ARA

DOSYA Şavarş Misakyan’ın Mimaroğlu’na yönelttiği tarihsel soru

Tarihçi Ümit Kurt’un “Kanun ve Nizam Dairesinde: Soykırım Teknokratı Mustafa Reşat Mimaroğlu’nun İzinde Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Devlet Mekanizması” başlıklı yeni çalışması geçtiğimiz haftalarda Aras Yayıncılık’tan çıktı. Kurt, 24 Nisan 1915 tutuklamalarını ve devamındaki soykırımı “masa başında” uygulayan önemli bürokratlardan –daha sonra Danıştay Başkanlığı’na kadar yükselecek- Mustafa Reşat Mimaroğlu’nun hayatına, Ermenilerin sürülmesini nasıl meşrulaştırdığına ve sorguladığı Şavarş Misakyan ile “tarihsel” diyebileceğimiz karşılaşmasına odaklanıyor
Riyad olayından ders alınacak mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 20 Ekim protokolünün içeriğinden haberi nasıl olmamıştır? İki kulübün maç öncesi sahada ısınmak için Atatürk tişörtleriyle ve merasimden önce de Atatürk özdeyişlerinin yazılı olduğu pankartlarla çıkmak istediklerini duymamış mıdır? Gelelim CHP’ye. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, bu sefer de kentin dört bir yanındaki elektronik billboardlara şu ırkçı hakareti koyabildi.
GÜNCEL Türkiye'de Süryani olmak: Umut ve umutsuzluk bir arada

Noel bayramını kutlayan okul müdürlerine tehditler gönderilmesi milletimizin güven duygusunu köreltmekte ve eski kötü günleri anımsatmaktadır. İstanbul’da yeni kilise inşa edilip açılması elbette ki bizi sevindirdi. Fakat bunu yaparken diğer yandan da bir sürü tarihi manastır ve kilisemizin camiye çevrilmiş olduğunu unutmamız beklenemez. Ayrıca geldiğimiz noktada TBMM’de kendi halkının en önemli bayramını anadilinde kutlamak isteyen vekilimizin tehdit edildiği gerçeği ile karşı karşıyayız.
‘Hasmigyan Bduydner’  yarışmasından seçmeler (2)

Bir önceki köşe yazımızda Hasmigyan Bduydner Ermenice gezi yazısı yarışmasında ilk üçe giren yazıları paylaşacağımızı duyurmuştuk. İlk yazı Mhitaryan Lisesi’nden Nora Davulciyan’a aitti. Bu hafta köşemizde Getronagan Lisesi öğrencilerinden Lena Sarıoğlu’nun yazısını paylaşıyor, Ermenice yazmayı hiç bırakmamasını temenni ediyoruz.
Milliyetçi oylar için yarış yeniden başladı

Tüm bunların Mart ayında yapılacak yerel seçimleri hedeflediğini anlamak için siyaset erbâbı olmaya gerek yok. Erdoğan İstanbul ve Ankara’yı tekrar almak istiyor. Akşener ise muhtemelen AKP ve MHP’ye oy getiren milliyetçi argümanların ‘iş yaptığını’ gördü, CHP’yi hedefe oturtmanın bir ‘getirisi’ olduğunu hesapladı. Ancak İmamoğlu ve Yavaş için Altılı Masa’yı terk etmeyi göze alan Akşener’in, şimdi neden bu yolu seçtiğini izah edemediğini de görüyoruz.
CHP bu defa çok doğru karar verdi

Bu yepyeni tutum, DEM Parti’nin desteğini almaya yönelik “seçimsel” bir manevra filan değil. CHP’nin Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt konusunda yaptığı korkunç hataları nihayet telafi etmeye başlamasına yönelik, gerçekten değişimci bir girişim
Topalyan’ın istifası ve okullar meselesi

Bu durumda ne yapmalı? “Bu zaten okulları birleştirme planının parçası” deyip bu durumu geçiştirmeli mi, yoksa en küçük bir risk varsa bile bu riski bertaraf etmek için güçlendirme konusunda hemen harekete mi geçmeli? Herhâlde ikincisi. Ancak bu durumda yine başa dönüyoruz. Parayı kim verecek, güçlendirmeye geçmeyi bekleyen okullar ne yapacak?
“Hainlik” kavramına dair: Vahdettin ve Şeyh Said

Çok ilginçtir, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımının (evet, kayyımının!) yeni bir bulvara Şeyh Said Bulvarı adını verdiği öğrenildi. Oysa Şeyh Said’in idam edildiği Dağkapı’ya 18.12.2014’te Şeyh Said Meydanı adını veren belediye eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ve meclis üyeleri hâlâ yargılanmakta idi .