ARA
Sosyalizmin Osmanlıcası
Paul Dumont ve Georges Haup isimlerini yan yana getiren ‘Osmanlı İmparatorluğunda Sosyalist Hareketler’ kitabı daha önce de sürpriz tarih çalışmalarını okuyucularla buluşturan Ayrıntı Yayınları aracılığıyla yayımlandı.
‘Yazmak istiyorum çünkü ortaya çıkarmak istediğim bir yalan var’
Bir yazar için en şeytani sorudur herhalde: “Neden yazıyorum?” Bu soruyu bir gazeteci “Neden yazıyorsunuz?” diye sorsaydı eğer, elbette bir cevap verilebilirdi. Hatta birçok yazar, herhangi bir röportajda sorulur diye bu sorunun cevabını çoktan belirlemiştir kafasında.
Türk-Kürt ilişkilerinin bugününü anlamak için anahtar
Geç dönem Osmanlı tarihi çalışanların üzerinde durduğu en önemli konulardan bir tanesi, II. Abdülhamid döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kurulmuş ve aşiretlerden mürekkep Hamidiye Hafif Süvari Alaylarıdır. Yoğun bir biçimde tartışılmasına karşın Hamidiye Alayları üzerine tafsilatlı, çeşitli arşiv kaynaklarına ve belgelerine dayalı dört başı mamur çalışmaların sayısı maalesef oldukça düşük.
Çizgilerle hayatın ve ölümün anlamı
Birkaç yıl önce ‘Güngezgini’ni okuduğumda, bu çizgi romanın tez zamanda Türkçe’ye çevrilmesini dilemiştim, dileğim sonunda gerçek oldu. Çizgi roman tabiri genellikle ileri yaştaki yetişkinlerin suratlarında bir ekşimeye sebep oluyor, çizgi romanlar çok ciddiye alınmıyor.
‘Meksika'da her yer suçlularla dolu’
Meksika’nın halka mal olmuş saygın entelektüellerinden Carlos Fuentes ardında ülkesine ayna tuttuğu onlarca roman ve bir o kadar da hikaye bırakarak, 2012 Mayıs’ında 83 yaşındayken aramızdan ayrılmıştı. Ustalıklı bir hicivle kaleme aldığı ve günümüz Meksika’sına ışık tutan son eseri ‘Cennet’teki Adem’ (Can Yayınları) artık Türkçe’de.
Etgar Keret'le yolculuk
Bazı yazarları çok seversiniz; tarzınız olması gerekmez, hep tercih ettiğiniz gibi özel bir biçeme sahip değildir, dili yeni baştan yaratmaz, şaşırtıcı bir biçimde kendi yaşamını merkeze alır, sanatsal betimlemeler, afili cümleler ve son dönemde çok yaygın olduğu üzere artistik aforizmalarla hiç işi olmaz, ama her kitabıyla gönlünüzü çalmayı, size ‘iyi ki edebiyat var’ dedirtmeyi başarır.
Ofsayta düştüğümüz bir hikâye
Halil İbrahim Dinçdağ, Türkiye’de futbol ortamında eşcinsel kimliği ile var olma mücadelesi içine giren ilk kişi. Adı kamuoyunda sık sık gündeme gelen Dinçdağ, medyanın sınıfta kaldığı sınavlardan biri oldu. Eşcinsel olduğu için hakemliği sürdürmesi engellenen Dinçdağ’ın sahalarda başlayan mücadelesi adliye koridorlarında sürdü.
‘Gerçekçiliğin’ esir aldığı Stanislavski
“Sistem' her şeyin hazır sunulduğu bir kitap değildir; uzun yıllar boyunca beslenmesi ve geliştirilmesi gereken bir kültürdür. Oyuncu onu papağan gibi öğrenemez. Oyuncunun onu kendi etinin, kanının bir parçası yapması, onu ikinci doğası kılması, onunla sonsuza dek bir olması gerekir. 'Sistem' oyuncuyu ancak bu şekilde sahne için dönüştürür(…) Bu bir günde gerçekleşecek bir şey değildir...”
‘Beyaz Toros’un modası hiç geçmedi
“Sabahın beşiydi. Yatıyorduk, camı vurdular. Bir polis, Ramazan’ı soruyor. Kızdım ben de. O zaman beyimi sordular, dışarı göndermemi söylediler. Bir şey olduğunu anladım. Babası dışarı çıktı. ‘İnfaz edildi ölüsünü alacak mısınız?’ dedi bir polis.”
Baskın Oran’dan adalet dersleri
Baskın Oran’ın yeni kitabı ‘Türk Yargısı ve Adaleti Üzerine Yazılar’, Oran’ın 1995’ten bu yana Türkiye hukuk sistemi üzerine Aydınlık, Agos ve Radikal İki’de yazdığı yazıların bir araya getirildiği bir çalışma.