ARA

Ermenistan Başbakanı Paşinyan 24 Eylül Pazar günü yaptığı konuşmada Karabağ Ermenilerinin etnik temizlik tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi, ittifak içinde oldukları Rusya'yı isim vermeden eleştirdi ve "Uluslararası topluma Ermenistan'ın bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve demokrasisini güçlü bir şekilde destekleme" çağrısında bulundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi eski Başsavcısı Karabağ'daki gelişmelere dair Washington Post için bir makale kaleme aldı.

2013'te yayınladığı "Karabağ" kitabıyla bilinen ve bölgeyi yakından takip eden yazar-gazeteci Thomas de Waal, bölgedeki son gelişmelere dair bir analizi sosyal medya hesabından yayınladı. De Waal "Batılı aktörler yerel Ermenileri korumak ve olayları denetlemek için sahada bir tür uluslararası varlığın olması gerektiğini biliyor ve söylüyor, ancak şu anda hem Azerbaycan hem de Rusya bunu engelliyor." dedi.

AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Sivil halkın askeri veya başka yollarla Dağlık Karabağ’dan zorla yerinden edilmesi Avrupa Birliği’nden sert bir tepki alacaktır; AB, durumun daha da kötüleşmesi durumunda uygun önlemleri almaya hazırdır.” dedi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan'ın Karabağ'a yönelik saldırısı ve sonrasında varılan ateşkesle ilgili tabloyu değerlendirdi.

Azerbaycan'ın Karabağ'a yönelik geniş çaplı saldırısı sonrasında Türkiye'den 123 hak savunucusu uluslararası örgütlere çağrıda bulundu. İmzacılar "Biz Türkiyeliler, uluslararası kamuoyunun, gelişmelere karşı asla yeterli duyarlılıkta davranmadığını görüyor ve durumu endişe ile izliyoruz" dediler ve "Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlere ve uluslararası kamuoyuna aktif tavır alma çağrısında bulunuyoruz. Bölgede mahsur kalan sivillerin güvenli yerlere tahliyesi için acil insani yardım ve hava ikmali derhal başlamalıdır. Ateşkes sürekli hale getirilmelidir. Karabağ halkının her ülke vatandaşının sahip olduğu özgürce yaşama koşulları garanti altına alınmalıdır" çağrısında bulundular.

BM (Birleşmiş Milletler) Güvenlik Konseyi Azerbaycan'ın 19 Eylül'de Karabağ'a yönelik gerçekleştirdiği geniş çaplı saldırı ve 20 Eylül'de varılan ateşkesten sonra Fransa'nın çağrısı üzerine toplandı. Toplantıya katılan Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan Karabağ'da durumun kritik olduğunu söyledi. "Dağlık Karabağ'da istikrar ve güvenliğin sağlanması için Birleşmiş Milletler tarafından görevlendirilen Barış Gücü'nün kurulmasına olanak yaratın" çağrısında bulundu. ABD ve Fransa Azerbaycan'ı eleştirdi.

Artsakh (Karabağ) Cumhurbaşkanı Danışmanı David Babayan, sosyal medyada yayılan Azerbaycan ordusunun Karabağ'ın başkenti Stepanakert'e girdiği ve şehirde bayrak dikmeye çalıştığı yönündeki haberleri yalanladı.

Azerbaycan'ın Karabağ'a yönelik geniş çaplı saldırısının ardından 20 Eylül'de, Karabağ hükümetinin, öne sürülen şartları kabul etmesiyle ateşkes sağlanmıştı. Karabağ, silahlı güçlerini dağıtmayı kabul ederken bugün de (21 Eylül Perşembe) Bakü yönetimi ve Karabağ Ermenilerinin temsilcileri arasında bir görüşme yapıldı.

Tüm bu dengeleri kollayan Azerbaycan 19 Eylül’de Karabağ’a yönelik bir saldırı başlattı. Bölgede barış gücü bulunan Rusya’nın sesini çıkarmayacağını biliyordu Bakü. Karabağ Ermenileri ise zaten dokuz aydır Azerbaycan’ın Laçin Koridoru’nda uyguladığı abluka nedeniyle çok zor şartlarda yaşamaktaydı. Şimdi Bakü ile Karabağ Ermenilerinin temsilcileri arasında temaslar olması bekleniyor. Ancak bu temaslardan kimse umutlu değil.