ARA

GÜNCEL Canan Kaftancıoğlu'na  9 yıl 8 ay ceza, karar İstinaf  Mahkemesi'ne gidecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında altı yıl önce yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davanın üçüncü duruşmasında karar çıktı. Kaftancıoğlu'na toplamda 9 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Tutuklama kararı çıkmadı. Kararın istinaf mahkemesine gideceği belirtildi. Social embed from twitter
DOSYA “6-7 Eylül yine yaşanır diye Türkiye’den ayrıldık”

6-7 Eylül Pogromu’nun bu yıl 64. yıldönümü. Nispeten az konuşulan konularından biriyse pogrom sonrası Türkiye’den ayrılanlar. Dilek Güven’in de kitabında yer verdiği gibi resmi kayıtlar 1955’te 70 bin olan Türkiye’de Ermenice konuşanların sayısının 1965’te 56 bin 376’ya düştüğünü gösteriyor. Gidenlerden biri de Kapalıçarşı’da küçük bir iplikçi dükkanı olan Gökçeyan ailesi. Pogrom sonrası Lübnan’a yerleşen ailenin o günlerde 7 yaşında olan oğlu Krikor Gökçeyan, 6-7 Eylül’de anne ve babasının çok büyük hayal kırıklığı ve kırgınlık yaşadığını söylüyor ve ekliyor: “Bu kadar öfkeye ve nefrete bir neden bulamadıkları için Türkiye'yi terk etme kararı aldılar.” Gökçeyan ailesinin en büyük kaygısı pogromun tekrarlanabilme olasılığı olmuş. Gökçeyan ile o günleri ve sonrasını konuştum.
Palamutsuz Palamut Zamanı

Bu sene ise yazın sonunun habercisi çingene palamudu hiç ortaya çıkmadı. ‘’Palamut olmazsa lüfer olur’’ avuntusu da gerçekçi olmaktan uzak gibi gözüküyor. Koca koca deryadan bizim payımıza galiba hiç balık düşmeyecekmiş gibi duruyor.
Mezardan saçılan kemikler ve milli devamlılık

6-7 Eylül ve diğerleriyle yüzleşmek benzer olayların tekrarının önlenmesinde önemlidir diyoruz. Nitekim 6-7 Eylül 1955’ten sonra da hedef grup değişmekle birlikte benzer dehşetler yaşanmadı mı? Bugün Türkiye’de Ermeni, Rum, Yahudi bulmak mesele ama farklı gruplara karşı benzer bir pogromun tekrarlanmayacağını kim söyleyebilir?
Şu uluslararası hukuk bi olmasa…

İnanılır gibi değil yahu. Sen git, sana hiçbir tecavüzde bulunmayan Suriye’ye ordu sok, 14 tane “gözlem noktası” yani üs kur ve adam kendi toprağı olan İdlib’i şeriatçılardan geri almak için harekete geçtiğinde Türkiye’nin “meşru müdafaa hakkı” doğsun!
DOSYA “Vur dediler vurduk, kır dediler kırdık

6-7 Eylül pogromunun üzerinden 64 yıl geçti. Aralarında din adamlarının da bulunduğu çok sayıda insanın hayatını kaybettiği, öncelikle Rumlar sonra da Ermeniler başta olmak üzere gayrimüslim toplumların dehşet günleri yaşadığı bu pogromla ilgili hala kamuoyuna mal olmamış belgeler var. Araştırmacılar Hüsnü Gürbey ve Mahsuni Gül dönemin Anadolu Ajansı çalışanı Selçuk Emre’nin o vakitler yazdığı bir rapordan yola çıkarak o iki günde neler yaşandığına ışık tutuyor.