ARA

GÜNCEL Her fırtınada savrulan halk: Süryaniler

Tarih boyunca her büyük fırtınada savrulan Süryaniler, bir kez daha kaotik bir coğrafyanın kırılgan aktörleri haline geldiler. Büyük güçlerin tahakkümü altında, Süryaniler gibi kadim halklar, sistematik olarak ‘sessizleştirilenler’ arasında yer alır.
Tomo’nun nesli

Bu kuşağın kaybı veya sonlanması tek tek değerli insanların yitirilmesinden öte, bir zihniyetin, bir haletiruhiyenin, bir çabanın yitirilmesi demek olduğu için de büyük bir kayıp. Biz sonraki kuşakların onlara karşı bir borcu da bu kaybın acısını telafi veya tamir, o da değilse varoluş inadını canlı tutmaktır sanırım.
DOSYA O hep sevdi

O kendi geçmişini sevdi, tarihini sevdi, toplumunu sevdi, insanı sevdi, kültürü sevdi. Hayatı boyunca bu kutsal değerleri için çalıştı, elinden geleni yaptı. Sağlığında da, hastalığı süresince de, vücudu ne kadar elverdiyse çalıştı. Ve bir gün en önemli eserlerinden birini planladı ve gerçekleştirdi: Yayınevi kurdu.
DOSYA Kadasetsiz Tomo Hazretleri

Fazla kitabımız yoktu o zaman. Hıdivyal Palas’ta dört metreye üç metre bir oda. Bir masada Baron Margosyan, bir masada Oyrort, yani Payline, ütü masasına benzettiğim dar bir masa vardı çapraz ayak, ara ara oradaki Macintosh LC’nin karşısına da ben oturmaya başladım, öbür işleri hâllettiğimde, dizgi yapmak filan için. Kitaplar o zaman birinci hamura basılıydı, ağır çekiyorlardı, Babıâli Yokuşu’ndan çıkıp dağıtımcılara kadar taşımak zordu, kollarım kopuyordu ama onun dışında iş kolaydı. Okuldan çıkıp geliyordum, çok da geç kapatmıyorduk, zaman kolay geçiyordu. Cebim harçlık görüyordu, mavi kart parası da veriyorlardı, her gün bedavadan İstiklal’e çıkmış oluyordum, daha ne olsun.
Utanç hakikaten yer değiştirdi

72 yaşındaki Gisèle Pelicot, mağduru olduğu toplu tecavüze dair yargı süreci boyunca aldığı tavırla o kadar hayranlık ve saygı uyandırdı ki, 2024'ü de aşarak son yıllarda cesaretin simgesi oldu. “Utanç yer değiştirmeli” diyordu, “utanması gereken biz değiliz, onlar. Tecavüze uğrayan hiçbir kadının artık utanç duymasını istemiyorum."
Kürtçeye baskı yapmak Türkiye’yi bölmek demektir

Saray’ın başlıca başdanışmanlarından Mehmet Uçum geçen hafta sonunda (15.12.2024) “Pazar Yazısı” başlığıyla önemli bir metin yayınladı. Böylece, CB Erdoğan’ın ömür boyu cumhurbaşkanlığı için getirilmek istenen “sivil” anayasanın nasıl bişey olacağı konusunda bir ön fikir edinmemizi sağladı. Bu yayınındaki sözlerini teker teker alalım, Son 6 aydan bikaç örnekle ve kaynaklarıyla.