ARA

GÜNCEL Dink Cinayeti: Soruşturmanın ilk yıllarında hangi engeller vardı?

Hrant Dink'in ve Dink Ailesi'nin avukatlarından Fethiye Çetin 20 Ocak Cumartesi günü katıldığı, Açık Radyo'da yayınlanan Radyo Agos programında önemli açıklamalar yaptı. Çetin, Dink Cinayeti sonrasında ilk yıllarda yaşanan yargı ve soruşturma safhasındaki engellemelerden çarpıcı örnekler verdi. Çetin ayrıca Hrant Dink'in yargılandığı davalarda yaşanan saldırıların iç yüzünü de anlattı.
Akıntıya karşı kürek çekmek

Malatyalı bir Ermeni aileden gelen Hrant Dink, taşra/kavar ile İstanbul arasındaki uçurumun orta yerinde, kendi günlük hayatından sıyrılarak tarihsel kimliğine büründü. Yok edilmeyle, izlerinin silinmesiyle, tutulamayan yaslarla, sonsuz adaletsizlik hissiyle örülü bir kimlik bu.
GÜNCEL

Gazetemizin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 17. yılında, vurulduğu yerde anıldı. Osmanbey Sebat Apartmanı'ndaki eski Agos bürosu önünde yapılan anmaya kalabalık bir topluluk katıldı. Bu yılki anma konuşmasını Hrant Dink'in arkadaşlarından yazar ve gazeteci Oya Baydar yaptı. Anmada ayrıca Gezi davası tutuklularından, Hrant'ın Arkadaşları İnisiyatifi üyesi Çiğdem Mater'in cezaevinden gönderdiği mesaj da okundu.
GÜNCEL İki farklı ülke, iki benzer trans hikâyesi

Yerevan’da Nikita’nın hikâyesine Milena Adamyan'’n lensinden tanıklık edeceğiz. Luiza Simonyan ise sorularıyla Ankara’daki trans hayatına, Türkiye'de transların karşılaştığı sorunlara götürecek bizi.
17. yıl mektubu

Hrant Ahparig, âdetim olduğu üzere bu yılın mektubunu yazmak için klavye başına oturdum. Yine pek iyi haberlerim yok.
GÜNCEL Hrant Dink, ülkemiz için kardeşleşmenin sembolüdür!

Şişli Adliyesi bir apartmandan dönüştürülmüş bir bina. O mahkemenin duruşma salonu, o binanın üçüncü katında… Ben işlerimi bitirmişim, büroya dönmek için merdivenlerden inerken avukat Fethiye Çetin’i görüyorum, o da yukarı doğru çıkıyor. ‘Abla günaydın’ diyorum ama yanıt yok, boşluğa bakıyor gibi, her zamanki Fethiye abla değil. ‘Bir acayiplik var’ deyip peşinden tekrar üçüncü kata çıkıyorum. Sonra avukat Hasan Alıcı geliyor. O neler olduğunu anlatmaya başlamışken hiçbir açıklamaya mahal bırakmayacak bir güruh sökün ediyor… O meşhur ve meşum davanın ilk duruşması böyle başlıyor…
Batı’daki rezaletin bizdeki simetrik kafiyesi

Batı dünyasının ırkçı İsrail’i böylesi bir ortamda nasıl körü körüne desteklediğini okudukça sinirlere gark oluyoruz. Bizde çıkan haberleri tarih sırasıyla izleyip bu rezaletten bikaç örnek verelim. Sonra Türkiye’ye dönelim ve Batı’da yapılanlara nasıl simetrik kafiye tutturulduğunu izleyelim. Kafelerde hamburger yiyip kahve içenlere İsrail’i destekliyor diye saldırılan, İktidarın Netanyahu’ya söylemedik laf bırakmadığı bir ortamda günde 8 geminin İsrail’e mal götürdüğü bir ülke....
GÜNCEL Hrant Dink'i ve mücadelesini konuştuk, davaya yakından baktık

Hrant Dink cinayeti 17 yılı geride bırakırken, Hrant Dink Vakfı 19 Ocak öncesinde bir dizi söyleşi düzenledi. "Hakikati Hafızalaştırmak", "Hakikati Arşivlemek", "Bir Gazeteci Olarak Davayı Takip Etmek", "Hak Savunucusu olarak Davayı Takip etmek", "Hukukçu Olarak Davayı Takip Etmek", "Hrant Dink'i Konuşuyoruz" gibi başlıklar taşıyan söyleşilerde hem Hrant Dink'in hakikat arayışı, hem bizlere bıraktığı "hafıza" hem de Hrant Dink cinayetinin çeşitli evreleri ele alındı. 11 Ocak ile 17 Ocak arasındaki bir hafta boyunca, Pazar hariç her gün, 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekanı'nda bir söyleşi gerçekleşti. 18 Ocak'ta ise son panelin ardından Sebat Apartmanı'na görsel yansıtma gerçekleştirilecek.
Parrhesia Kolektifi’nin 2023 retrospektifi

Ermenice ‘kavar’ kavramı, şehrin dışındaki bir bölgeden daha fazlasını kapsıyor; tarihi yurdu, doğayı, insan ile toprak arasındaki ilişkiyi, iklimi barındırıyor. Kavar edebiyatını okumaya Hamasdeğ’le başladık ve tartışmalarımız sırasında ortaya çıkan fikirler gelecekteki okumalarımızın temelini oluşturdu. Kavar edebiyatını incelemekle yetinmeyip, dünya edebiyatlarıyla karşılaştırarak fikir dünyamızı genişletme imkânı bulduk.
GÜNCEL Barış Akademisyenleri'nden çağrı: Soykırıma Dur De

Barış Akademisyenleri, İsrail’in Gazze’ye saldırısı 100 günü geride bırakmışken dünyaya ve Türkiye’deki yetkililere çağrıda bulunan bir açıklama yayınladı. Açıklamada "Uluslararası Adalet Divanı’nın nihayetinde vereceği kararı beklemeden, soykırım suçu işleyen bir devletle işbirliği içinde olmanın doğurduğu ahlaki ve hukuki yükü hatırlatmak görevimizdir" dendi.