'Soykırım kurban sayısıyla ölçülemez'

Erivan'daki Ermeni Soykırım Müzesi'nin Müdürü Hayk Demoyan, müzedeki çalışmalar, yakında müzede açılacak olan 'Ermenilere yardım eden Anadolulular' bölümü ve soykırım süreci hakkında Bianet haber sitesine konuştu.

24 Nisan 1915'in 97. yıldönümü nedeniyle Ermenistan'ın Başkenti Erivan'da bulunan Ermeni Soykırımı Müzesi Müdürü Hayk Demoyan ile soykırım sürecini, Soykırım Müzesi'ni, müzede yakında açılacak olan 'Ermenilere yardım eden Anadolulular'la ilgili bölümü konuştuk.

Demoyan, 1915-1918 arasında 1 milyondan fazla Ermeni'nin kendi topraklarında katledildiğini ifade ediyor, ancak soykırımın kurbanların sayısıyla ölçülemeyeceğini, soykırımların bir süreç olduğunu belirtiyor.

Demoyan, dört yıldır Ermenileri soykırım ve tehcirden kurtarmaya çalışan Anadolulu insanlar ve Osmanlı yöneticileriyle de ilgili çalışmalar yürüttüklerini ifade ediyor ve ekliyor:

'Bu 'Adil insanlar'la ilgili elinde bilgi, belge ve fotoğraf olanlar bizimle paylaşırsa son derece memnun oluruz.'

'2015'e hazırlanıyoruz'

Öncelikle Soykırım Müzesi'nin tarihçesinden kısaca bahseder misiniz? Müzeye ilgi nasıl? Ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? Müzede 1915'e dair ne gibi şeyler sergileniyor?

Müzemiz 1995 yılında, Erivan'daki Tsitsernakaberd Tepesi'nde 1967'de inşa edilen Ermeni Soykırım Anıtı'nın bir parçası olarak kuruldu. Kurulduğundan beri de dünyanın her yerinden başkanları, bakanları, askeri ve politik isimleri ve dini liderleri de kapsayan milyonlarca ziyaretçimiz oldu. Tsitsernakaberd Anıtı'na ve müzeye yapılan ziyaret, Ermenistan'daki resmi protokol ziyaretlerimizin bir parçası.

Müze aynı zamanda Ermenistan Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi sisteminde, ayrı bir birim olarak işleyen bir araştırma enstitüsü. Müze Ermeni Soykırımı'yla ilişkili her şeyi; her tür sözlü tarih, el yazısı anılar, kurbanların veya yaşamayı sürdürenlerin kişisel eşyaları, kitapları, dergiler, gazeteleri, filmleri, fotoğrafları, hatıraları ve pek çok parçayı bir araya getirmeye odaklanıyor. Bu parçaların üzerinde çalışıyor, onları koruyor ve müzenin geçici ve sürekli sergilerinde sergiliyoruz. Aynı zamanda kayıplarımızın kimlik tespiti üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir buçuk milyon kurbandan her birinin hatırlanması ve şereflendirilmesi için bu çalışmaların sürdürülmesi çok önemli.

Müze 2015 yılındaki yüzüncü yıldönümü için hazırlanıyor. Yeni bloklar ve tesisler aracılığıyla şimdiki binayı genişletmeyi planlıyoruz. Gösterecek ve söyleyecek daha çok şey var.

Sürekli sergimizde koleksiyonumuzdakilerin sadece yüzde beşini sergiliyoruz. Armenian Genocide Museum Institute (AGMI) olarak her yıl geçici sergiler de düzenliyoruz ve Ermeni Soykırımı konusunda düzinelerce yayın veriyoruz. İnternet sitemizde Ermeni Soykırımı konusunda zengin kaynaklar Ermenice, İngilizce, Rusça ve Türkçe dillerinde yayınlanıyor.

Müzede Anadolu'da Ermenileri soykırımdan kurtaranlarla ilgili bir çalışma yapıyorsunuz. Bu girişimin yıllardır süren soykırım tartışmalarına nasıl bir boyut kazandırmasını hedefliyorsunuz?

Müze, Ermeni Soykırımı'na dair çalışmanın bir bölümü olarak bu tip olaylara dair bilgi topluyor. Evet, pek çok Müslüman Ermenilerin hayatını kurtarmıştır ve bu Ermeni Soykırımı tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu tip olayları bularak Ermeni Soykırımı esnasındaki ortama dair doğrulama sağlıyoruz. 'Soykırım tartışmaları'na yaptığı etki konusuna gelince, bunların Soykırım'ın anlamına herhangi bir etkisi olacağını sanmıyorum; daha ziyade hikayenin soykırımla ilişkili diğer olaylarda da yaygın olarak görülen önemli bir bölümünü açığa çıkarıyor.

Biz, hedeflenmiş bir grubun temsilcilerini kaçınılmaz bir ölümden kurtarmaya çalışırken kendilerini ve aile bireylerinin hayatlarını tehlikeye atan bu insanları 'Adil insanlar' olarak adlandırıyoruz. Bu kişilerin isimleri hatırlanmalıdır. Kişisel motivasyonlarına bağlı olarak Ermenilerin  hayatlarını kurtaran bu kişiler için bazı özel kategoriler söz konusu: zoraki evlilik sonucu gelişen ekonomik, kişisel çıkar, iş gücü. Ancak Ermenileri o dönemde evlerinde misafir ederek onları saklayan, doyuran, destekleyen ve ölümden kaçmalarını sağlayan bu insanların gerçek kurtarıcılar olduğunu düşünüyoruz.

'Kurtarılma hikayeleri soykırımın planlı karakterini kanıtlıyor'

Yaptığınız araştırmalara göre, Anadolu'da gerek yerel yöneticiler gerekse halk tarafından soykırımdan/tehcirden kurtarılan ne kadar Ermeni olduğu tahmin ediliyor? Bu destek olmasaydı soykırımın boyutları çok değişir miydi?

Bununla ilgili bir istatistiki bilgi vermek çok zor. Yüzlerce veya binlerce olabilir. Osmanlı Devleti'nin Soykırım Politika'sına karşı gelen bazı yöneticilerin pozisyonlarından edildiklerini veya cezalandırıldıklarını biliyoruz. 'Soykırımın Boyutu' hakkında şunu unutmayalım:

Soykırımlar kurbanların sayısıyla ölçümlenmez. Soykırım  bir süreçtir, hedeflenen bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan, kasıtlı olduğu açık, önceden planlanmış politikalardır. Ermenilerin hedeflenmesi ve Ermeni Soykırımı devlet tarafından  planlanmış ve uygulanmış bir politikadır. Jön Türk liderlerin niyeti sayısız belge ve şahitliklerle de ispatlanmıştır. Öldürülen Ermeni sayısına dair, 1915-1918 yılları arasında bir milyondan fazla kişi öldürülmüştür ve onlar antik dönemlerden beri Ermenistan olarak bilinen kendi tarihi anavatanlarının topraklarında öldürülmüştür. Bu olaylar, modern Türk Devleti'nin yüzleşmek istememesinin başlıca nedenleridir.

Müzede böyle bir çalışma yapmanız Ermeniler tarafından nasıl karşılanıyor? Soykırım müzesinde böyle bir bölüm açılmasının riskleri var mı?

Biz işimizi açıkça yapıyoruz ve herkes ne yaptığımızı internet sitemizden kontrol edebilir. Çoğu Ermeni ailenin kurtarılma hikayesi var. Peki, bu kurtarıcılar kimdi? Hükümetin Ermenilere yardım edilmemesi konusundaki emirlerine karşı gelen ve ciddi şekilde cezalandırılma tehlikesi altında olan kişiler.

Osmanlı Devleti, Ermenileri saklayan bu Müslümanların evlerinin önünde idam edilmeleri için emir verdi. Bu emre karşı gelenler hükümetin soykırım politikasına da karşı gelmiş oluyordu. Kurtarılma hikayeleri Ermeni Soykırımı'nın planlanmış karakterini gözler önüne seriyor ve kanıtlıyor; bu nedenle bu gerçeklere dair herhangi bir çekincemiz ya da korkumuz yok.

Anadolu'da Ermenileri soykırımdan kurtarmaya çalışan insanlarla ilgili çalışmalarınız nasıl ve ne zaman başladı?

Dört sene önce, Batı Ermenistan'da ve Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer bölgelerindeki kurtarma vakalarıyla ilgili bilgi toplamaya başladık. Müze Koleksiyonunu zenginleştirmek, Ermeni Soykırımı'nın olgusal gerçekliklerini muhafaza etmek ve gelecek soykırımları önlemek için, hikayeleri olan herkesi aile öykülerini bizimle paylaşmaya davet ediyorum. Anadolu'da Ermenileri soykırımdan kurtaran insanların fotoğrafların yollanmasından da son derece memnun oluruz.

'Soykırım Türkiye'de üç dönem gündemde oldu'

Bir röportajınızda Atatürk'ün de sürgüne karşı çıktığını söylüyorsunuz. Yüzlerce insanın yolda yürüdüğünü görünce treni durdurup onlara evlerine dönmelerini söylemiş, böylece hayatlarını kurtarmış. Bize kısaca Atatürk'ün Ermeni soykırımı ve tehciriyle ilgili tutumundan bahsedebilir misiniz?

Açıkçası röportajda ve Economist dergisinde Atatürk meselesiyle ilgili 2008'de yayınlanan makaleyle ilgili söylediklerim yanlış yorumlanmış. Bunun ardından birçok Ermeni sözde-vatansever beni ihanetle suçladı.

1932'de Atatürk'ün İstanbul çevresindeki kasabalardan sürgün edilen Ermenilerin, içler acısı durumu görünce evlerine geri yollamasından bahsettiğimin farkına varmamışlar... Atatürk  bunu 1932'de yaptı; o makalede iddia edildiği gibi 1915'te bunu yapmadı. Koleksiyonumuzda birkaç sene önce çevirisini yapıp yaygınlaştırdığımız Norveçli bir kaynak mevcut. Şöyle diyelim, Atatürk kendi yönetiminde birkaç Ermeni'yi kurtardıysa ne olmuş?

Tüm profesyonel tarihçiler bilir ki Atatürk, liderleri Ermeni Soykırımı'nı organize edip gerçekleştirmekten sorumlu olan İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesiydi. Dahası şeytani soykırım planının uygulanması için kurulan'Teşkilat i- Mahsusa' üyesiydi. Soykırıma karar verilmesinde ve uygulanmasında doğrudan rol aldığına dair bir kanıt olmasa da, kitlesel öldürmeleri ve Ermeni mülklerini yağmalayan kişilerin koruyucusu olarak, Atatürk Rusya Ermenistan'ı bölgesinde Ermenilerin topluca katledilmesi politikalarına devam etmiştir. Jön Türkler'in vahşetinden sağ çıkan yüzbinlerce kişi, 1920-1922 arasında Kilikya'da katledilmişti.

Bu sene, Eylül 1922'de gerçekleşen Büyük İzmir Yangını'ndaki Ermeni ve Yunanistanlı kurbanlarını da anacağız. Bu, 1894-1896 Sultan Abdulhamit döneminde başlayan, 1909'da Adana'da devam eden, 1915-1918 arasında Jön Türkler'le en yüksek noktasına ulaşan ve 1920-1922'de Kemalistlerce sonlandırılan  soykırım politikalarının son ayağıydı. Son dönemde 200 bin Ermeni hayatını kaybetti. Dolayısıyla bu veriler ve olgusal gerçeklerle, Ermeni Soykırımı'nın Türkiye'nin üç rejim boyunca gündeminde olduğunu savlayabiliyoruz: Sultan dönemi, Jön Türkler ve Kemalistler.

 
(EKN - Bianet)
 
* Çeviren: Pınar Turanlı - Çiçek Tahaoğlu