24 Nisan 1915’te Ermeni aydınların ve siyasetçilerin İstanbul’dan sürgün edilmesiyle başlayan Ermeni Soykırımı’nın en önemli tanıklarından biri de Aram Andonyan. Aras Yayıncılık 24 Nisan’a denk gelen günlerde Aram Andonyan’ın önemli bir kitabını yayınladı: Cürm-ü Âzam. Kitabın altbaşlığı şöyle: “Halep Muhacirin Müdüriyeti Başkâtibi Naim Bey’in Tanıklığında Ermeni Soykırımı.” Aram Andonyan tarafından kaleme alınan ve Ermeni Soykırımı hakkındaki, özellikle de 1916’da Suriye çöllerinde yaşananlar konusundaki en önemli kaynaklardan biri olan Cürm-ü Âzam, Naim Bey’in Andonyan’a teslim ettiği el yazması notları ve Andonyan’ın derlediği bilgileri, telgrafları, resmî Osmanlı belgelerini ve birinci dereceden şahitlerin tanıklıklarını içeriyor. Ohannes Kılıçdağı’nın çevirdiği kitabın önsözünü de Taner Akçam yazmış. Naim Bey hakkında daha önce de çalışmaları bulunan Akçam ile Cürm-ü Âzam’ı konuştuk
Naim Bey, ya da Efendi, Ermeni Soykırımı döneminde Halep’te görev yapan bir Osmanlı bürokratı. Görevi de Halep Muhacirin Müdüriyeti Başkâtibi. Siz İletişim Yayınları’ndan geçtiğimiz yıllarda “Naim Efendi’nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları” başlıklı bir kitap yayınlamıştınız. Şimdi Aras, Andonyan’ın ‘Cürm-ü Âzam’ kitabını yayınladı. Sizin kitabınızla bu kitabın irtibatı ya da bağlantısı nedir?
Hikâye çok basit: Osmanlı Belgelerinde “Naim Efendi” diye geçen, Andonyan’ın “Naim Bey” dediği kişi, Halep Muhacirin Müdüriyeti katiplerindendir. Naim Efendi, 1918 yılı Kasım ayında Halep’te Andonyan’a toplam 52 civarında Osmanlı belgesinin kendi el yazması kopyalarını vermiştir. Andonyan, bu belgelerin, el yazması kopyalarına ek olarak orijinallerini de ister. Bunun üzerine Naim Efendi, 25 civarında orijinal belge de verir. Andonyan daha sonra, bu 52 belgeyi içeren el yazmalarını “Hatırat” olarak tanımlar ve ‘Cürm-ü Âzam’ kitabını yayınlar. Ayrıca kitapta, orijinal belgelerin görüntülerine de yer vermiştir.
1983 yılında Türk Tarih Kurumu, Şinasi Orel ve Süreyya Yuca imzalı “Ermenilerce Talât Paşa'ya Atfedilen Telgrafların Gerçek Yüzü” adlı bir kitap yayınlar. Kitap aslında bu iki yazara ait değildir ve Dışişleri Bakanlığı’nda bir komisyon tarafından yazılmıştır. Bu kitap, Andonyan’ın Cürm-ü Âzam kitabındaki belgelerin sahte olduğunu iddia eder. Kitap sahipleri, üç ayrı iddiada bulunurlar: “1) Naim Bey diye bir Osmanlı bürokratı yoktur 2) Olmayan bir adamın hatıratı da olamaz. Var diyorsanız el yazmalarını gösterin; 3) Talat Paşa’ya ait olduğu söylenen telgraflar, 12 farklı nedenden dolayı sahtedirler.”
Ben 2016 yılında yayınladığım kitap ile asıl sahtekarlık yapanların Türk Tarih Kurumu yazarları olduğunu gösterdim. 1 – Naim Bey diye bir Osmanlı bürokratı vardır (Genelkurmay Başkanlığı bu şahsın var olduğuna dair belgeleri yayınlamıştır) 2 – Naim Bey’in el yazması ‘hatıratı’ mevcuttur (el yazmalarının filmlerini buldum ve yayınladım), 3 – Talat Paşa’ya ait olan ve sahteliği iddia edilen telgraflar, hakikidir.
Sonuçta, benim 2016 kitabım, (Naim Efendi'nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları- İletişim Yayınları) Andonyan’ın kitabındaki bilgilerin gerçek olduğu hakkında idi. Ama bu kitap Türkçede mevcut değildi. İlginçtir, Andonyan kitabı, tam haliyle Ermenice dışında hiçbir dilde mevcut değildi. Kitabının Fransızca çevirisi çok iyi idi ama ekler bölümü yoktu. İngilizce çeviri ise tam bir rezaletti ve çeviri bile değildi. Yanlışlarla dolu kötü bir özet idi. Dışişleri Bakanlığı Komisyon üyeleri, 1983’te Andonyan’ın kitabı hakkında yazarken, kitabın Fransızca ve İngilizce baskılarını kullanmışlardı.
Şimdi Andonyan’ın kitabının tam gerçek halini Türk okuyucularla buluşturmuş bulunuyoruz. Bu kitabı Ohannes Kılıçdağı’nın mükemmel çevirisi ile okuyuculara buluşturan Aras Yayınevi’ne özel bir teşekkür borçluyuz. Bu arada kitabın İngilizce baskısını da hazırlamakta olduğumuzu bildirmek isterim.
Ne anlıyoruz bu kitabın ihtiva ettiği tanıklıklardan?
Kitabın iki önemli tanığı vardır, birisi Andonyan’ın kendisidir, diğeri de Naim Bey (Efendi)’dir. Kitap tarihi önemi haizdir. Çünkü Ermeni Soykırımı’nın ilk ciddi belgelenmesidir. Andonyan, kendi gördüklerini Naim Efendi’nin bilgileriyle tamamlayarak bize Suriye çöllerindeki imha sürecini tüm çıplaklığı ile gözümüzün önüne serer. Naim Efendi, Ermenilerin imha edilmesine ilişkin orijinal Osmanlı belgelerini vermiştir ve bu belgeler hiçbir itiraza yer vermeyecek tarzda, imha emirlerinin İstanbul’dan geldiğini göstermektedir. Örneğin bir telgrafta Talat Paşa, “Türkiye’de mevcut bütün Ermenilerin tamamen mahv ve imha edilmelerinin Cemiyetin emriyle Hükümetçe kararlaştırıldığı evvelce de bildirilmişti. [...] Kadın, çocuk, sakat diye düşünülmeyerek imha önlemleri ne kadar feci olursa olsun, vicdani duygulara kapılmadan varlıklarına son verilecektir,” diye emir vermektedir.
Türkiye Hükümetlerini telaşa sokan ve 1983 yılında sözünü ettiğim kitabı yayınlamalarına yol açan bu gerçekliktir. 1983’ten 2016’ya kadar 35 yıl kadar, herkes bu kitaptaki Osmanlı belgelerinin ve özellikle de Talat Paşa telgraflarının sahte olduğuna inandırıldı. Bugün ise artık biliyoruz ki belgeler hakikidir ve Andonyan bize doğru bilgiler aktarmıştır.
Şunu rahatlıkla iddia edebiliriz: Türkiye Hükümetlerinin inkâr teorisi çökmüştür. Elbette inkâr etmeye devam edeceklerdir ama kendilerine başka bir hikâye bulmaları gerekmektedir.
Biraz da Aram Andonyan üzerinde duralım mı? Nasıl bir kişilik Aram Andonyan ve çölden kurtulduktan sonra neler yapmış?
Andonyan saygı duyulması gereken bir kişilik. Ermeni asıllı bir Osmanlı aydını, gazeteci araştırmacı ve yazar. Balkan Savaşı üzerine yazdığı kitapla tanınıyor. Hayat hikâyesi hakkında ayrıntılı bilgi, Rita Soulahian Kuyumjian’ın “The Survivor- Biography of Aram Andonian” kitabından elde edilebilir. 24 Nisan 1915’te tutuklanan Ermeni aydınlarından birisidir. Ve ölümden tesadüfen kurtulur. 1916 kış aylarında, Halep yakınlarındaki Meskene kampına ulaşır ve orada sahte bir kimlikle hayatını sürdürür. Daha sonra içlerinde Naim Efendi’nin de olduğu kamp yöneticilerine rüşvet vererek Halep’e kaçar. Ve Halep’te meşhur Baron Oteli’nde saklanır. Cemal Paşa da dahil, Osmanlı subaylarının sürekli uğrak yeri olan bu otelde, soykırıma birincil elden tanıklık eder.
1918 Ekim ayına kadar saklandığı dönemde gizli olarak kırımdan kurtulanlarla ilişki kurar ve onlara başlarından geçenleri yazmalarını söyler. Bu çağrısını, Halep’in İngilizlerin eline geçmesinde sonra yayına başlayan ‘Hay Tzayn’ (Ermeni Sesi) dergisi aracılığıyla da tekrar eder. Böylece, hayatta kalmayı başarmış yüzlerce Ermeni’yle konuşmayı başarır. Onların hayat hikâyelerini kâğıda dökmelerini sağlar. Onun bu çabaları sonucu, Ermeni Soykırımı konusundaki en önemli arşivlerden biri oluşur. Bu arşiv bugün Paris’teki Boğos Nubar Kütüphanesi’ndedir. Çünkü Andonyan, ölünceye kadar bu kütüphanenin müdürlüğünü yapmıştır. Raymond Kevorkian ağırlıklı bu belgelere dayanarak, bir ansiklopedi (“Ermeni Soykırımı”- İletişim Yayınları, Çeviren: Ayşen Taşkent Ekmekçi) niteliğindeki önemli kitabını yayınlamıştır. Belgelerin bir kısmına Fransızca olarak Boğos Nubar Kütüphanesi sayfasından ulaşılabilir. Önemli bir kısmı da Kirikor Gergeryan Arşivinde, Ermenice olarak mevcuttur.
Özetle, Andonyan’ın, soykırımın belgelenmesine ve kurbanların seslerinin duyulmasına yaptığı katkı tek kelime ile muazzamdır.
Aram Andonyan kimdir?
İstanbul’da, Andon ağa diye anılan bir balıkçının evladı olarak 1879 yılında dünyaya geldi. Naregyan ve Esayan Ermeni okullarından sonra Fransız okulunda eğitim gördü. Arevelk [Doğu] gazetesinde Ermeni aydınları Krikor Zohrab ile Hırant Asadur'un dikkatini çekti ve onların telkiniyle gazeteciliğe yöneldi. Dzağig [Çiçek] ve Luys [Işık] adlı haftalık gazetelerin editörlüğünü yaptı. Roman ve öykülerinin yanı sıra mizahi eserleri de vardır. 1915 sonrasında Fransa'ya yerleşti. Paris'teki Milli Ermeni Kütüphanesi Nubaryan kütüphanesinin müdürlüğünü yaptı (1928–1951). Ömrünü burada tamamladı. Paris'te, 23 Aralık 1951'de yaşama veda etti. Balkan Savaşı'nın sürdüğü tarihlerde, Jamanak gazetesi de dahil olmak üzere İstanbul'da bir gazeteci olarak, iç ve dış kaynaklardan yararlanıp, olayları yaşayan Andonyan'ın, savaşın içinde yazdığı, bol fotoğraf ve haritayla zenginleştirdiği ‘Balkan Savaşı’ adlı eseri Aras Yayıncılık tarafından basıldı. Andonyan yazar ve gazeteciliğin yanı sıra okullar için ders kitapları da yazmıştır.