GENEL

GENEL 23,5 Nisan- Hrant Dink

Gazetemizin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in 23 Nisan 1996'da yayınlanan Agos'ta kaleme aldığı "23,5 Nisan" başlıklı yazısı Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin çarpıcı bir metin olarak belleklere kazındı, ayrıca "23,5 Nisan Hrant Dink Hafıza Mekân"nın ismine de ilham verdi. Geleneğimizi bozmuyor ve yazıyı yıldönümünde tekrar yayınlıyoruz.
GENEL HDV Azınlık Hakları Akademisi için başvurular başladı

Hrant Dink Vakfı Azınlık Hakları Akademisi projesinin akademi programı için başvuru süreci başladı. Program dünyadaki ve Türkiye’deki azınlık hakları çalışmalarını tartışmayı, bu konuda farkındalığı artırmayı ve çözüm önerilerinin şekillenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
GENEL Faik Ali Ozansoy ve bir vefa örneği

Faik Ali Bey’in verdiği cevap; “Bu cinayetleri işlemeyeceğime göre istifamı kabul buyurun, başkasını tayin edin, emirlerinizi o uygulasın” olur. Aldığı tehditler ve İttihat ve Terakki Partisi’nin mutasarrıflık binası önünde topladığı grubun “Gâvur mutasarrıf, çık dışarı!” tehditleri onu korkutmaz. Faik Ali Bey, mutasarrıf olarak görev yaptığı 1915’in Ocak ayından 1916’nın Mart ayına kadar Kütahya’dan tek bir Ermeni tehcir edilmez.
GENEL LGBTİ+ ölümlerinde hızlı artış

LGBTİ+ hareketi, son dönemde art arda gelen intihar ve ölüm haberleriyle sarsıldı. LGBTİ+ ölümleri dışlama politikalarıyla doğrudan ilişkili, siyasi bir mesele olduğu hâlde, hareketin parçası olan kişilerin intiharları ve çoğunlukla hizmetlere erişim engellerinden kaynaklanan ölümleri hakkında kamusal alanda konuşmak gün geçtikçe zorlaşıyor.
GENEL Azerisiz Karabağ’dan Ermenisiz Karabağ’a: Asıl zulmü halk çekiyor

Karabağ’dan on binlerce Ermeni, 10 ay süren abluka ve açlıktan sonra bölgeden tahliye edildi. ‘Tahliye’ denen de, sahip olduğu her şeyi bırakıp kendisini ilk otobüse, arabaya, kamyona atıp koca belirsizliğe gitmekti. Bu senaryonun aynısı 1980’lerin sonunda da yaşanmıştı. Yine binlerce Ermeni, yüzyıllarca yaşadıkları toprakları bırakıp bir yorgan bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı. Aynı şeyi yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’nin içinde olan Sovyet Ermenistanı sınırları içerisinde yaşayan Azeri nüfus da yaşamıştı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni halkına yaptıklarını, uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığını izledik. Ancak burada, Bakü doğumlu olup yaklaşık 30 yıl önce Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan gazeteci Yuri Manvelyan’ın içeriden bir eleştirisini aktaracağız.
GENEL Tebriz gezisinden notlar: “Bir kadının hikâyesinden İran’a bakış”

İran sınırına yaklaşık kırk dakika kala not tutmaya başladım. Defterim genellikle, duyguların bastırdığı ve bir yerden çıkması gerektiği anlarda ortaya çıkıyor. İstanbul’dan yirmi kişi yola çıkmış, İran’a, daha doğrusu Tebriz’e gidiyorduk. İran’a ilk gidişimdi. Heyecanlı olduğum kadar, bu kadar kalabalık bir grupla bir yere gitmenin tedirginliği de vardı üstümde.
GENEL Karabağ’da kadın olmak: ‘İnsanların tek arzusu barış’

Sekiz aydır Karabağ ve orada yaşayan 100 bine yakın Ermeni nüfus abluka altında. İlaç, yakıt ve yiyecek eksikliği şimdiden bir insanî felakete yol açtı ve her geçen gün can almaya devam ediyor. Peki, abluka altındaki bir bölgede kadın ve anne olmak nasıl bir şey? Karabağ’la ilgili siyasi tartışmalarda pek görülmeyen Karabağlı kadınlar, bugün Agos’ta söz haklarını kullansınlar istedik.