ARA

DÜNYA Sınır tanımayan bir hayat: Batı Şeria’da ateşkesten sonra neler oluyor?

Sosyal medyada kullanmayı tercih ettiği ismiyle Andrey X, Filistin’de yaşayan Rus-İsrailli bir gazeteci ve aktivist. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Tel Aviv’e göç etmiş; bu durum hayatını altüst ederken ona İsrail-Filistin çatışmalarını derinlemesine inceleme imkanı da sunmuş. Şu anda Batı Şeria’daki adaletsiz uygulamaları takip ediyor. Kendisiyle bölgedeki koşullar mevcut durum ve bölgede bir gazeteci olmanın aslında ne anlama geldiğini hakkında konuştuk.
Bir üstünlüğün anatomisi: İstanbul Ermeniliği

Ermenilerin İstanbul’a gelişleri, gerek Bizans döneminde gerek Osmanlı döneminde gücün merkezinde bulunanların, hükmedenlerin iradesiyle olmuştu. Celali isyanlarından batıya doğru kaçan Ermeniler İstanbul’a yakın yerlere yerleşmişlerdi ama İstanbul, kapılarını öyle kolay kolay açmamıştı. 19. yüzyılda kavarlı [İstanbul dışında, özellikle de doğu vilayetlerinde, ‘yergir’de yani memleketlerinde yaşayan] Ermeni erkekler gelebilmişti başkente – ucuz gündelik işçi olmaya, hamal olmaya, fırıncı olmaya… 20. yüzyılda ise, felaketlerin sonrasında kısa aralıklarla, katliamlardan, sürgünlerden kurtulan kadınlara ve yetimlere açmıştı kapılarını ‘Der Saadet’.
GÜNCEL İmamoğlu ifade verdi,  büyük bir kalabalık destek vermeye adliyeye gitti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Erkem İmamoğlu, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in tehdit edilmesi" ve "Bilirkişinin ifşa edilmesi" soruşturmaları kapsamında ifade vermek üzere eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. İmamoğlu'na destek olmak için CHP, İYİ Parti milletvekilleri de adliyeye geldi. İfadeler tamamlandı.
Zor zamanlardan zor zamanlara

Kitabı okuyan biri bu dönem boyunca Ermeniler üzerindeki baskının büyüklüğünü, havanın ağırlığını kavrayabiliyor. O kadar ki, ayrıntılarını kitapta bulacağınız Manuel Yergatyan ve Hrant Güzelyan’ın (Küçükgüzelyan olarak da kullanılıyor) davalarında görüldüğü gibi, soykırım sonrasında Anadolu’da kalmış bir avuç Ermeni’nin çocuklarının İstanbul’a getirilip okullara kaydedilmesi bile suçmuş gibi muamele görüyor. Yalnız o da değil, çeşitli ülkelerdeki çeşitli Ermeni kurumları arasında bağlantı ve yardımlaşma olması da başlı başına bir suçmuş gibi gösteriliyor.
GENEL AB Ermenistan'daki sınır misyonunun görevini uzattı

Brüksel’deki AB büyükelçileri Ermenistan’da görev yapan AB sivil misyonunun görev süresinin uzatılmasına ilişkin kararı onayladı. Avrupalı ​​gözlemciler 19 Şubat 2027’ye kadar iki yıl daha Ermenistan sınır bölgelerinde kalacak.
Hep açık kalmasından fayda umulan bir dosya: Gezi

Tüm bunlardan sonra, yani Kavala, Mater, Kahraman, Özerden, Atalay haksız olduğu ayan beyan ortada olan bir suçlamayla hapiste tutulurken bir de Ayşe Barım’ın tutuklanması, iktidarın hiç de demokratikleşme gibi bir niyetinin olmadığını kanıtlıyor. Kanıtlamak için daha ne yapması lazım, onu da bilmiyorum. Her gün bir belediyeye kayyım atanıyor, bir ya da birkaç gazeteci gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Bu tablo içinde, Kürt meselesinde, adı ‘süreç’ olmayan, ne diyelim, hamleler yürütülüyor.