ARA
Hoşumuza gittiği gibi yapacağız! Sakallarımızı uzatacağız!
Onlar (berberler) canavarca kesme, düzeltme, kırpma, tıraş etme ve yıkama tarzlarıyla öyle tuhaf modalar icat ettiler ki görmeliydiniz. Fransız kesimi denen bir kesim tarzları var, diğeri de İspanyol kesimi; bir diğeri Alman, diğeri İtalyan; biri yeni kesim, diğeri eski; biri beyefendilerin, diğeri avamın; biri sarayın, diğeri köyün; görmezden geldiğim gösterişler gibi sayısı sonsuz.
Polonyalı Simeon’la zaman tünelinde yolculuk
Moldova’dan İstanbul’a bütün Rumeli’den büyük Venedik şehrine kadar her yerde Ermeni bulunmayan tek bir şehir, tek bir köy ve çiftlik yoktur. İşte deniz kadar çoğalmış günahlarımızdan dolayı yeryüzüne toz gibi dağılmış bir halde bulunuyoruz.”
Çağdaş sanat öncülerinin kimlikleri neden pembe?
Ahu Antmen’in 2007 yılından beri yazdığı, konferans ve seminerlerde sunduğu çeşitli makalelerini derlediği ‘Kimlikli Bedenler: Sanat, Kimlik, Cinsiyet’ isimli kitabı sadece sanat üzerine değil, kadın bedenine ve kadın bedeninin sanat pratiklerinde temsili üzerinden şekillenen politik tartışmalara da ışık tutuyor.
Neden sosyal bilimleri düşünmemek?
I. Wallerstein, geride bıraktığımız yılın son aylarında bgst Yayınları tarafından yayınlanan kitabında daha da radikal bir öneri yaparak “Sosyal Bilimleri Düşünmemek'i öneriyor ve “Neden sosyal bilimler karmaşık toplumsal gelişmeleri bütünlüklü şekilde açıklayamıyor?” sorusuna, “çünkü kötü ışıklı bir el feneriyle yanlış yere bakıyorlar” cevabını veriyor.
“Hafıza, toplumu yönetme erkini elinde tutanların düşmanıdır”
Ayfer Tunç ile ‘Dünya Ağrısı’nı, edebiyattaki 25. yılını ve Türkiye’yi konuştuk.
‘Aşuğ’ ile ‘âşık’ın kesişiverdiği yer: Ermeni harfli Türkçe mâniler
Ermeni harfli Türkçe yazılı edebiyat (örneğin romanlar) söz konusu olduğunda devreye giren görmezden gelme ve öteleme tutumu, ‘unutulmuş millî ruhu’ en asil bir biçimde temsil ettiği düşünülen halk edebiyatı için tam tersine döner.
Thomas Mann’ın vasiyetnamesi
Faust, Almanya'nın en eski efsanelerinden biri. İlk olarak 1500'lü yıllarda kitap olarak basılmış ve bu tarihten sonra çeşitli dillere çevrilmiş, Avrupa'da yaygınlaşmış. Dünyadaki bütün bilgi ve zevk uğruna ruhunu şeytana satan teolog Doktor Faust'un anlatıldığı bu efsane bugüne kadar onlarca romana, tiyatro oyununa, operaya konu olmuş, çeşitli biçimlerde işlenilmiş.
İdris Âmil efendimiz ve diğer İstanbullular
Kasımpaşa’da sokağa huzmeler halinde nur yağar, hem Ay hem de Güneş, Koç Burcu’nun yirmi yedinci derecesindeyken ve aynı zamanda bir de kuyruklu yıldızın akıp gittiği rivayetleri ortalıkta dolaşırken bizim İdris Âmil Efendi Hazretleri’ni, nam-ı diğer Galîz Kahraman’ı anasının karnından doğurtuveriyor İhsan Oktay Anar. Doğuştan sünnetli bu Cenâb-ı Hakk dostunun, kitabın galiz kahramanı olması da, bu saatten sonra hiç de şaşırtıcı gelmiyor.
Mihail Amca'nın roman gibi hayatı
Çok sık kullanılan bir tabirdir ama bazı insanların hayatı yazılsa, gerçekten roman olacak cinstendir. Bu insanlardan birisi de Mihail Tabaş. Mihail Amca'nın öyküsünü Sevag Beşiktaşlıyan yazdı.
Unutulmuş sıradışı insanlar albümü
Hiçbir şey, insan hikâyesinden daha çarpıcı, daha şaşırtıcı olamaz. Öyle hayatlar vardır ki, göze alınmışlıkları içinde dudak uçuklatır. Cumhuriyet tarihinin farklı evrelerinde türlü sebeplerle nam salmış, sonrasında ise unutulmuş birbirinden farklı 42 insanı tanımak isterseniz, Ümit Bayazoğlu’nun Aras Yayınları’ndan çıkan ‘Uzun, İnce Yolcular’ kitabına bir göz atmalısınız.