TBMM darbeleri araştırma komisyonu Süleyman Demirel'i dinleyecek

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 12 Eylül Alt Komisyonu, 1 Mayıs 1977 katliamından başlayarak Çorum, Kahramanmaraş katliamlarını masaya yatıracak. Bu çerçevede Abdi İpekçi, Türkler, Yurdakul cinayetlerinin arka planları araştırılacak. Komisyon ayrıca, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den randevu isteyecek.

Komisyon Başkanı Nimet Baş, “71 muhtırası ve 80 ihtilalinin başbakanı, 28 Şubat sürecinin cumhurbaşkanı bir kişinin dinlenmemesi, görüşünün alınmaması gibi bir şey söz konusu olamaz” dedi.

Siyasi cinayetlerin yazışmaları incelenecek

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan 27 Mayıs / 12 Mart Alt Komisyonu ile 12 Eylül Alt Komisyonu, yol haritalarını belirledi. 1 Mayıs 1977 katliamından başlayarak Çorum, Kahramanmaraş katliamları ile Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Kemal Türkler, Cevat Yurdakul, Gün Sazak suikastlerini masaya yatırma kararı alan 12 Eylül Alt Komisyonu, devlet içinde gün ışığına çıkmamış gizli yazışmaların izini sürecek.

Bu katliam ve cinayetlerin arka planlarında neler olduğuna bakılacak. 27 Mayıs / 12 Mart Alt Komisyonu ise, askerlerin ABD ile ilişkileri, malvarlıkları üzerinde duracak. Her iki komisyon bu darbe ve muhtıraların mağduru konumundaki isimleri dinlemeye hazırlanırken, gözler 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e çevrildi. TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, Demirel’i evinde ziyaret ederek tanıklığının dinlenebileceğini açıkladı.

Komisyon, Araştırma Komisyonu niteliğinde olduğu için TBMM İçtüzüğü’ne göre Demirel, istemezse heyetle görüşmeyebilir.

Yol haritası belirlendi

 27 Mayıs / 12 Mart ile 12 Eylül alt komisyonları önceki gün toplanarak yol haritalarını belirledi. 12 Eylül Alt Komisyonu’nun yol haritasını şöyle:

  • Dönemin medya yayınları incelenecek. Darbe sürecini nasıl yönlendirdikleri analiz edilecek.

  • Dev-Genç, Dev-Yol ve Ülkü Ocakları gibi sağ ve sol siyasi hareketlerin yayınları taranacak.

  • Partilerin askeri vesayete karşı çıkıp çıkmadıkları incelenecek.

  • TÜSİAD, TİSK gibi işçi ve işveren sendikalarının tutumları analiz edilecek.

  • 24 Ocak ekonomik kararlarının nedenleri ve sonuçları masaya yatırılacak. Darbe sonrası ihaleler incelemeye alınacak. Darbenin kimi beslediği, kimlerin ekonomik varlığının büyüdüğü belirlenecek.

  • Cezaevlerindeki uygulamalar gözden geçirilecek. O dönem buralarda yatanlar dinlenerek öğrenilecek. Cezaevi yazışmalarına bakılacak.

Gizli yazışmalar

Gizli yazışmaları izi sürülecek. Genelkurmay, MİT gibi stratejik kurumlar başta olmak üzere devlettin hazırladığı gizli raporlar ve yazışmalar araştırılacak.

Alt komisyonlar darbe ve muhtıralara şahit olan isimleri dinlemeye hazırlanırken, TBMM’de gözler ilk olarak Demirel’e çevrildi. Henüz dinlenecek isimler konusunda karar almayan alt komisyonlar, önümüzdeki hafta Demirel, Deniz Baykal, Hüsamettin Cindoruk, dönemin Milli Birlik Komitesi’nin hayatta kalan 3 üyesi gibi isimleri somutlaştırarak, çağrı yapılması için üst komisyon başkanlığına bildirecek.

Demirel çağrılmaz ama dinlenebilir

Komisyon Başkanı Baş, şunları kaydetti: “Sayın Demirel 71 muhtırasında başbakan, 80 ihtilalinin başbakanı, 28 Şubat’ta cumhurbaşkanı. Dolayısıyla bu düzeyde döneme tanıklık etmiş olan birinin herhalde dinlenmemesi, görüşünün alınmaması diye bir şey söz konusu olmaz. Sayın Demirel’in komisyona davet edilmesi belki düşünülmez. Belli görevlerde bulunuş bu gibi kişileri bizzat ziyaret ederek görüşlerinin alınması Meclis’in nezaketine de uygun olur diye düşünüyorum. Komisyon Demirel’i ziyaret edebilir.”

'Komisyon üyeleri bedel ödediler'

Komisyon üyelerinin neredeyse tamamının darbe mağduru, bizzat bu dönemlerde bedel ödemiş insanlar olduğunu bunun da meselelere yakınlık duymak ve ortaya konulacak çözüm konusunda demokratik bir tutum alınması açısından önemli olduğunu vurgulayan Baş, “28 Şubat’taki fişlemelerin sayısına, 12 Eylül mağdurlarına bakarsanız bunlar Türkiye’de neredeyse her evden bir kişinin zarar gördüğü dönemler. Sağduyu kaybetmeden meseleyi incelememiz gerekir. Biz bireysel tanıklıklarımızdan yola çıkarak çalışmayacağız, yapılması gerekenler üzerine odaklanacağız. İnşallah çocuklarımız bu tip olaylara tanıklık etmeden büyürler” dedi.

Baş, bir soru üzerine ”27 Nisan, e-bildirisi”nin komisyonda tartışmalardan sonra kabul edilmediğini, konunun kamuoyuna farklı yansıtıldığını belirterek şunları söyledi:

'27 Nisan 28 Şubat'ın devamı olarak incelenmeli'

“’27 Nisan e-muhtıradır’ dedik ama sonuçları itibariyle hükümetin dik ve dirayetli duruşuyla, sonuçlarının gerçekleşmesi anlamıyla, akim kalmıştır. ’Soruşturma konusu olmasın’ demedik. Sadece Meclis’te komisyonumuzun aritmetiği açısından 3 tane alt komisyon kurabiliyoruz. 27 Nisan e-muhtırasını da 28 Şubat’ın bir devamı olarak incelenmesi gerektiğini kayda geçirdik. Burada bir ihtilaf yoktu. Komisyonda ’bunun isminin geçmesini mi istiyorsunuz’ dediğimde, itiraz eden üyelerimiz ’evet’ dedi. Tamam o zaman tekrar geçirelim dedik. Benim burada yaptığım minareye ip atmak suretiyle... ’Düzeldi mi düzeldi’ demesi oldu. Açıkçası Mimar Sinan’ın durumu oldu.”

(vE)

 

 

 

 

 

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem