ARA
Amasya ve Gümüşhacıköy’de Ermenilerden kim kaldı?
Fotoğrafçı ve belgesel yapımcısı Murat Ezer yine yollara düştü. Bu kez Amasya ve Gümüşhacıköy'de son kalan Ermenilerle görüştü. Hüzünlü ama insana yine de direnç veren hikâyelerle geri döndü, izlenimlerini Agos için yazdı.
Yayla / lensler konuşabilseydi
Fotoğrafçı Berge Arabian, Agos’un kültür sanat sayfalarında kaleme aldığı ‘Lensler konuşabilseydi’ başlıklı köşesinde, çektiği fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor.
İmralı Heyeti Neçirvan Barzani ile görüştü
DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Asrın Hukuk Bürosu’ndan Özgür Erol ve İbrahim Bilmez, DEM Parti Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Berdan Öztürk, milletvekilleri Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Mehmet Kamaç'dan oluşan İmralı Heyeti Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani ile görüştü. Heyet daha sonra Neçirvan Barzani ile görüştü, görüşme sonrası açıklama yapıldı.
Paşinyan Münih'te "Barış Kavşağı" projesini anlattı
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Münih Güvenlik Konferansı kapsamında Ermenistan Uygulamalı Politika Araştırma Enstitüsü (APRI Ermenistan) ve Observer Araştırma Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen “Az Taraflılık ve Küresel İttifaklardan Hedefli Ortaklıklara Geçiş” başlıklı kahvaltılı yuvarlak masa toplantısına katıldı.
Soykırım inkârı cahilleştirdi
Belgeselde konuşan Ankara eski Emniyet Müdürü Cevdet Saral, ameliyat sonrasında Ekmekçiyan’ın narkozlu hâlinden de faydalanmak için, beyaz doktor gömleği giyerek onu sorgulamaya başlıyor. Saral’ın kendi ifadesine göre, “Bununla nasıl anlaşacağım” diye düşünürken, “İyi misin?” manasında yaptığı bir el hareketine Ekmekçiyan “Eyi ya, eyi ya” diye cevap verince Saral şaşırıyor. Saral da anlaşılan merakını yenemeyip ona şu soruyu sormuş: “Nereden, neden icap etti de Türkçe öğrenme ihtiyacı hissettin? Yaşadığın yer Türkiye değil, Türkiye’yle bir bağlantın yok.” Saral, Ekmekçiyan’ın verdiği cevabı “çok enteresan” olarak nitelendiriyor ve anlatıyor: “Beyrut’ta aklımda kaldığı kadarıyla bir semt adı söyledi, ‘Burç Hamud şeklinde bir semtte Ermeniler ağırlıklı olarak yaşarlar’ dedi. ‘Gezdiğiniz zaman göreceksiniz ki orada bütün müzikler Türkçedir, filmler Türkçedir’ dedi. Burada Saral’ın şahsında, yazının girişinde bahsettiğim, Ermeniler ve ilgili tarih hakkındaki toplu cahilliğin cisimleşmiş hâlini görüyoruz.
Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atandı. DEM Parti, CHP ve Zeydan'dan tepki
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a verilen hapis cezası gerekçesiyle bu sabah saatlerinde polisler biber gazlarıyla belediye binasına baskın düzenledi. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abdullah Zeydan’ın uzaklaştırıldığı ve yerine kayyım olarak Vali Ozan Balcı’nın atandığını duyuruldu. Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Zeydan, “Utanmaz hırsızlar Van halkının iradesini gasp ettiler" dedi.
TÜSİAD'a soruşturma açıldı. Özel: "TÜSİAD Başkanının sözleri doğrulanmıştır”
Hükümete eleştiriler getiren TÜSİAD'a soruşturma açıldı. CHP ve diğer partilerden soruşturmaya tepki geldi.
TÜSİAD'dan hükümete eleştiriler
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nden (TÜSİAD) hükümetin politikalarını eleştiren açıklamalar geldi.
Öcalan'ın mesajı siyaset satrancında bir hamle mi olacak, yoksa ufukta bir "barış" mı var?
Bütün bu yazıdan Öcalan’ın müstakbel mesajını siyasi bir satranç oyununun bir parçası gibi gördüğüm izlenimi çıkabilir. Öyle değil. Elbette ki bu topraklarda Türk ve Kürt halkları arasında kurulacak bir barış hepimizin dileği. On binlerce insan bunun için yıllarca çile çekti, başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP’li siyasetçiler yıllardır hapis yattı, yatıyor. Bütün bunları söylememin nedeni zaten Kürt meselesinde çözüm ihtimalinin siyaset satrancında bir hamle olmaktan öte bir anlam kazanması temennisi, çabası. Özetle zihnimiz “Osmanlı’da oyun bitmez” şüpheciliğinde. Kalbimizse tüm halkların içine sinecek bir barış ihtimalinin peşinden gidiyor.
Kapitalizm kötülük doğurur
Sonuçta Trump’ın densiz açıklamaları sadece kendi karakter yapısıyla açıklanamaz. O dünyanın yeni düzenini temsil ediyor. Bu yeni düzende de güçlü olan haklıdır ilkesi geçerlidir. Annemin ‘Dostunu söyle kim olduğunu söyleyeyim’ sözü aklıma geliyor. Trump’ın ortaya koyduğu karakter Vladimir Putin’le, Recep Tayyip Erdoğan’la, İlham Aliyev’le ve dünyada pek çok liderle nasıl da uyumlu olduğunu ortaya koyuyor. Neo-Osmanlıcılık’ı yeni emperyalizmden bağımsız düşünmek mümkün mü?