Kütüphaneler arası diyalog

Ermenistan Milli Kütüphanesi’nden Astğik Vardanyan ve Ani Sargsyan Ermenice kaynaklar keşfetme yolunda Eylül 2017’de İstanbul’da çalıştılar. Ermenice matbaacılığın merkezlerinden biri olan İstanbul’un kütüphaneleri Ermenistanlı uzmanları sıcak karşılamış. Hrant Dink Vakfı’nın Burs Programı ile İstanbul’a gelen uzmanlar Atatürk Kitaplığı ve başka kütüphanelerde çalışma fırsatı buldu. Sargsyan ve Vardanyan, elde ettikleri sonuçlardan mutlu, projenin amacına ulaştığından da emin. Türkiye’deki meslektaşlarıyla yeni işbirlikler hedefleyen kütüphaneciler, projenin detaylarını ve İstanbul deneyimlerini anlattılar.

Kendinizden ve Ermenistan’daki faaliyetlerinizden söz eder misiniz? 

2012 yılından beri Ermenistan Milli Kütüphanesi’nde El Yazmaları ve Kütüphane Araştırmaları bölümünde çalışıyorum. Aynı yıl Milli Kütüphane’de dijitalleştirme işlemleri başladı. Geniş çaplı dijitalleştirme projesi kapsamında veri tabanları oluşturuldu. Örneğin veri tabanlarından biri, dijitalleştirme işlemlerini günümüze dek koordine ettiğim Kahire’de yayınlanmış ‘Arev’ (Ermenicede ‘güneş’) dergisinin veri tabanıydı. Aynı zamanda 2015 yılından beri ‘Artsakh Hareketi’ adlı elektronik veri tabanının da sorumlusuyum.

Bölümün ve genel olarak kütüphanenin temel fonksiyonlardan biri ‘Ermeni Kitabı’ adlı elektronik veri tabanının oluşmasıdır. Bu veri tabanı, 1512’den günümüze kadar dünyanın her köşesinde Ermenice, Ermeni harfli, aynı zamanda Ermenice ile ilgili bilgiler içeren Ermeni ve yabancı yazarlara ait, Ermenice ile ilgili veriler içeren başka dilde kitapları barındırıyor. ‘Ermeni Kitabı’ 1512-1800 arasında yayınlanmış haritalar, dergiler ve Ermenice bölümleri olan yabancı dilde yayınlar da içeriyor. Amaç farklı yerlerde yayınlanmış kitapların tanıtımlarını ve dijital versiyonlarını bir ortama toplama işini tamamlamak. Bunun için farklı ülkelerde bulunan ve bünyesinde Ermenice kaynaklar bulunduran kütüphanelerle çalışıyoruz. Kitapların asıllarını elde etmeye çalışıyoruz. Bu mümkün olmasa bile en azından kitapların elektronik versiyonlarını elde etmeye uğraşıyoruz.    

Neden özellikle İstanbul’daki kütüphanelerle çalışmak istediniz?

Biliyoruz ki İstanbul Ermenice matbaacılığın en büyük merkezlerden biri olmuş. İstanbul’da ilk Ermenice kitap 1567’de yayınlanmış. Özellikle 18-20. yüzyıllar arasında binlerce Ermenice kitap basılmış. Bunların bir kısmı Ermenistan Milli Kütüphanesi’nde mevcut, diğer kısmını da elde etmeye çalışıyoruz. Günümüzde İstanbul’un birçok devlet kütüphanesinde Ermenice kitapların bulunduğunu biliyoruz. Sadece Ermeni kurumları değil, Türkiye’nin diğer kütüphanelerinde de Ermenice kitap sayısı çok zengin. Ermenistan Milli Kütüphanesi’nin koleksiyonlarında pek çok Osmanlıca ve aynı zamanda Türkçe kaynaklar olduğunu da dile getirmek lazım. Hem İstanbul’daki hem de Ermenistan’daki kütüphanelerde işler koordinasyon içinde yürütülüyor; her dilde elde edilen kitaplar uygun bir şekilde kaydediliyor. Fakat, iki tarafta da bu dillerde kaynaklarla çalışacak yeterli sayıda uzman yok.  

İstanbul’a ilk gelişiniz miydi? 

Hrant Dink Vakfı Burs Programı ile İstanbul’a geldim. İlk ziyaretimdi. Üç hafta kaldık. İlk ziyaretim olduğu için hem heyecanlı hem de işleri doğru ve düzenli bir şekilde yapıp yapamayacağım konusunda tedirgindim. Öte yandan bana yeni bir dünyanın kapıları açılıyordu çünkü binlerce yıllık geçmişi olan tarihi bir şehirdeydim.  

Ziyaretinizin ne tür sonuçları oldu?

Bu proje kapsamında Türkiye’ye ziyaret etmemizin amacı 1512 yılından bu yana dünyanın her köşesinde yayınlanmış Ermenice kitap ve dergileri, aynı zamanda harita, pankart, nata, kartpostal, pul, takvim gibi basılı diğer kaynakları, CD ve DVD’leri araştırmaktı. Bir diğer işimiz el yazmaları listelerini karşılaştırmak, ‘Ermeni Kitabı’ elektronik veri tabanında yer almayan kitapların dijital versiyonlarını elde etmek oldu. 

Bu ilk deneme projesi kapsamında şöyle sonuçlar elde ettik:  

  • 58 Ermenice ve Ermenice harfli Türkçe kitap tarandı ve dijitalleştirildi. Bunların 27’sinin tanıtımı el yazmalarına dayanarak yapılmıştı. Bizim için tamamen yeni olan veya Milli Kütüphane’de yer almayan 31 kaynak araştırıldı.
  • Dijitalleştirilmiş 58 kitaptan beşi tanıtımları olan eski kitaplardı. Kitapların aslı olmadığı için bütün kitabın dijital versiyonunu elde etmek mümkün olmadı. Üç kitap erken döneme aitti. Onların dijital versiyonunu elde etmek çok önemliydi.
  • İstanbul’da farklı devlet kütüphanelerinde araştırma yapıp, günümüze kadar incelenmemiş birçok Ermenice kitap olduğunu keşfettik. Bu kitapların incelenmesi çok önemli.
  • Öğretmenler Vakfı’nı ziyaret edip yıllar boyunca onların elde ettiği kaynakları inceledik ve 2 bin adet kaynağın çoğunluğunun dini metinlerden oluştuğunu ortaya çıkardık. Bunun da derinlemesine  araştırılması gerekiyor.
  • İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin kütüphanesini ve müzesini ziyaret ettik. Patrikhane’nin zengin bir kütüphanesi var ancak uzmanları olmadığı için oranın da araştırılmaya ihtiyacı var.
  • Püzant Akbaş’ın Beyoğlu’ndaki sahaf dükkanına gittik; eski el yazmaları baş döndürücüydü. Ermenistan’da eksik olan kitapları oradan elde edebiliriz.
  • Hrant Dink Vakfı’nın kuruluşun 9. yıldönümü kutlamasına katıldık. 

Burs programına katılmaya nasıl karar verdiniz?  

Ermenistan Milli Kütüphanesi, Hrant Dink Vakfı’nın bahsı geçen programı araştırıp deneme projesi ile başvuru yapmıştı. Kütüphane, dijitalleştirme alanında denemimlerine dayanarak programa dahil oldu. Projeye başvurmamın amacı ‘Ermeni Kitabı’nın tamamlanması konusunda adım atmaktı. 

Bu deneyimin size daha sonraki çalışmalarınızda ne tür katkıları olur?

Proje kapsamında İstanbul’un kütüphane sistemini araştırdık, Ermenice koleksyonları hakkında bilgimizi artırdık. 58 kitabın dijital versyonunu elde ettik. Bunlar bundan sonraki çalışmalarımız için önemli bir kaynak oluşturuyor.  

Türkiye’den meslektaşlarınızla ortak çalışmalar planlıyor musunuz?

Birçok ortak proje fikri var. İleride Türkiye’den özellikle de Atatürk Kitaplığı’ndan gelen uzmanlara ev sahipliği yapmak isteriz. Onlara Ermenistan Milli Kütüphanesi’ne gelip buradaki Türkçe ve Osmanlıca kaynaklar üzerine çalışmalarını önerdik. Bir sonraki ziyarette başladığımız işe devam etmeyi, özellikle Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ni daha iyi incelemek istiyoruz. 

Sizce Türkiye-Ermenistan arasında diyaloğun inşasına yönelik hangi adımlar atılmalı?

Kültür, siyaset ve diplomasi dışı bir alandır ve evrenseldir. Diyalog için karşılıklı ziyaretler yapılmalı. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Ermenistan Milli Kütüphanesi de Atatürk Kitaplığı’na davet gönderip oradaki uzmanları burada benzer araştırmalar yapmaya davet etti. İleride belki ortak konferanslar organize edilebilir. İki ülkenin işbiriği sayesinde karşılıklı ziyaretler ve araştırmalarla ortak kültür alanımız geliştirilmiş olur. 

‘Türkiyeli kütüphaneciler de Ermenistan’a gelmeli’

Ermenistan Milli Kütüphanesi’nde kütüphane uzmanı olarak çalışan Ani Sargsyan, Ermenice dışındaki dillerde olan kaynaklarla ilgileniyor; onların online kaydedilmesi ve kategorize edilmesinden sorumlu.  Sargsyan, İstanbul deneyimi hakkında şöyle konuştu:  

“Amacımız Ermenice kitap ve dergilerin dijital koleksyonunu tamamlamak. Bulduğumuz kitap ve dergiler kütüphanenin ‘Ermeni Kitabı’ ve ‘Ermeni Basını’ bölümlerinde yer alacak. Atatürk Kitaplığı’ndaki Ermenice kaynakları düzeltme ve geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptık. Biz de aynı şekilde kitaplıktaki meslektaşlarımızdan bizde bulunan Türkçe ve Osmanlıca kaynakların tanıtımlarının kontrol edilmesinde destek bekliyoruz. Ermenistan Milli Kütüphanesi’nde de pek çok Osmanlıca ve Türkçe yazılı kaynak var. Umarım ortak çalışmalarımız devam eder ve her iki taraf için de faydalı olur. 

Ortak çalışmalara seve seve devam etmek isteriz. Bizim ilgi alanımız Atatürk Kitaplığı ile sınırlı değil. Yaklaşık 5000 incelenmesi gereken kaynağı olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndeki Ermenice koleksiyonlar üzerine de çalışmak istiyoruz. Sonuçta İstanbul Ermenilerin en önemli kültür merkezlerinden biriydi.

İki senede bir yaptığımız ‘Gelecek İçin Geçmişin Korunması’ başlıklı konferansımıza Türkiye’deki meslektaşlarımızıın katılmasını isteriz. 2018’de yapılacak konferansta onları aramızda görmek, kütüphanelerinde bulunan Ermenice koleksyonları hakkındaki bilgilerini bizimle paylaşmalarını isteriz.” 




Yazar Hakkında