ARA

BDP'li Sırrı Süreyya Önder, partisinin 24 Nisan'ın ulusal yas günleri kapsamında 'Yas ve acıların paylaşılması günü' olarak ilan edilmesi için teklif vereceğini açıkladı. Önder açıklamasında: Bizim amacımız bu cinayet suçuna iştirak edenleri lanetleyip, Ermenileri canı pahasına korumaya çalışan dedelerimizi yüceltmektir. Geçmişin acılarıyla yüzleşmek, acıları paylaşmaktır. Böylece geleceği daha merhametli kurmaktır” dedi.

Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da bugün Süryani soykırım anıtının açılışı yapılacak. Anıtın açılış törenine Avrupa, Amerika, Rusya, Gürcistan ve Avustralya’dan Süryanilerin katılması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl da Avusturalya'da büyük bir Süryani Soykırımı anıtının açılışı yapılmıştı. Süryani Soykırım Araştırmalar Merkezi Başkanı Sabri Atman yakın zamanda Ermenistan Parlamentosu'nda da soykırımın tanınacağına dair inancını belirtti.

AK Parti'nin kurucu kadrolarında yer alan İsmet Uçma, 1915'te yapılan tehciri trajik bir 'soy sürgün' olarak nitelendirerek özür diledi. Radikal’de yer alan röportajda İsmet Uçma: “Tehcir edilenlerin burnu bile kanamamalı. 1915 te böyle mi oldu? Hayır” dedi. “Acıları acımızdır” diyen Uçma, sınırı açarak Ermenistan’da yaşayan Ermenileri “rahata ve huzura” kavuşturmak gerektiğini ifade etti.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı yarışının iki güçlü adayı Sarkozy ve Hollande, 24 Nisan’da Ermeni Soykırımı kurbanlarının anıldığı Paris'teki törene katıldı. İki lider yaptıkları konuşmada anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen 'inkâr yasası'nı yeniden gündeme getirme sözü verirken Türkiye'yi Ermeni Soykırımı'nı tanımaya davet etti.

Ahmet İnsel, Başbakan Erdoğan'ın 'Biz, Devlet-i Âliyye-i Osmaniye'nin bakiyesi üzerinde kurulmuş bir Türkiye'yiz' sözünü hatırlatarak, 'Devlet-i Âliyye-i Osmaniye'nin bakiyesi olduğunu ilan eden bir hükümetin Osmanlı Ermenilerine olan bir özür borcu yok mudur' sorusunu yöneltti.

Erivan'daki Ermeni Soykırım Müzesi'nin Müdürü Hayk Demoyan, müzedeki çalışmalar, yakında müzede açılacak olan 'Ermenilere yardım eden Anadolulular' bölümü ve soykırım süreci hakkında Bianet haber sitesine konuştu.

Bianet'te yayımlanan yazısında Hüseyin Şengül; 'Ermeni, Yahudi, Süryani, Rum, Türk, Müslüman , karaderili, Kızılderili, Kürt; her kim zulme uğramışsa kimlik ayrıt etmeksizim mazlumun yanında, zalimin karşısında olmayı bir düşünün. Bir 24 Nisan daha geldi! İnsan olan beri gelsin' diyor.

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, 1915'in Türkiye'nin geleceği üzerindeki etkisini Milliyet için yazdı. Koptaş: '1915, sanıldığı gibi geçmiş değil, bir gelecek meselesidir. 1915 sadece Ermenilerin değil, aynı zamanda Türklerin, Kürtlerin, Müslümanların meselesidir.'

Leyla İpekçi, 'tehcir günlerinde annesi, kardeşleri ve diğer akrabalarıyla birlikte yuvasını bırakarak yollara düşen' kalan 1914 Yozgat, Burunkışla doğumlu Paravon Gökbaş'ın hikayesini anlatıyor.

Koray Çalışkan, 24 Nisan tarihli köşeyazısında; 'Köklerimize bu kadar uzak olmamızın nedenini daha sonra anladım. O kökleri besleyen topraklara yaptıklarımızdanmış' diyor.