ARA

Nobel vesilesiyle bir kez daha Türklük, Türkiyelilik...

Başka zaman Acemoğlu’nun ‘Türklüğünü’ hatırlamayacak, hatta duruma göre ‘Ermeni’ diye en hafif tabirle istiskal edecek olanlar, bu başarıdan sonra onun Türk olduğuna karar verdiler. Türkiye’de, Ermeni kimliğiyle görünür olmanın zorluklarını inkâr edenler, bir anda Acemoğlu’nun “bu toprakların çocuğu”, “bu toprakların ürünü” olduğunu ilan ettiler. İşin aslına bakacak olursanız, Acemoğlu’nun Ermeni veya Türk oluşunun konuyla ilgisi ve önemi sıfır. Nobel, kişinin kimliğine değil yaptığı işe veriliyor. Bununla ilintili olarak, Acemoğlu Türk, Ermeni hatta Türkiyeli diye gurur duymanın da sağlam maddi bir zemini yok. Gurur duyması gerekenler, Acemoğlu’nun bu noktaya gelmesine hayatı boyunca katkıda bulunanlardır.
Açık Radyo, RTÜK ve Anayasa Mahkemesi'nin emsal sayılabilecek kararı

24 Nisan’da yayınlanan Açık Gazete programında söylenen sözler nedeniyle RTÜK tarafından verilen beş programlık yayın durdurma ve para cezasıyla başlayan bir süreç bu. Teknik olarak lisans bu yüzden değil, –RTÜK’e göre– ceza uygulanmadığı için iptal edildi ama tabloya yakından bakmakta ve Anayasa Mahkemesi'nin tam da bu konuda verdiği emsal sayılacak bir kararını hatırlamakta fayda var.
Rejim’in 750 TL’lik konkordato ilanı

Hangi açıdan bakarsak bakalım: “Ne söylesen 1 eksik” denecek bir ekonomi. Tutuklamalar kumkumasına dönüştürülmüş bir Kürt meselesi. Baskılarla bezenmiş bir iç politika. Tutarsızlıklar manzumesi bir dış politika. İslamcılık temelinde bir eğitim. Ne dediğinin farkında olmayan siyasal liderler... Hepsinde birden doludizgin konkordato havası var.
GÜNCEL Diyarbakır'da

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) çağrısıyla düzenlenen Özgürluk Mitingi günler önce Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandı. Mitinge katılanlar polis ablukasına alındı. Basın açıklaması sonrasında Diyarbakır Valiliği vekiller hakkında suç duyurusunda bulundu, miting sonrası dağılan kitleden gözaltına alınanlar var.