“Gün geri çekilme günü değildir”

HDP, DTK, HDK ve BDP eşbaşkanları seçim sonrası ortak açıklama yaptı. Eş başkanları “Gün geri çekilme günü değildir” derken KCK'nin tek taraflı ateşkesi sürdürülmesi, hükümetin de bütün operasyonları durdurarak ateşkesin karşılıklı hale gelmesini talep ettiler. Açıklamada “Çözüm süreci sadece AKP’nin insafına terk edilemez” vurgusu da yapıldı.

1 Kasım seçimleri ertesinde HDP, HDK, DTK ve BDP eşbaşkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Emine Ayna, Kamuran Yüksek, Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Selma Irmak ve Hatip Dicle’nin yaptıkları seçim sonrası genel değerlendirme toplantısının sonuçlarını açıkladı.  

Önlerinde zorlu bir mücadele dönemi olduğunu belirten eşbaşkanlar, herkesi moralle, inançla ve yüksek bir motivasyonla daha fazla örgütlenmeye, yan yana durmaya ve birlikte mücadeleye çağırdı. “Gün, geri çekilme günü değil, daha güçlü ileri atılma ve inisiyatif alma günüdür” denilen açıklamada “Biz kendimizi her zamankinden fazla hazır ve heyecanlı hissediyoruz” vurgusu yapıldı.

Yeni dönem parlamentosu Kürt sorunu başta olmak üzere demokratik çözüm, müzakere ve diyalogu esas alan bir inisiyatif geliştirmelidir. Çözüm süreci sadece AKP’nin insafına terk edilemez” diyen eşbaşkanlar, “Parlamentoda kurulacak ortak bir komisyon, çözüm sürecinin resmi muhatabı olarak öne çıkmalı ve savaşı durduracak bir demokrasi programı ile toplumun barış beklentisine cevap vermelidir. AKP, böylesi bir çözüm iradesine saygı duyarak barış sürecine geri dönmeyi ve yeni mekanizmalar ile birlikte çözüm sürecini parlamento zeminine emanet etmeyi kabul ederse bizler de bu yaklaşıma saygı duyacağız” vurgunu yaptı. Öte yandan açıklamada KCK'nin ilan ettiği tek taraflı ateşkesin sürdürülmesi, hükümetin de bütün askeri ve polisiye operasyonları durdurarak ateşkesin karşılıklı hale gelmesinin beklendiği vurgulandı. Açıklamanın satırbaşları şöyle:

 

“Canlı bombalar HDP eşbaşkanlarının ve milletvekili adaylarının peşine salındı”

 

7 Haziran seçim sonuçları büyük baskı ve zulme rağmen ortaya çıkarılmış önemli bir halk iradesiydi. Bu iradeye karşı saray darbesi ile cevap verilmiş ve yok sayılmıştı. AKP'nin tek başına iktidarı ve başkanlık hevesleri için ülke kan gölüne çevrilmiş, HDP'ye dönük hükümet merkezli saldırılar, katliamlar ve basın ambargoları gerçekleştirilmiş, HDP'nin seçim kampanyası yürütemeyeceği şekilde canlı bombalar HDP Eşbaşkanlarının ve milletvekili adaylarının peşine salınmış, ülkede olağanüstü bir güvenlik korkusu yaratılarak seçmen teslim alınmaya çalışılmıştır.

 

“AKP ani şok stratejisi uyguladı”

AKP ise devletin ve örtülü ödeneğin bütün imkanlarını en ahlâksız şekilde kullanarak seçim kampanyası değil bir tür tehdit ve terör kampanyası yürütmüş ve neticede gerçek halk iradesinin oluşmaması için kısa süreli ani şok stratejisi uygulayarak sonuca gitmiştir. Hiç şüphe yok ki bu seçimin sonuçlarına dayanarak Türkiye halklarının katliam, savaş, zulüm, hırsızlık, yolsuzluk, ahlâksızlık politikalarına onay verdiğini asla kabul etmeyeceğiz.

 

“HDP, TBMM'de kadın mücadelesinin en güçlü sesi oldu”

HDP ise tarihimizin en yoğun ve en ahlâksız siyasi, fiziki saldırıları karşısında öz gücüne ve seçmeniyle kurduğu güçlü manevi bağlara dayanarak, olağanüstü bir direniş ve dik duruş ile barajı aşmayı ve parlamentonun üçüncü büyük grubu olmayı başarmıştır. HDP bu ağır saldırılar altında da kadınların gruptaki temsiliyetinden vazgeçmemiş, TBMM'de kadın mücadelesinin en güçlü sesi olmayı hak etmiştir.

 

“Biz varız, faşizmi defalarca durdurduk, yine başaracağız”

 

Bu noktadan sonra bizlere ve tüm demokrasi güçlerine düşen şey güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak parlamento içinde ve dışında mücadeleyi yükseltmek olmalıdır.

Halklarımızın bizlere verdiği görevi tam olarak ve layıkıyla yerine getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Türkiye toplumunun korkmasını ve geleceğe dair kaygılanmasını gerektirecek bir durum yoktur. Sadece mücadele birliğini kurmak bile önümüzdeki tehlikeleri alt etmek için yetecektir. Biz varız ve kendimize güveniyoruz. Faşizmi, gericiliği defalarca durdurduk, yine başaracağız.

 

“Çözüm süreci sadece AKP’nin insafına terk edilemez”

 

Yeni dönem parlamentosu Kürt sorunu başta olmak üzere demokratik çözüm, müzakere ve diyalogu esas alan bir inisiyatif geliştirmelidir. Çözüm süreci sadece AKP’nin insafına terk edilemez. Parlamentoda kurulacak ortak bir komisyon çözüm sürecinin resmi muhatabı olarak öne çıkmalı ve savaşı durduracak bir demokrasi programı ile toplumun barış beklentisine cevap vermelidir. AKP, böylesi bir çözüm iradesine saygı duyarak barış sürecine geri dönmeyi ve yeni mekanizmalar ile birlikte çözüm sürecini parlamento zeminine emanet etmeyi kabul ederse bizler de bu yaklaşıma saygı duyacağız.

 

“Güvenlikçi politikalar derhal terk edilmeli”

 

7 aydır İmralı'da tecrit altında tutulan Öcalan'ın yeniden ve daha etkili bir şekilde rolünü oynayabileceği koşulları da yaratarak, parlamento çözüm sürecinin merkezi haline getirilebilir. Demokratik, sivil özgürlükçü bir anayasa ile birlikte ülkemiz hak ettiği kurumsal ve köklü demokrasi yolunda çok önemli adımları bu dönemde atabilir. Güvenlikçi politikalar derhal terk edilerek uzlaşma ve ortak akıl çerçevesinde hep birlikte geleceğin Türkiyesi adım adım inşa edilebilir.

 

“KCK ve hükümet ateşkesi devam ettirmeli”

 

Yeni dönem parlamentosunun iradesini ortaya koyarak çözüm gücü haline gelebilmesi için bütün güçlere buna fırsat sunabilecekleri bir pozisyonda kalmaları çağrısı yapıyoruz. Bu çerçevede; KCK'nin ilan ettiği tek taraflı ateşkesin sürdürülmesi, hükümetin de bütün askeri ve polisiye operasyonları durdurarak ateşkesin karşılıklı hale gelmesi için irade ortaya koymasını bekliyoruz.

 

“Gün geri çekilme günü değildir”

Önümüzde bizleri zorlu bir mücadele dönemi bekliyor. Her türlü olasılığa her zaman hazır olabilmek için, moralle, inançla ve yüksek bir motivasyonla herkesi daha fazla örgütlenmeye, yan yana durmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Gün, geri çekilme günü değil, daha güçlü ileri atılma ve inisiyatif alma günüdür. Biz her zamankinden fazla kendimizi hazır ve heyecanlı hissediyoruz. Haklı ve meşru duruşumuzdan asla taviz vermeden herkesi mücadeleyi kararlılıkla yükseltmeye davet ediyoruz. Özgürlük, adalet ve barış mücadelesi kesinlikle kazanacaktır.

Kategoriler

Güncel

Etiketler

DTK seçim HDP DBP