DOSYA

DOSYA Rigas’tan Paramaz’a Osmanlı’da eşitlikçi düşünce

Daha önce “Ermeni Devrimci Paramaz” adlı kitabında bize milliyetçi ayrılıkçılar olarak tanıtılan Hınçak Partisi ve en önemli militanlarından Matdeos Sarkisyan (Paramaz) özelinde, Osmanlı’da varlık gösteren ilk sosyalist oluşumu anlatan Kadir Akın; bu kez daha geniş bir anlatımla diğer Ermeni siyasal oluşumları, hatta daha eskiye giderek 18.yüzyıl sonlarında Osmanlı’nın durumunu, Rum devrimci Rigas’ı, Sened-i İttifak’tan 1908 Devrimine giden uzun yolu, Marksist bir bakış açısıyla bizlere sunuyor
DOSYA Baron Pakrat ve “Fesi Düşürmemek”

Gazeteci Elif Atalay’ın Agos’un Ermenice sayfaları editörü Pakrat Estukyan ile yaptığı nehir söyleşi kitabı ‘Fesi Düşürmeden’, İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitap, Estukyan’ın ailesinin Anadolu’da başlayan zorlu yaşam mücadelesinde ayakta kalıp İstanbul’a gelişini; kendisinin Rumelihisarı’nda başlayan çocukluk dönemini, sol siyasi hareket içerisinde yer aldığı yılları, Sayat Nova Korosu’nu ve Agos’ta devam eden yazı hayatını ele alıyor. Atalay ve Estukyan ile kitap üzerine konuştuk.
DOSYA Eski Yerevan’dan kalan yegâne kanıt: Kond

Kond’un içinde gezinmek zor. Binalar kaotik ve sokaklar o kadar dar ki karşınıza bir araba çıkarsa yıkılmaya yüz tutmuş bir binanın duvarı ile kucaklaşmanız gerekebilir. Ben Saryan caddesinden dik bir merdiveni tırmanarak mahalleye ulaştım. Burada ev numaraları da elbette karma karışık. Ama kaybolmaktan korkmayın. Nereye giderseniz gidin karşınıza çıkacak bir merdiven sizi ana caddelerden birine yönlendirecektir. Korkmadan utanmadan yerel halktan yol tarifi isteyebilirsiniz.
DOSYA Doktor Avedis Nakkaşyan’ın Ayaş Hapishanesi anıları

Doktor Avedis Nakkaşyan Ermeni aydınların 24 Nisan 1915’te çıkarıldıkları ölüm yolculuğuna ilk elden tanık olan isimlerden biri. Siyaset bilimci ve sosyolog Prof. Dr. Arus Yumul Nakkaşyan’ın 1925’te Boston’da Ermenice yayınlanan anılarını Agos okurları için derledi.
DOSYA Bir evin geçmişinin izinde Antep’in kayıp Ermenileri

Devlet, mülk devirlerini tamamlamak için 1920’lerden itibaren, Gaziantep Belediyesi ve Gaziantep Defterdarlığı aracılığıyla mezatlar düzenlemeye başladı. Ancak mezatlar büyük ölçüde göstermelik oluyor, birilerinin ganimetleri zimmetine geçirmesini kolaylaştırıyor, bu süreci resmî kisveye büründürüyordu. Hatta 1930’dan 1935’e kadar, bu sözde alım satım işlemleri Gaziantep Gazetesi’nde duyuruluyordu.
DOSYA

"Ben çalışmaya başlarken herhangi bir yönlendirme olmadan Ermeni gömüsü arayan definecilerle görüşmeler yapmaya çalışıyordum lakin definecilerin beni geçmişin unutulmak istenen taraflarına bu kadar yoğun bir şekilde götüreceğini de hiç hesap etmemiştim. Sürekli olarak görüşmeciler aradıkları gömülerin sahipleri olmadığını savunurken tüm görüşmelerde sürekli kulağımda çınlayan 'Bir gün bir Ermeni gelir' sözü vardı."
DOSYA Ես քիչ խոսիմ դուք շատ հասկցէք: Ben az söyleyeyim, siz çok anlayın

Tıbrevank’ın müdür odası balkonuna çıktıysa; bahçede altı sınıf sıra halinde dizilmiş biz öğrencilere önemli bir şeyler anlatacak demekti. Söyleyeceklerini kısaca ve kesin cümlelerle anlatır, hepimizi keskin bakışlarıyla süzer ve anlaşıldığına karar verirse konuşmasını bitirirdi: "Ես քիչ խոսիմ դուք շատ հասկցէք” (“Ben az söyleyeyim siz çok anlayın”)
DOSYA İki Tedirginlik Bir Sükûnet: Bendeki Gavur Mahallesi

Tam sekiz sene önce bugünler. Ben geleli daha beş sene olmamıştı ama Diyarbakır’ın, Surp Giragos’un, Diyarbakırlı Ermenilerin son otuz yıldaki en güzel günü diyordu avludakiler. Ben de çocukluğumun bayramlarından birini izliyor gibi izliyordum avludaki koşuşturmayı.