ARA
Cürm-ü Âzam’ın anlattıkları
24 Nisan 1915’te Ermeni aydınların ve siyasetçilerin İstanbul’dan sürgün edilmesiyle başlayan Ermeni Soykırımı’nın en önemli tanıklarından biri de Aram Andonyan. Aras Yayıncılık 24 Nisan’a denk gelen günlerde Aram Andonyan’ın önemli bir kitabını yayınladı: Cürm-ü Âzam. Kitabın altbaşlığı şöyle: “Halep Muhacirin Müdüriyeti Başkâtibi Naim Bey’in Tanıklığında Ermeni Soykırımı.” Aram Andonyan tarafından kaleme alınan ve Ermeni Soykırımı hakkındaki, özellikle de 1916’da Suriye çöllerinde yaşananlar konusundaki en önemli kaynaklardan biri olan Cürm-ü Âzam, Naim Bey’in Andonyan’a teslim ettiği el yazması notları ve Andonyan’ın derlediği bilgileri, telgrafları, resmî Osmanlı belgelerini ve birinci dereceden şahitlerin tanıklıklarını içeriyor. Ohannes Kılıçdağı’nın çevirdiği kitabın önsözünü de Taner Akçam yazmış. Naim Bey hakkında daha önce de çalışmaları bulunan Akçam ile Cürm-ü Âzam’ı konuştuk
Ermenistan ve Türkiye Ani Köprüsü'nün restorasyonu için çalışmalarını sürdürüyor
Ermenistan, Ani köprüsünün restorasyonu konusundaki görüşlerini yakında Türkiye’ye iletecek.
1 Mayıs: Bakan Yerlikaya'dan Taksim engeli, DİSK'ten AYM hatırlatması
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) 1 Mayıs İşçi Bayramını, İstanbul’daki Taksim meydanında kutlamak üzere yaptığı başvurunun reddedildiğini açıkladı.
Tahir Elçi davası: Savcılık üç sanık polis için beraat talep etti
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015’te Suriçi'nde öldürülmesine dair davada savcı sanıkların beraati yönünde mütalaa verdi.
Muharebe / lensler konuşabilseydi
Fotoğrafçı Berge Arabian, Agos'un kültür sanat sayfalarında kaleme aldığı 'Lensler konuşabilseydi' başlıklı köşesinde, çektiği fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor.
Hrant Dink Vakfı'ndan Ankara'da atölyeler
Hrant Dink Vakfı Hak Temelli Öğrenme Programı kapsamında yürüttüğü atölyeleri yapmak üzere 2-3-4-5-6 Mayıs 2024 tarihlerinde Ankara’da.
Sevag ve Garabet Balıkçı anıldı
Batman Kozluk’ta zorunlu askerlik görevi sırasında 24 Nisan 2011 tarihinde er Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Sevag Balıkçı ile 2022’de aynı tarihte hayata gözlerini yuman baba Garabet Balıkçı, mezarları başında anıldı.
Üç İstanbul
İki yıldır zorunlu ikametgâhım Bakırköy Kadın Cezaevi’nde, haliyle okumaktan başka, pek bir şeyim yok. Arka arkaya sekiz sezon dizi izler gibi, arka arkaya durmadan okuyabiliyor insan. Kendince sıralamalar yapıyor, bazen de hayat sürprizler yapıp kendi sıralamalarını yaratıyor, geçen hafta da böyle oldu. Hayat kendi sıralamasını yaptı. Önümde üç kitap, üçünü de Aras basmış, üçünün de sırtında “anı” yazıyor. Biri Zabel Yesayan’ın ‘Silahtar Bahçeleri’, biri Hraç Kırmızıyan’ın ‘Nereden Nereye’si, sonuncusu da Michael Asderis’in ‘Dersaadet’i.
Lilit Pipoyan ile Ermeni müziğinin ruhuna yolculuk
Hilal Seven, Ermeni müziğinin günümüzdeki en önemli seslerinden Lilit Pipoyan ile Londra'da bir söyleşi gerçekleştirdi. Müzikal yolculuğu hakkında kapsamlı bilgiler veren Pipoyan'ın aynı zamanda Ermeni mimarlık tarihi dersleri veren bir akademisyen olduğunu da bu söyleşi vesilesiyle öğrendik.
"Yeter ki bundan sonra hiçbir çocuğa böyle bir şey olmasın"
Sevag Balıkçı, Ermeni Soykırımı’nın 96.yıldönümünde, 24 Nisan 2011 tarihinde Batman’ın Kozluk ilçesinde zorunlu askerliğini yaptığı sırada aynı birlikteki arkadaşı Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla öldürüldü. Birileri Ermenilere, yüz yıllık soykırım hafızasını, Hrant Dink’in katlinden dört yıl sonra yeniden hatırlatıyordu. Nor Zartonk olarak on yıl süren yargılama boyunca, çeşitli kurumlar, aydınlar ve milletvekilleri ile birlikte İstanbul ve davanın görüldüğü Diyarbakır’da basın açıklamaları, yürüyüşler, basın toplantıları ve anma etkinlikleri düzenledik. Gün geldi küçücük mahkeme salonunda Sevag’ın katili ile yanyana oturmak durumunda kaldık, gün geldi savcının uyuklamasına şahit olduk. Bu süreçte Balıkçı ailesi bizim ailemiz oldu. Onların adalet feryatlarını duyurmak ve Sevag’ı unutturmamak için birçok etkinlik ve röportaj gerçekleştirdik. İşte bu röportaj da Kasım 2013’de henüz dava sürecinin başlarında Balıkçı ailesi ile gerçekleştirdiğim röportajın bir bölümüdür.