ARA

Ben de bu toplumun bir parçası olmaktan gurur değilse de memnuniyet duyarım. Fakat ne yazık ki, son on senedir yaşadıklarımız ve bir-iki haftadır ortaya konan kimi söz ve davranışlar yüzünden utanç ama ondan da fazla üzüntü ve öfke duyuyorum.

Suruç Katliamı’nda yaşamını yitirenler “adalet haftası” olarak belirlenen 10-20 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek etkinliklerle anılıyor.

Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası'nın üç gün süren oturumu sona erdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Mahkeme Hrant Dink ile İstanbul Valiliği'nde görüşen üç MİT mensubunun tanık olarak dinlenmesine gerek görmedi.

Erdoğan, “yerli ve milli” onuruna çok önem veren bir lider olarak böyle posta atmalara fevkalade sinir olur ve kendi ayağına doludizgin sıkma anlamına geldiğine aldırmadan tam tersini yapar.

Kamu görevilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası devam ediyor. Mahkeme Hrant Dink ile İstanbul Valiliği'nde görüşme yapan MİT görevlilerinin dinlenmesi talebini reddetti. Cinayet işlendiği sırada İstanbul Bölge Müdürü olan Ahmet Köksoy’un tanık olarak dinlenmesi için MİT'e yazı yazılmasına karar verildi.

Bu karanlık tünelden çıkabilmek için hem genel hem de vakıflar hukukuna, vakıf ruhuna ve teamüllere aykırı bu genelgenin hemen iptal edilmesi ve seçimlerin acilen yapılması için toplum bireylerimizin talepkar olması zaruridir, hatta vicdani bir sorumluluktur.

Yolu ve sözü çok da dolandırmaya gerek yok. Her zaman söylüyoruz. Bu kaostan seçim ile çıkılır. Yok, toplumumuzdaki kimi etkili isimler vakıf seçimlerinde oy verecek olan Ermeni halkına güvenmediği için bu seçimler yapılmıyorsa, bu çıkmaz sokaklarda çok dolanırız.

Yesayan’ın anlatılarını dönemin siyasi atmosferi ile iç içe ördüğü açıktır. Emma’nın sanatı toplumun çalkantılı bir dönem geçirdiği günlerde karşılığını bulamaz. Adrine’nin deneyimi ise, Ermeni milleti ile iktidar mekanizmaları arasındaki mütereddit ilişkiye dair düşünme imkânı verir.

Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası 7-8-9 Temmuz'da devam edecek. Mahkeme heyeti başkanı ise bir kez daha değişti. Eski 37. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Akın Gürlek 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne atandı.

Hak savunucusu sivil toplum kuruluşu üyelerinin yargılandığı "Büyükada Davası" olarak bilinen davada karar duruşması görüldü. Mahkeme Taner Kılıç'ın "örgüt üyeliği" suçundan 6 yıl 3 ay, Özlem Dalkıran, İdil Eser ve Günal Kurşun'un "örgüte yardım" suçundan 1 yıl 13'er ay hapis cezasına çarptırılmalarına, diğer sanıkların ise beraatine karar verdi.