ARA
Üç Kürt gazeteci tutuklandı
Tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen üç gazeteci tutuklandı.
ABD kampüslerinde Filistin'e destek eylemleri yayılıyor
ABD’nin New York kentindeki Columbia Üniversitesi’nde geçen hafta başlayan Gazze ve Filistinlilere destek gösterileri ülke genelindeki onlarca kampüse yayıldı.
Marko Paşa anısına uluslararası ödül tesis edildi
Merkezi Yunanistan'da bulunan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu, Türkiye tarihine damga vurmuş isimlerden Marko Paşa anısına uluslararası bir ödül tesis etti.
Ermenistan-Azerbaycan arasında yeni sınır taşları; protestolar sürüyor
Azerbaycan ve Ermenistan arasında sınır belirleme çalışmaları devam ediyor. Anlaşma nedeniyle Ermenistan'da Başbakan Paşinyan'a yönelik protestolar
da sürüyor.
Panel: 1915'ten Filistin'e
1915'teki Ermeni Soykırımı'nı başlıbaşına ele alan etkinliklerin yanısıra bağlantılı farklı dönemlere yakından bakan söyleşiler, paneller de yapılıyor. Bunlardan biri "1915'ten Filistin'e" başlığını taşıyor. Etkinlik 27 Nisan Cumartesi günü Pangaltı'daki Nostalji Kitabevi'nde olacak.
23,5 Nisan’ı birlikte hayal ettik
23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı açılışının beşinci yılına da denk gelen 20-27 Nisan haftası boyunca, Hrant Dink’in “23,5 Nisan” başlıklı köşe yazısındaki anlatılara farklı etkinliklerle değinildi. 20 Nisan'daki ilk etkinlikte çocuklar biraraya geldi.
Ya 23 Nisan 1915 ve öncesi, yani ‘Naxamah’?
Yani 24 Nisan ve sonrasını değil de 23 Nisan gecesine kadar yaşamını sürdürmüş, ancak 24 Nisan’dan itibaren ortadan kaybolmaya başlamış akrabalar, aile dostları, komşuları, arkadaşları anılabilir.
'1920-21 ruhu ve toplumsal mutabakatı' mı, Hrant’ın 23,5 cumhuriyeti mi?
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları 23 Nisan vesilesiyle Meclis'te bir konuşma yapmış ve şu önemli cümleyi sarf etmiş: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında krizlerden çıkışın yolu 1920 ruhuyla 1921’de yapılan toplumsal mutabakatın güncellenmesinden geçmektedir.” Sayın Hatimoğulları’nın niyetini anlıyorum. İyi niyetli bir girişim diyelim ama dananın kuyruğu öyle değil. Tarih bize 1920 ve 1921 ‘Ruhu ve Toplumsal Mutabakatı’ konusunda başka bilgiler veriyor.
'Cürm-ü Âzam’ ve Aram Andonyan
Andonyan’ın yazımını 1919’da tamamladığı bu kitap, yazarın kendi tecrübelerine, sağ kalan Ermenilerden topladığı bu tanıklıklara ve Halep Muhacirin Müdüriyeti’nde görevli Naim Bey ismindeki bir memurdan aldığı resmî belge kopyalarına dayanıyor. Eser, yazıldığı anda henüz birkaç senelik olan taze anıları ve resmî belgeleri ihtiva etmesi açısından bilhassa önemli.
24 Nisan mesajları ne anlattı?
Bunun için zaman gerektiğini biliyorum. Değişen siyasi dengelerin bazen yeni yollar açtığını, bazen de o açılan yolları kapattığını da biliyorum. Bildiğim bir şey daha var: Türkiye Ermeni toplumu açısından 109 yıldır tutulamayan bir yas var.