Uludere Heron görüntüleri yayınlansın

Gülten Kışanak, Uludere (Roboski) ile ilgili Heron görüntülerinin yayınlanmasını istedi. Katliamdaki istihbarat açığına dikkat çeken Kışanak, süreçle ilgili personelin el çektirilmesi ve soruşturmanın üzerindeki gizlilik kararının kaldırılması çağrısında bulundu.

BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, KCK, anadil ve özerklik başlıklarında konuşurken Uludere katliamıyla ilgili son ortaya çıkan görüntülerle ilgili önemli bir çağrıda bulundu.

Konuşmadan satırbaşları:

'Heron görüntüleri yayınlansın'

Gülten Kışanak konuşmasında ekseriyetle Uludere katliamına değindi. Ne ABD'nin ne de MİT'in ortadaki istihbarat hatasını üstlendiğine dikkat çeken Kışanak, Heron görüntülerinin yayınlanması çağrısında bulundu. Soruşturmanın gerektiği gibi yürütülebilmesi için süreçle ilintili tüm personelin görevden el çekmesi gerektiğini de dile getirdi:


''Bir ülkede meşru bir yönetim kendi halkını bombalamışsa meşruiyetini yitirir'' diyen Kışanak, soruşturma üzerindeki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.

''AKP milletvekilinin izlediği Heron görüntülerini tüm Türkiye'nin izlemeye hakkı var. Bu görüntüler
TRT'den yayınlanmalı ve halk bu görüntüleri izlemelidir. Bu katliam için istihbarat verenler varsa, kim onları kandırdıysa çıkıp açıklasınlar.

ABD 'bizim istihbaratımız yok' dedi, MİT de 'yok' dedi. O zaman ortada belki bir istihbarat da yok. Genelkurmay Başkanı bu yalanı söylediyse, Başbakan da bu yalanın peşine takıldıysa çıksın onu söylesin. 'Ben de bunu cezalandırıyorum' desin. Demokratik yönetim budur, askeri vesayetten sıyrılmak budur.

Başbakan bunun talimatını vermediyse, kararı verenleri açıklasın. Başbakan'ın kendisini temizleyebileceği tek şey var; tüm sorumluları, bilgileri, belgeleri kamuoyuna açıklamak.

Soruşturmanın selameti için bu mekanizmanın içinde yer alanların görevden el çektirilmesi lazım. Bir ay sonra savcılığa giden Heron görüntüleriyle oynanmadığını kim garanti edebilir?''

KCK operasyonları

Son olarak aralarında Eruh Belediye Başkanı'nın da bulunduğu çok sayıda partilinin gözaltına alındığını KCK operasyonları için 'siyasi katliam operasyonları' tanımını kullandı.

Tutuklu Van Milletvekili Kemal Aktaş'ın cezasının infazıyla ilgili işlemlerin durdurulmasını isteyen Kışanak, ''Anayasa'nın 83. maddesini göre verilmiş ceza varsa bile dönem sonuna bırakılması gerekir. Cezaevinde tutulan tüm milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır. Tutuklu bulundukları her an Türkiye için kara lekedir'' diye konuştu.

'Öz yönetim hakkı'

Kışanak, farklı kimlik, kültür ve inançlardan oluşan toplulukların hepsinin anayasanın güvencesi altında olmasını, ana dili sınırsız kullanmak ve ''özyönetim hakkı''nı özerkliğin kapsamı içinde saydı.

''Kürdistan'' ifadesinin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi belgelerinde de yer aldığını belirten Kışanak, ''Bu coğrafi tanım, tarihsel gerçektir. Bir coğrafyanın ismini doğru söylemek de doğru siyasetin gereğidir'' diye konuştu.

Kışanak ayrıca Diyarbakır'da ''bizim ana dilde eğitim projemiz yok'' diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a ''O zaman 'asimilasyondan vazgeçtik' diyemezsiniz. Bu halk kendi dilini, kimliğini özgür, sınırsızca kullanacak. Bunun için de kimseden izin almayacak'' şeklinde cevap verdi.

Diyarbakır İçkale Jitem Merkezi

Diyarbakır İçkale'nin ''Jitem merkezi bulunduğunu'' ilk haykıran kişinin kendisi olduğunu hatırlatan Kışanak, ''Toplu mezarlar, faili meçhuller Türkiye'nin büyük bir kanayan yarasıdır. Jitem devlet örgütüdür. Devlet çıkıp 'yanlış yaptım' diyerek özür dilemelidir'' diye konuştu.

Mecliste muhalefet etkisizleştiriliyor


İçtüzük değişikliğiyle muhalefetin sesinin kısılmaya çalışıldığını öne süren Kışanak, Mecliste tüm siyasal görüşlerin sınırsız şekilde kendini ifade etmesi gerektiğini kaydetti ve yasama faaliyetinin çoğunluğun hükümetin elinde olduğunu, denetleme faaliyetinin de muhalefetin elinden alınmaya çalışıldığını savundu.
 

vE

 

Etiketler

özerklik