Hoşumuza gittiği gibi yapacağız! Sakallarımızı uzatacağız!

Onlar (berberler) canavarca kesme, düzeltme, kırpma, tıraş etme ve yıkama tarzlarıyla öyle tuhaf modalar icat ettiler ki görmeliydiniz. Fransız kesimi denen bir kesim tarzları var, diğeri de İspanyol kesimi; bir diğeri Alman, diğeri İtalyan; biri yeni kesim, diğeri eski; biri beyefendilerin, diğeri avamın; biri sarayın, diğeri köyün; görmezden geldiğim gösterişler gibi sayısı sonsuz.

FATİH GÖKHAN DİLER

Onlar (berberler) canavarca kesme, düzeltme, kırpma, tıraş etme ve yıkama tarzlarıyla öyle tuhaf modalar icat ettiler ki görmeliydiniz. Fransız kesimi denen bir kesim tarzları var, diğeri de İspanyol kesimi; bir diğeri Alman, diğeri İtalyan; biri yeni kesim, diğeri eski; biri beyefendilerin, diğeri avamın; biri sarayın, diğeri köyün; görmezden geldiğim gösterişler gibi sayısı sonsuz. Saçını sakalını düzelttirmeye gittiğinde sana düşmanına korkunç mu, yoksa dostuna sevimli görünmek için mi tıraş olacağını sorarlar; çehren haşin ve zalim mi, yoksa hoş ve alçakgönüllü mü olmalıdır; zira bütün bu amaçlar için türlü türlü kesimler vardır, aksini söyleyenler yalan söyler. Sonra tüm maharetlerini sergilediklerinde bıyıkların şeklinin nasıl korunacağı ya da bir yanaktan diğer yanağa nasıl düz duracağı; olmadı, yukarı doğru iki boynuz gibi nasıl kıvrılacağını düşündükleri bir dünyada yaşamaya başlarlar.” 1500’ler Britanya’sının en hatırda kalan propogandistlerinden, İngiliz yaşam tarzının en azılı eleştirmenlerinden Philip Stubbs, sakalla ilgili tüm bu görüşlerini ‘İstismarın Anatomisi’ adlı kitabında toplamıştı. Esasında o günden bugüne bazı pratikler değişse de sakalla ilgili tespitler hâlâ yerli yerinde.

Sakal Kurtuluş Cephesi

Hemen hemen her erkek sakal uzatabilir. Ama bu karar çoğu zaman birtakım kişisel etiketleri de beraberinde getirir. Saç sakal, geleneksel kültürde yetişkinliğe geçişi de simgeler. Fakat sakalın farklı kesimlerinin her zaman sınıf, dini inanç, yapılan meslek ya da siyasi tercih gibi özelliklerin bir dışavurumu olduğunu da görürüz. Sakal, bilgeliği, iyi niyeti, şeytani şeyleri, devrimciliği ya da bazen ruhani derinliği de ifade eder. Sakallar asırlar boyu itinayla tıraş edildi, süslendi, boyandı ve kimi zaman alınıp satıldı. Bugünse, sakal, tercih edebileceğiniz bir sürü farklı stille bir erkek için hâlâ en havalı ifade biçimi ve bazen de beraberinde hayattaki siyasi duruşun en belirgin ifadesi.

1995 yılında Britanya’da, sakal bırakan erkekleri desteklemek ve onlara yönelik yapılan ayrımcılığa karşı baskı oluşturmak ve lobi faaliyetlerinde bulunmak amacıyla kurulan Bear Liberation Front (Sakal Kurtuluş Cephesi), 2012’de, orta ve doğu Avrupa temsilciliğini açarak büyük bir adım attı ve uluslararası bir harekete dönüştü. Hareketin kurucusu Keith Flett’in sözleri şöyle: “Erkek çalışanların sakal bırakmasını— ne tesadüf ki sayıları giderek artıyor— yasaklayan patronlarla, kadın işçilerin pantolon değil etek giymesini isteyen ve zam dönemi geldiğinde, genç, bekâr ve takım elbiseli beyaz adam kalıbına uymayan herkese katı bir ayrımcılık uygulayan patronlar aynıdır.”

Kanadalı bir doktor ve üniversite öğretim görevlisi olan Allan Peterkin hiç kimsenin aklına gelmeyen konular üzerinde fazlaca vakit harcayan birisi. Önce bir tür erotik kelimeler için eşanlamlılar sözlüğü kitabıyla ‘hınzır’ kelimelerin hayatımıza nasıl girdiğini ortaya çıkarmaya çalışmış, daha sonra ‘1001 Bıyık, Bıyığın Kültürel Tarihi’ isimli kitabıyla bıyığın bugüne kadarki serüvenini aktarmıştı. SEL Yayıncılık’tan çıkan son kitabı ‘1001 Sakal, Sakalın Kültürel Tarihi’nde söze “Sakal bırakmamızın altında yatan bilinçaltı sebepler nelerdir? Sakal, bıyık neden şeytani şeylerle ilişkilendirilir? Tıraş olmanın törensel sembolizminin altında yatan nedir?” sorularıyla başlıyor. ‘1001 Sakal’ okuyucuya sakal uzatmanın sadece basit bir biyolojik kabiliyet olmadığını ve arkasında büyük bir kültür bulunduğunu gösteriyor. Tarih boyunca kimi zaman yasaklanmış, kimi zaman zorunlu tutulmuş, vergiye bağlanmış…

Her kesim tarzının bir hikâyesi var

Her sakal, onu uzatan kişiyle arasında duygusal bir bağ kurmuş, tarz ifadesi ve dünya görüşünü sunmuş. Peterkin her gün gördüğümüz kesme, biçme aletlerinin arkasındaki hikâyeyi gayet hoş bir şekilde anlatıyor. En çok beğendiğim kısımlara gelirsek: Esas metinden ayrı olarak, sayfa kenarlarında sakal ve bıyığa dair alıntılar, görseller ve illüstrasyonlar bulunuyor, bunların birçoğuyla başka yerde karşılaşma şansınız çok az. Ayrıca, kitabın son bölümünde bir sakalın nasıl planlanması, uzatılması, yıkanması, boyanması ve mumlanması gerektiği detaylı bir şekilde resimlerle anlatılıyor. Ayrıca sakal uzatmak istemeyenler için yirmi farklı tıraş şekli de sayfalarda. Son olarak, benim gibi kitabı okuduktan sonra konuya daha çok ilgi duyanlar için tam yedi sayfalık geniş bir kaynakça da var.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ