ARA

Laki Vingas’ın başkanlığında, Türkiye’de yaşayan gayrimüslim toplumların temsilcileri Cumhurbaşkanı Gül ile bir araya geldi. Gül’e, azınlıkları ilgilendiren yasaları hızla onaylamasından ve olumlu mesajlarından duyulan memnuniyetin yanı sıra çözümü beklenen sorunların da iletildiği toplantıya Ermeni toplumunu temsilen Bedros Şirinoğlu katıldı.

Dünyanın önde gelen iktisatçılarından Daron Acemoğlu, Türkiye’nin son 10 yılda geçirdiği dönüşümü ve Avrupa’yı saran derin ekonomik krizin nedenleriyle muhtemel sonuçlarını anlattı. Acemoğlu’na göre AB ülkeleri, krize 2013’ün sonuna kadar kalıcı bir çözüm üretemeyecekler çünkü önlerinde birbirinden zor iki seçenek var. AB’nin krizi çözülmezse bu Türkiye’yi de tahmin edilenden çok etkileyecek.

Beyoğlu’nda Hukukçular Derneği üyesi bir grup avukat, başörtülü avukatlara yönelik gerçekleştirdiği yasakçı uygulamaları nedeniyle İstanbul Barosu’nu protesto etti. Hukukçular, yasal herhangi bir dayanağı olmayan yasağın, yaklaşan seçimler nedeniyle Baro yönetimi tarafından genişletildiğini aktardı. Basın açıklamasında, başörtülü avukatlara derhal soruşturmalar başlatılıp, cezalar verildiğini belirtildi.

Suriye'deki Kürt nüfusun büyük bir bölümünü temsil eden Kürt Ulusal Konseyi(KUK) başkanı Abdül Hâkim Başar, 'Belki de biz Kürtler için ilerde en mantıklı olan Türkiye’ye bağlı bir konfederal yapı olacaktır. Tabii bunun için Türkiye’nin de kendi Kürt meselesini çözmüş olması gerekecek' dedi. Başar, Suriye'de 'parlamento ve siyasi özerklik istiyoruz. İdaresi Kürtlerde olacak, ama Hıristiyanlar ve Araplar da temsil edilecek' diye konuştu.

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, Alevi-Sünni birlikteliğine yönelik çalışmalarından dolayı 28 Şubat'ta derin devletin hedefi haline geldiğini söyledi. Altun, 28 Şubat sürecinde derin devletin ölümüne kadar varan 5 karar aldığını ifade etti. Altun, Alevilerin sistem tarafından dışlandığını vurgulayarak, Alevi-Sünni çatışmasının sistemden kaynaklandığını ifade etti: 'Demek ki; sistemin değiştirilmesi gerekiyor.'

İstanbul’a “işkenceci” bir Terör Şefi atanmasını ve Şemdinli’de ne olduğunu AK Parti MKYK'sında sorgulayan AKP yöneticileri, Başbakan Erdoğan'ın tepkisi ile karşılaştı. Erdoğan “Şemdinli’de pek çok ölüm olduğu iddia ediliyor” diyen AKP kurucusu Ayşe Böhürler’e “Yok öyle bir şey. Kaynağın Fırat Haber Ajansı mı?” diye çıkıştı. AKP’li kadın vekiller, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e Ay ile ilgili sorular yöneltirken, Şahin Ay'a sahip çıktı.

'Şantaj ve Askeri Casusluk' davasında karar verildi. Sanıklar 'casusluk' suçundan beraat derken, Mahkeme Başkanı Metin Özçelik, 'Türkiye Cumhuriyeti tarihinde TCK 326 (devletin güvenliğine ilişkin belgeler kullanma) ve 327 (devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek) gibi maddelerde ilk kez karar verildi' diye konuştu. Öte yandan, mahkemenin verdiği karar itiraz edildi.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, muhtıra sözünün Aytaç Yalman'dan geldiğini söyledi. Özkök, Balyoz seminerlerine karşı uyarıda bulunduğunu belirtti ve 'Bazı siyasilere yönelik şeyler vardı' ifadesinde bulundu. 3 ay sonra mahkemeye gelen Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ bugün de duruşmaya katıldı. Başbuğ'un avukatı Hilmi Özkök'e soru yöneltti.

İşkence hükümlüsü Sedat Selim Ay'ın terör şefi yapılmasına Müslüman aydınlar bir imza kampanyasıyla tepki gösterdiler. İşkencenin insanlık suçu olduğunun vurgulandığı metinde Ay'ın açığa alınması talep edildi. Sedat Selim Ay’ın adı 1997’de gözaltına alınan 15 kişiye işkence yapılması ve tecavüz olayında geçiyor.

Malatya'nın Sürgü Beldesi'nde, evlerine taşlı saldırı yapılan ve ahırları yakılan Alevi ve Kürt Evli Ailesi'nin avukatları, soruşturmanın 'insanlık suçu' yerine sadece 'mala zarar vermek' suçundan açılmasına tepki gösterdi. Avukat Ali Hamamcı, olayın münferit bir olay gibi gösterilmesine karşı çıkarak, saldırının son 1 yıldır Alevilere yönelik yapılan saldırıların devamı olduğunu savundu. Hamamcı, ailenin ölüm korkusu altında yaşadığını belirtti.