“Kriz hâlâ derin ve yıkıcı”

Yerevan'da faaliyet gösteren Bölgesel Araştırmalar Merkezi direktörü Richard Giragosyan, suikastın Rusya-Türkiye ilişkilerini büyük ölçekte nasıl etkileyeceği ve Moskova'daki üçlü zirve konusunda değerlendirmelerini Agos'la paylaştı.

19 Aralık Pazartesi günü Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov katıldığı sergi açılışında düzenlenen suikastta hayatını kaybetti. Rusya Büyükelçisi'nin öldürülmesine rağmen Moskova'da Rusya, Türkiye ve İran'ın Dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleşmesi planlanan zirve iptal edilmedi. Yerevan'da faaliyet gösteren Bölgesel Araştırmalar Merkezi direktörü Richard Giragosyan, suikastın Rusya-Türkiye ilişkilerini büyük ölçekte nasıl etkileyeceği ve Moskova'daki üçlü zirve konusunda değerlendirmelerini Agos'la paylaştı.

Rusya'nın Türkiye'ye Büyükelçisi'nin suikastının Türkiye-Rusya ilişkilerini daha geniş bir ölçekte nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Rusya'nın Türkiye büyükelçisinin öldürülmesi silahlı bir kişinin bireysel eylemi olsa da, bu suikast hem daha geniş bir bağlamla alakalı hem de çok daha büyük sonuçlara gebe. Dahası, bu cinayet Türkiye ile Rusya arasındaki stratejik ilişkileri zedeleme amacı taşımıyordu; daha ziyade, Rusya'nın Suriye'deki askeri operasyonlarına yönelik, gözü dönmüş bir şiddet eylemiydi. Yani, Rusya ve Türkiye'nin resmi anlatılarının aksine, bu suikast Rusya-Türkiye ilişkilerinin geleceğinden ziyade Suriye'de yakın zamanda yaşanan gelişmelerle alakalıydı.

Ne var ki bu geniş bağlamın ötesinde, planlanmış olsun veya olmasın, birtakım geniş çaplı sonuçlar da olacak. Birincisi, Türkiye'nin mahcubiyetine rağmen, bu cinayet ortak bir terör tehdidi karşısında Erdoğan ve Putin'i daha da yakınlaştıracak. Fakat aynı zamanda Erdoğan'ın düşman olarak algıladığı herkesten intikam almaya yönelik iç politikasını daha da derinleştirecek. Ayrıca, Türkiye içindeki ve dışındaki Gülenci çevrelere yönelik intikam politikasını da daha öteye taşıyacak. Esasen, suikast sebebiyle giderek kötüleşen ve tırmanan da bu iç siyaset bağlamı olacak.

Moskova'daki İran, Rusya ve Türkiye dış işleri bakanlarının katıldığı zirveye dair yorumlarınızı paylaşır mısınız?

Rusya büyükelçisinin öldürülmesinin Türkiye-Rusya ilişkilerini doğrudan etkilemeyeceği gerçeğini doğrular bir şekilde bu üçlü zirve, cinayetten bir gün sonra planladığı şekilde yapıldı. Bu üçlü zirvenin amacı Suriye'ye dair yeni bir işbirliği ve eşgüdüm üzerinde anlaşmaktı. Üç bakan ateşkesi genişletme ve insani yardım geçişini artırma yönünde çalışma kararı almanın yanı sıra, gelecekte yapılacak bir barış anlaşmasının “garantörü” olmaya da söz verdiler. 

Fakat esas fark, Türkiye ile Rusya'nın Suriye konusunda yaşadığı temel ayrılık. Ankara'nın Suriye'de altı yıldır süren savaşa bakışı, ABD'nin görüşüne daha yakın ki bu da ABD ve müttefiklerinin savaş suçu işlemekle itham ettiği Esad'ın devrilmesini içeriyor. Bu nedenle, Ankara ve Moskova hem ilişkileri düzeltmeyi hem de Rusya büyükelçisinin öldürülmesinin sebep olduğu fırtınayı yatıştırmayı başarmış olsa da, kriz hâlâ derin ve yıkıcı. Bu da, Türkiye ve Rusya arasında bir süre önce yaşanan çatışmayı tetikleyip sürükleyen faktör olan Suriye meselesinde hâlâ bir çözüm veya uzlaşıya varılamadığı anlamına geliyor.

İngilizce’den çeviri: Cansen Mavituna.

Kategoriler

Güncel Türkiye Dünya



Yazar Hakkında