Kilikya Katolikosluğu Kozan'daki mülk için AYM kararını bekliyor

27 Nisan'da Kozan’daki mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapan Lübnan Antilyas’taki Kilikya Katolikosluğu'nun avukatı Cem Sofuoğlu, bir basın toplantısı düzenleyerek, dava sürecini anlattı.

Lübnan Antilyas’taki Kilikya Katolikosluğu, Kozan’daki mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. İlk defa bir mülk gaspı davasıyla karşı karşıya olan AYM’nin davayı reddetmesi durumunda, dosyanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınması bekleniyor. Katolikosluğun talebi, tespit edilen mülklerin iadesi, bu tespitin yapılamaması halindeyse 100 milyon TL’lik bir tazminatın ödenmesi.

1915'te el konuldu, 1924'ten beri Lübnan'da

1915 Tehcir Kanunu uyarınca, Katolikosluk'un içinde yer aldığı Ayasofya Manastırı boşaltılıp 13 Eylül 1915 çıkarılan Emval-i Metruke Kanunu'yla manastıra el konuldu. Katalikosluk, 1921-1930 arasında Halep-Beyrut-Şam-Zahle-Halep şehirleri arasında yer değiştirdi. 1924 yılından itibarense Beyrut'un Antilyas bölgesinde faaliyetlerini sürdürüyor.

İlk dava

Türkiye dışında bulunan bir Ermeni dini merkez tarafından açılan ilk dava olma özelliğini de taşıyan davanın avukatı Cem Sofuoğlu, bilgilendirme toplantısında şunları söyledi:

"Gerek geçmişteki yargı kararları, gerek doktrindeki yaygın görüşler ve gerekse yayınlanan genelgeler dolayısıyla, tapu kayıtları hakkında bilgi almanın olanaksız olduğu dikkate alınarak, Kilikya Katolikosluğu'nun eski adıyla Sis bugünkü adıyla Kozan'da bulanan manastır, kilise ve müştemilatın arazisinin mülkiyetini, iç hukuk yollarını tüketerek, talep etme hakkına yönelik etkili ve başarı şansı olan bir kanun yolu olmadığından, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş bulunmaktayız".

Tapu Müdürlüğü: "İlişkiniz yok"

Dava konusu mülk, tarihi, dini ve hukuki özellikleri nedeniyle geçmişte SİT alanı ilan edilmişti. "Mülkiyet, muhtemelen Hazineye ait iken Belediye'ye intikal etmiş olmalı" diyen Avukat Sofuoğlu, tapu kayıtlarını incelemek için yapılan yazılı başvuruların 'söz konusu gayrımenkulle ilişki bulunmadığı' gerekçesiyle reddedildiğini hatırlattı ve "600 yıl burada yaşadıktan sonra, bu gayrımenkul ile ilişkiniz yok demek, aslında işin ironik ve acı tarafı" diye konuştu.