DOSYA

ORTA SAYFA Huşamadyan: Geçmişi bugüne taşıyan hazine artık Türkçede

Osmanlı Ermenilerinin sosyal ve kültürel tarihini yeniden canlandıran ‘Huşamadyan’ internet sitesi, kuruluşunun dördüncü yılında İngilizce ve Ermenicenin yanı sıra artık nihayet Türkçe de yayında. İsmini miras aldığı ‘Huşamadyan’ kitapları gibi, unutulmuş bir geçmişin peşine düşerek onu kelimeler ve fotoğraflarla yeniden diriltme görevini üstlenmiş küçük bir ekip, iğneyle kuyu kazarcasına Ermenilerin bu topraklardaki zengin geçmişini tekrar hatırlatıyor. Huşamadyan’ın kurucularından olan tarihçi Vahe Tachjian’la bu güzel haber üzerine konuştuk. Yanı sıra, henüz emekleme aşamasındaki Türkçe sitede okuyucuları bekleyen Palu, Harput ve Kozan’daki 20. yüzyıl başındaki yaşam hakkında üç makaleden de ‘tadımlık’ bölümler aktarıyoruz.
ORTA SAYFA ‘The G-Word’ Ermeni katliamı ve soykırım siyaseti

Washington’daki Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nın Rusya ve Avrasya programında kıdemli araştırma görevlisi olarak çalışan ve özellikle Kafkasya ile Karabağ Savaşı konusundaki kapsamlı çalışmalarıyla tanınan Thomas de Waal, Foreign Affairs dergisinin Ocak-Şubat 2015 sayısında ‘The G-Word: The Armenian Massacre and the Politics of Genocide’ (S’li Kelime: Ermeni Katliamı ve Soykırım Siyaseti) başlıklı bir makale yayımladı. Kavram üzerinden yürütülen tartışmaları, kongredeki yasa tasarılarının arka planını anlatan Thomas de Waal, bu büyük kitlesel yıkımı, soykırım kavramı ekseninde verilen siyasal mücadele üzerinden ele alıyor. Makalenin geniş bir derlemesini F. Gökhan Diler’in tercümesiyle sunuyoruz.
ARKA SAYFA Çarents ve Pamuk’la ‘taş’tan ‘kar’a Kars

Ermenice edebiyatın en ünlü şairlerinden Yeğişe Çarents’in tek romanı ‘Yergir Nairi’ (Nairi Ülkesi), Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un ‘Kar’ adlı romanı… İkisi de, hem geçmişle, hem bugünle yüklü Kars’ta geçiyor. Çarents, Kars’taki sıkıntıyı taşla somutlaştırırken; Pamuk, şehri karla kaplıyor. Ermenistanlı edebiyat araştırmacısı Vahram Danielyan, Pamuk’un ve Çarents’in gözünden Kars’ı anlattı.
ORTA SAYFA ‘Keşke belgesel fotoğrafçılığına on yıl önce başlasaymışım…’

Fotoğrafçı Alberto Modiano’nun Gözlem Yayınları’ndan Türkçe ve İngilizce olarak çıkan ‘Zaman ve Mekân İçinde Musevilik’ kitabı ve aynı adla açılan sergileri, Türkiye Yahudi toplumunun sosyal ve dinî hayatına ilişkin içerden tanıklıklarla çok değerli bir görevi yerine getiriyor. Bir fotoğrafçı olarak bu çalışmanın belgesel önemini konuşmak ve mensubu olduğu cemaatin yaşamını sergilemenin ne anlama geldiğini anlamak için Alberto Modiano ile buluştuk.
ORTA SAYFA Alevilik İslam’ın değil, İslam Aleviliğin içinde

Metin ve Kemal Kahraman, Cumartesi akşamı 22 yıl sonra verecekleri ilk İstanbul konserine hazırlanıyorlar. Konser öncesi iki müzisyeni Agos'ta ağırladık; müzikten önce, Anadolu’nun bin yıllık tarihine, onun öncesine, insanlığın köklerine ve bugünü konuştuk.
ORTA SAYFA Yüz yıllık işbirliğinin üstünü örttüğü suçlar

Alman Dış İstihbarat Teşkilatı BND’nin Türkiye’yi yıllarca izlediği ve dinlediğinin ortaya çıkması MİT-BND işbirliğini de gündeme getirdi. Alman Sol Parti Federal Meclis Grubu üyelerinin, BND-MİT işbirliğine dair sunduğu soru önergeyi Alman Sol Parti (Die Linke) Federal Meclis Grubu ve Meclis Içişleri Komisyonu Üyesi Ulla Jelpke ile konuştuk.
ARKA SAYFA Varsın kavgamız ekmek kavgası olsun!

Ermenistan lavaşı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girdikten sonra Azerbaycan'ın itiraziyla listeden çıkarıldı. Ekmeğe ‘Kimlerdensin?’ diye sormadan, bu coğrafyanın bir parçası olan Ermeni kültüründe lavaşın yerine, anlamına bakmak istedik.
BAŞYAZI Bu dava ‘paralel’e sığmaz - 2

Dün olduğu gibi bugün de yapılması gereken tek şey, Hrant Dink cinayetinin tüm yönleriyle aydınlatılması, sorumluların topyekûn yargı önüne çıkarılması ve cezasız kalmaması. Böyle yapılmadığı sürece, gerçeğin sadece bir yüzünün birtakım mizansenlerle paketlenip sunulmasına karnımız tok.
ORTA SAYFA ‘25 Nisan 2015’te ne yapacağız, asıl mesele bu’

Gülbenkyan Vakfı, bu yılın başında, Ermeni kültürü ve dilinin korunması ve geliştirilmesi amacıyla beş yıllık bir program taslağı açıkladı. Programın başında olan Razmik Panossian, taslağın şekillenmesi için Ermenistan’a, diasporanın çeşitli kentlerine ve Türkiye’ye çok sayıda seyahat düzenledi, kurumlarla, okullarla görüşmeler yaptı. Panossian, “Bu kuşak harekete geçmezse, Batı Ermenicesi kaybolacak. Sadece var olanın korunması değil, dilin gelişmesini sağlamak ve kültür üretimini teşvik etmek başlıca amacımız” diyor.