Belediye halkla beraber mücadele edebilmeli

Yıllardır AK Parti’nin kalesi durumunda olan Beyoğlu’nda Gezi direnişinden sonra yarış hayli zorlu geçecek. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Beyoğlu’nda seçim yarışına Yüksek Mimar Korhan Gümüş ve ev emekçisi Seyhan Alma Ürek’le katılıyor. Gümüş ve Alma, projelerini Agos’a anlattı.

UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr

İstanbul en merkezi ilçesi Beyoğlu. İlçe, Tarlabaşı Yenileme Projesi, AKM, Emek Sineması, Gezi Parkı, Galataport, Haliç Tersanesi Projesi gibi kamuoyunun yakından takip ettiği, pek çoğu tartışmalı projelerin sahnesi durumunda. Yıllardır AK Parti’nin kalesi durumunda olan Beyoğlu’nda Gezi direnişinden sonra yarış hayli zorlu geçecek. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Beyoğlu’nda seçim yarışına Yüksek Mimar Korhan Gümüş ve ev emekçisi Seyhan Alma Ürek’le katılıyor. Gümüş ve Alma, projelerini Agos’a anlattı.

  • Korhan Bey, sizi yıllardır kent hareketleri içinde verdiğiniz mücadele ile tanıyoruz sizi. HDP’den aday olmaya nasıl ikna oldunuz?

Diğer partiler merkeziyetçi bir parti yapısında sahipler. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana modernleşme sürecinde ortaya çıkmış bir iktidar perspektifi var. Bu aslında siyasal partilerin geçirdikleri evrimin bir parçası. Yerel yönetimler ikinci planda kaldı. Çöp toplama gibi imar işlerinden sorumlu ikincil siyasal işlevlere sahipler. Merkeziyetçi siyasi partilerin hepsinin çalışma biçimi aslında ortak. Bütün sistem partileri aynı çalışıyor. O yüzden yerel yönetimlerin oynayacağı rol sadece yerelin güçlendirilmesinden ibaret değil. Bu siyasal rejimin değişmesiyle ilgili. HDP’nin farkı bu. Kutuplaştırıcı merkez tarafından askıya alınmış yereli tekrar yerele iade etmek. 40 yıldır mücadele ediyorum. Bu birikimi başka yerde harcayamazdım.

  • Gezi Parkı, AKM, Emek Sineması aslında bütün bu projeler merkezi siyaset içinde bir çatışma alanı. İşiniz çok zor değil mi?

Bu politikaların tipik bir örneği aslında. Çatışma alanı burası. Kamusal alanı ele geçirme çabası. Otoriter rejimlerde görülen şey budur. Her şeyi piyasa mantığı ile dönüştürmeyi hedefliyor. Kentsel ağları, küçük esnafı ortadan kaldırıyor. İnsanların hayatlarını dikkate almak yerine kendi modernleşme projelerini dayatıyor. Beyoğlu’nun çöküşünü hazırlıyorlar. Talimhane en iyi örnek. Yatakhaneye çevirdiler Beyoğlu’nu. Okmeydanı’nda 100 bin kişiyi yerinden edecekler. Sistemin öğüttüğü bir şey var. Şehri ölü bir bedene dönüştürüyorlar. Beyoğlu’nun sahillerini özelleştiriyorlar ve yerel yönetim buna direnmiyor.

Beyoğlu’nun çöküşünü hazırlıyorlar. Sistemin öğüttüğü bir şey var. Şehri ölü bir bedene dönüştürüyorlar. Beyoğlu’nun sahillerini özelleştiriyorlar ve yerel yönetim buna direnmiyor.

  • Nereden başlayacaksınız?

Programımızı açıkladık. 20’ye yakın temel projemiz var. Bunlardan biri Okmeydanı. Belediye orada kaçak yapılaşmayı hukuki alana taşımak için model önermiş. Projeyi Belediye yapacak, şirketlere verecek. İnsanlar belediyenin istediği kadar pay alabilecek. Bizim alternatif projemiz var. Bunu üzerine çalıştık, tam tersini yapacağız. Halkla beraber plan hazırlanacak ve en son şirketler. Sürekli yaşam ile iç içe olan planlamalara ihtiyaç var. Yasaklarla, tepeden inen planlara değil. Okmeydanı’nda insanlar yerleşirken, gecekondular yapılırken ses çıkartmamışlar. Kendi görevlerini yapmamışlar. Tarlabaşı’nda da öyle. Hiçbir hizmet götürmemişler. Oralarda çalışan sivil toplum örgütlerinin bile önünü kestiler. Sonra balyoz gibi tepelerine iniyorlar. Demokratik yönetimler halkın ihtiyaçlarına göre gelişmeleri desteklerse yüzde 70 kaçak yapı olmaz.

  • Mücadele edebilecek misiniz?

Mümkün. Gezi’de gördük. Artık meşru olmayan uygulamaların zorlaşacağını düşünüyorum. Sivil toplumun mücadelesi kazandı. Yerel yönetimde halkın yanında olursa sivil toplum  daha da güçlenir ve bu tepeden inmeci anlayış değişebilir.

  • Taksim Meydanı ve Gezi Parkı?

Gezi Parkı’nı Şişli, Beyoğlu ve Büyükşehir ile ortak bir alan olarak geliştirmek istiyoruz. Şehre hayat veren bir enerji alanı haline getireceğiz. İnsanlara gidin Yenikapı’da gösteri yapın diyorlar. Gösteri dediğin şehrin merkezinde yapılır. Taksim Meydanı cumhuriyetin bir hafıza merkezidir ve kazınamaz. Masraf gerektirmeyen, küçük yapıların bile gelip gösteri yapabileceği, stantların kurulabileceği bir alan haline getireceğiz. Taksim Metro istasyonunu bir hafıza merkezi haline getirmek istiyoruz. AKM’nin restorasyonunu belediye olarak üstlenmek istiyoruz. Mükemmel bir proje var. Ama proje yönetebilecek kabiliyetleri yok. Becermiyorlar. Merkezi yönetim halkın en değerli yapısını atıl durumda bırakamaz.


Roboski’den adaylığa

Seyhan Alma Ürek Roboskili. İstanbul’un en genç belediye başkan adaylarından biri. 7 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Ev emekçisi. Kardeşi Salih Ürek Roboski katliamından hayatını kaybedenlerden biri. Adaylık sürecini şöyle anlatıyor,

“Katliamdan sonra hayattan koptum. Çok zor bir dönem geçirdim. Kötü bir zamandı. Bir yılın sonunda artık mücadele etmek gerektiğini düşündüm. Birlikte yaşayabilmenin mümkün olması için adalet gerekli. Katillerden hesap sormak gerekiyor. Onlara bir vefa borcumuz var. Bu adalet arayışı içindeydim. Yaklaşık bir yıldır da BDP kadın hareketi içinde çalışıyordum. Bana teklif geldi. Kabul ettim”

Zorunlu göç sonucunda İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Ürek, “İstanbul çok büyük bir şehir. İlk geldiğimde büyüklüğü karşısında hayrete kapıldım. Yağmalanmış olsa da çok güzel bir şehir.”

Kadının siyasette görünürlüğü açısından HDP’nin büyük fark yarattığı belirten Ürek, “Erkek egemenliğinin bu kadar ağır yaşandığı bir ortamda böyle bir önem atfetmek büyük oldukça önemli. HDP bir kadın partisi ve şehirler de kadın şehri olduğunda yaşanılır olacaktır” diyor.

Kategoriler

Güncel Gündem