İklim Forumu'ndan: Fırtına İnisiyatifi desteğe çağırıyor

Yeşil Yol’a karşı verilen mücadeleyi anlatmak üzere Fırtına İnisityatifi İklim Forumu’ndaydı. Samistal – Kavrun Yaylası’nda 50 gün nöbet tutanlardan Gönül teyze ‘Şimdilik kar yağdığı için yolu yapamıyorlar, ama bu iş bitmedi. Herkesi bekliyoruz, destek lazım” diyor.

Antalya’da haftasonu düzenlenecek, Türkiye’nin ev sahipliğindeki G20 Zirvesi’ne karşı İstanbul’da düzenlenen, iklim ve ekoloji politikalarının tartışıldığı İklim Forumu, bugün de devam etti. 

İklim hareketi, yenilenebilir enerji, fosil yakıtlar, nükleer enerji gibi pek çok farklı konuda, iki gün boyunca 59 oturumun düzenlendiği Forum’da yereldeki ekoloji mücadeleleri de önemli bir yer tutuyor. Forum katılımcılarından biri de,Fırtına İnisiyatifi’ydi. Oturumda, geçtiğimiz Haziran ayında başlayan Yeşil Yol direnişinin geçmişi ve bugünü konuşuldu.

Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin 40 yaylasını birbirine bağlama gerekçesiyle hazırlanan 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki ‘Yeşil Yol’ projesi, dozerlerin girdiği ilk bölge olan Çamlıhemşin’in Yukarı Kavrun ve Samistal Yaylalarında büyük tepkiyle karşılanmış, bölge halkı otoyol projesini durdurmak için jandarma gölgesinde çadır nöbeti tutumuştu.

“Bol bol asker getiriyorlar ama korkumuz yok”

Toplantıya katılan bölge sakini Gönül Teyze, her şeye rağmen mücadeleye devam edeceklerini söyledi: “Şimdilik kar imdadımıza yetişti. Ama bu Yeşil Yol duracak, durması lazım. Proje diye birşey yok. Bol bol asker getiriyorlar. Korkumuz yok, ama herkesi de bekliyoruz. Destek gerek” dedi.

Koruma İmar Planı’na aykırı

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan turizm master planında yer alan “Yeşil Yol” projesinin Fırtına Vadisi ayağıyla ilgili şimdiye kadar üç dava açıldı. Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları’ndan (ÇEHAV) avukat İbrahim Demirci, davalarla ilgili bilgi verdi.

Fırtına Vadisi’nin 1994’ten beri milli park, 1998’den beri de doğal SİT alanı olduğunu hatırlatan Demirci, bölgenin “Anayası” konumunda bir Koruma İmar Planı olduğunu, fakat Yeşil Yol projesinin İmar Planı’na eklenmediğini belirtti: “Koruma İmar Planı olmadığı için dava açtık. Otoyol için izinler bölge müdürlükleri tarafından veriliyor, habuki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın izni olmadan bölgede herhangi bir çalışmaya başlamak mümkün değil. Ellerinde Bakanlıktan izin belgesi yok, biz de ‘yönetmeliği uygulayın, devlet kendi koyduğu yasalara uysun diyoruz” ifadelerini kullandı.

Koruma İmar Planı davasının yanı sıra, Orman Yasası ve Mera Yasası’na muhalefetten de iki ayrı dava açılmış durumda. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından kamu yararı ve zaruret olmadığı sürece orman alanlarının imara açılamayacağını belirten Demirci, “Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğü’nün verdiği onayı dava konusu yaptık” dedi. 

Mücadele sonrası ‘işgalci’ suçlaması

Demirci’nin verdiği bir başka bilgiyse dikkat çekici. Devletin, 2008 yılında yaylada evi olanlara TCK 154. Maddede düzenlenen ‘hakkı olmayan yere tecavüz’ suçlarından ceza verilmeye başlandığını belirten Demirci, Yeşil Yol mücadelesi başladıktan sonra cezanın yeniden gündeme getirildiğini söyledi: “Şimdiye kadar 15-20 yayla sakinine tebligat geldi. Bu davaların Yeşil Yol mücadelesiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz” dedi. 

Kategoriler

Güncel Yaşam



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.