ARA

DOSYA Bu toprakların kaybedilen bir değeri: Heybeliada Elen Ticaret Mektebi

Sabri Burak Arzova’nın ‘Elen Ticaret Mektebi’ başlıklı çalışması, Expoze Kitap’tan çıktı. Ekonomi ve işletme alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Arzova ile kitabından yola çıkarak bu topraklardaki ilk ticaret mektebinden, Rum toplumunun Türkiye’nin ticari hayatındaki rolüne uzanan bir söyleşi yaptık.
Sayıları değil insanları konuşmalıyız

Ölümlerin birer sayıdan ibaret olmadığının, ölenlerin birer insan olduğunun farkına varırsan işler değişiyor. O zaman büyük bir acının, çok büyük bir adaletsizliğin yaşandığını konuşmak zorunda kalıyorsun. Bir yerlerde büyük bir suçun işlenmiş olduğunu biliyor olmak, üstelik o suç cezasız kaldıysa, önce adalet duygusunu, sonra tüm duyguları köreltiyor.
GÜNCEL Erdoğan'dan Patrik Maşalyan'a mektup

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Ermenileri Patriği Maşalyan'a bir mektup gönderdi. Erdoğan mektubunda "Birinci Dünya Savaşı'nın ağır şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyor, torunlarına içten taziyelerimi iletiyorum" dedi.
DOSYA Büyük Felaket'in tanığı Siruni

Siruni, 2006 yılında Yerevan’da yayımlanan otobiyografik notlarında, kendisi ve mensup olduğu kuşak için “Kimse kendi zirvesine ulaşamadı, hepimiz yarı yolda kaldık” ifadelerini kullanır. Gerçekten de kendini gerçekleştirememiş bir kuşaktır bu.
Karantinada bir 24 Nisan

Peki, Türkiye toplumu için Ermeni Soykırımı’nı hatırlamak, kurbanları anmak ve bunların ötesinde soykırımın ne olduğu, nasıl olduğunu idrak etmek neden önemli ve gerekli? Bu yazıda kısaca üç başlık altında bu soruya eğilmeye çalışacağım.
DOSYA Tarih, hafıza ve gelecek

ABD’li Ermeni tarihçi Ronald Grigor Suny, Agos için, 24 Nisan’ın 105. yıldönümü vesilesiyle kaleme aldığı yazıda, soykırıma dair hafızayı ve Koronavirüs salgınının damga vurduğu gündemi bir arada değerlendirdi.
DOSYA Soykırım ve sol:  Melih Cevdet Anday’ın tedirgin yüzleşmesi

Melih Cevdet Anday ile Yaşar Kemal’in de Türkçe konuştuklarını duyunca tedirgin olan bu insanların birkaçıyla selamlaşınca anlaşılır ki, geminin neredeyse tüm yolcuları, Suriye veya Lübnan’dan Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne tatile giden Ermenilerdir. Sohbet derinleşince Anday ve Kemal, bu Ermenilerin hepsinin bir şekilde Anadolu göçmeni olduğunu öğrenirler.