GÜNCEL

Ermeni Soykırımı konusunda yapılmış en geniş ve kapsamlı incelemelerden biri olarak kabul edilen “Ermeni Soykırımı” kitabının yazarı tarihçi Raymond Kevorkian, geçen hafta Ermeni Hayırseverler Genel Birliği (AGBU) konuğu olarak Yerevan’daydı.

Askerlik sırasında öldürülmek ve ölümlerle ilgili soruşturmaların üzerinin kapatılması Ermenistan’da da önemli bir sorun. Oğulları askerlik sırasında öldürülen anneler, dünyanın diğer ülkelerinde hak arayan anneler gibi her hafta Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde toplanıp, adalet talep ediyorlar. Ancak işleri hiç kolay değil.

Geçen hafta Türksat uydusundan çıkarılan İMC TV’yi ziyaret ettik, bu yeni durum karşısında hangi şartlarda çalıştıklarını sorduk. İMC TV, hem hakkını hukuki yollardan aramaya devam ediyor hem de bir kısmını kaybettiği izleyicisine ulaşmak için yollar arıyor.

Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran: “Metinde incitici ifadeler kullanılmış olabilir, bunları kabul ediyorum ve bunu kendi eksikliğim olarak görüyorum ancak ben 44 yaşındayım ve bu metin kendimi bildim bileli aynı şekilde her belediye başkanı tarafından okunuyor. Ancak bu metnin içeriğini tamamen değiştiriyorum, bundan sonraki törenlerde okunacak metinde bu gibi incitici ifadeler yer almayacak.”

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Roman Derneklerinin de aralarında bulunduğu sivil toplum kuruluşlarını yakından izleyerek haklarında rapor yazdığı ortaya çıktı.

Hrant Dink Cinayeti davasında klasörlerinde yer alan bir belge 1997 yılında Hrant Dink’e neden pasaport verilmediği de ortaya koydu.

Hrant Dink Cinayeti dava dosyasına giren bir belge, cinayetten hemen sonra istihbarat birimlerinin Dink’i katledenlerin kökeninde “Ermenilik” olup olmadığını araştırdığını ortaya koydu.

TGS Kadın Komisyonu’nun dün açıkladığı “Namlunun Ucundaki Gazeteciler/Savaş bölgelerinde görev yapan kadın gazeteciler anlatıyor” raporundan: Sen de namlunun ucundasın. Bu işi yapmaya çalışıyorsun, bir şeyleri koparıp dünyaya duyurmaya çalışıyorsun.” “Kamerayı onu bunu saklıyorsun. Kurşunlar sana gelmesin diye. Sen gazetecisin ya da şusun busun diye kimse gözetmiyor. Ayağımın dibine denk geldi kurşun. Kameraman bana dur demeseydi ben koşuyor olacaktım ve vurulacaktım.”

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çekildiği belirtilen, duvar dibine dizilmiş ve çıplak bırakılmış erkeklerin bulunduğu fotoğraflar tartışma yarattı. ‘İşkence’ yorumları yapılan fotoğraflarla ilgili Diyarbakır Valiliği’nden açıklama geldi.

Anayasa Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyelerine yol açan kararının gerekçesini açıkladı. Gerekçede, “İfade özgürlüğü, aynı zamanda devleti veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, şoke eden veya rahatsız eden düşünceler için de geçerlidir” ifadesi kullanılarak, yerel mahkemenin takdir hatası yaptığı belirtildi.