Kamp Armen hala iade edilmedi

Kamp Armen Dayanışması, nöbetin 30. gününde değişmeyen talebi yineledi: Kamp Armen, koşulsuz, şartsız ve ivedilike asıl sahibi olan Ermeni halkına iade edilmelidir.

Bugün Ermeni Kültür ve Dayanışma Derneği’nde gerçekleşen basın toplantısına Nor Zartonk adına Sayat Tekir ve Uraz Kaspar, yanı sıra İHD (İnsan Hakları Derneği) Ayrımcılığa Karşı Komisyon’dan Meral Çıldır katıldı. 

“Bomonti Mıhitaryan da elimizden alınmak isteniyor”

Basın açıklaması öncesinde konuşan Nor Zartonk’tan Sayat Tekir, önce Ermenice, ardından da Türkçe 30 günlük süreci ve gelinen noktayı özetledi.   Hala bir gelişme olmadığını söyleyen Tekir, “Konuşmalar devam ediyor. Ama pazarlıklardan henüz bir gelişme yok. Bizim talebimiz devlettendir. Kamp Armen 1983 yılında, diğer azınlık vakıf mallarında olduğu gibi 36 beyannamesiyle alınmış bir yerdir. Ve sadece bir tanesidir. Bugün hala öğrencileri olan Bomonti Mıhitaryan da elimizden alınmak istenmektedir.”

El konulan vakıf mallarının Ermeni kültürünün devamını etkilediğini belirten Tekir, “azınlık vakıf malları yoksul öğrencilerin yaşlıların vs. sosyal sigorta gibi toplum içinde sübvanse edilmesinde, ermeni kültürünün devam etmesine yarıyor. Bugün Avrupa Birliği süreci çerçevesinde bazı olumlu adımlar atılıyor ama çerçeve dar” dedi.

Dayanışma büyüdü

Nor Zartonk adına hazırlanan basın açıklamasını Uraz Kaspar okudu.

30 gün boyunca sadece kampın iadesini beklemediklerini, aynı zamanda çocukların kamğı yaptıkları irade ve ruhla kolektif bir yaşam inşa etmeye çalıştıklarını hatırlatan Kamp Armen Dayanışması, “halkları ve inançları bir araya getirecek çalışmalar organize etmeye çabaladık. Bu kapsamda Süryani, Hemşinli ve Yahudi dostlarımız ile onların kimlikleri ve sorunlarını konu alan paneller örgütledik” dedi. Direnişi Hem kent hakkı hem de sınıf mücadelesi ekseninde devam ettirdiklerini belirten Dayanışma, bu kapsamda Tuzla Sahilime Dokunma Platformu, İstanbul Kent Savunması, Kuzey Ormanları Savunması, Dört Ayaklı Şehir, Yeryüzüne Özgürlük Derneği, Karadeniz İsyandadır, TMMOB, Eğitim-Sen, Kazova İşçileri, Limter-İş ve Deriteks Sendikası gibi pek çok işçi örgütü ve platformla dayanışma gösterdiklerini belirtti.

“Medyada çıkan haberleri yalanlıyoruz”

Son dönemde bazı medya mecralarında yayımlanan "Kamp Armen İade Edildi" haberlerini de eleştiren Dayanışma, “Bu açıklamaların tümünü yalanlıyoruz. Bu açıklamalara yer veren tüm yayın organlarını kınıyor ve kendilerini bu haberleri tekzip etmeye davet ediyoruz. Ismarlama haberler ve dergilere verilen reklam içerikli açıklamalarla bu süreci baltalamak,  Hrant’ın yuvasını yıkmaya kalkanlarla aynı saflarda yer alıp da Hrant'ın adını ağzına almak kimsenin haddine değildir” dedi.

Dayanışma, talepleri karşılanana kadar kamptaki direnişin devam edeceğini vurguladı.

Çıldır: Kamp Armen sessizliği bitirdi

Dayanışma’nın açıklamasının ardından İHD (İnsan Hakları Derneği) Ayrımcılığa Karşı Komisyon’dan Meral Çıldır konuştu. Kamp Armen’in harcında emeği olan herkese selamlayarak söze başlayan Çıldır, İHD’nin tarihinde Kamp Armen’in önemini anlattı.

Hrant Dink’in 1996’da İHD’ye Kamp Armen arşivini emanet ettiğini ve öyküsünü aktardığını belirten Çıldır, bu arşivden oluşan ‘Tuzla Ermeni Çocuk Kampı – Bir El Koyma Öyküsü’ sergisini açtıklarını ve 31 Mayıs 1997’de Çankaya Belediyesi’nin sergi salonunda açılan serginin uğradığı saldırı sonucunda erken kapanmak zorunda kaldığını hatırlattı; “Bir süre sonra derneğimize duruşma tebligatı geldiğinde serginin kimler tarafından tahrip edildiği ortaya çıktı. İstanbul Beyoğlu 9. Adliye Ceza Mahkemesi, İHD İstanbul şubesine aleyhine kapatma istemiyle dava açıldı. Beraat ettiğimiz bu davada mesaj netti: Dokunmayın yanarsınız.”

Bu süreçte ne sosyalist hareketten ne de demokratik muhalefet çevrelerinden ses gelmediğini belirten Çıldır, “Kamp Armen yıkımı başlayınca ve Nor Zartonk direnişi başlayıncaya kadar tam 19 yıl bu sessizlik devam etti. Bugün bu direnişle beraber kamp armen iligi görüyorsa bu ilgiyi Nor Zartonk’a borçluyuz” dedi.

“Avrupa Konseyi’ne başvuracağız”

Paros Dergisi’nde ‘Kamp Armen iade edildi’ haberini de eleştiren Çıldır, ‘Haberde Markar Esayan’ın dediği gibi iktidar meseleye el koymuşsa tapu görelim. Buradan ilan ediyoruz, hazırladığımız dosya ie Avrupa Konseyi’ne başvuracağız. Türkiye’nin aday adaylığına temel olan kriterleri ihlal ettiğine yalnızca uluslarası hıkukta geçtiği tanımla sadece  azınlık haklarını değil mülkiyet haklarını da ihlal ettiğini anlatacak ve Türkiye’nin uyarılmasını talep edeceğiz.” 

30 günde ne oldu?

6 MAYIS: Sabah saatlerinde dozerler Kamp Armen’de yıkıma başladı. Kampa gelenler yıkıma tepki gösterince, yıkım durduruldu. Yıkıma karşı kurulan Kamp Armen Dayanışması nöbete başladı. 

9 MAYIS: Kampta yıkıma karşı ‘Büyük Buluş- ma’ gerçekleşti. Aralarında Rakel Dink’in de olduğu yüzlerce kişi kampın yıkımına karşı nöbet tuttu. 

12 MAYIS: Kamp Armen’in iadesi için taraflar bir araya geldi. Kampın iadesi için formül arayışları başladı. Kamulaştırma veya mülk sahibinin bağış yapması gündeme geldi. Kamp tesisi için verilen yıkım ruhsatının iptal edildiği açıklandı. 

22 MAYIS: Kamp Armen’in çağrısıyla, İstiklal Caddesi’nde yüzlerce kişi iade talebiyle yürüyüş yaptı. 

23 MAYIS: Mülk sahibi Fatih Ulusoy, kam-
pı bağışladığını açıkladı: “Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun rica ve talimatı, Ermeni vatandaş- larımızın düşünce ve hassasiyetlerine, ülkemizin sosyal barışına ve birliğine katkı sağlamak amacı ve temennimle, konu olan araziyi bağışladığımı açıklıyorum.” 

27 MAYIS: AKP milletvekili adayı M. Esayan, gecikmenin teknik sorunlardan kaynaklandığını söyledi. 

2 HAZİRAN: Mülk sahibi Fatih Ulusoy, teknik hazırlıkların sürdüğünü ve tapu iadesinin önümüz- deki hafta gerçekleşeceğini açıkladı. 

3 HAZİRAN: Verilen sözlere rağmen tapu hâlâ sahibine iade edilmedi. Direniş, nöbet ve talep, bir aydır sürüyor. 


Kategoriler

Toplum Okullar Gençler



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.