Restorasyona "işletmeci" engeli

12 yıldır işgal ettiği kilisenin müştemilatını pansiyon olarak işleten Hasan Başbuğ, kilisenin restorasyonuna da engel oldu. İş adamı Rahmi Koç tarafından restore edilmek istenen Ayvalık'ın Cunda Adası'ndaki kilisede resterasyonu sürdüren ekibe saldıran Başbuğ, bir kişinin parmağını ısırarak kopardı. Başbuğ'un neden olduğu bu durum karşısında Ark İnşaat, restorasyonu durdurma kararı aldı.

Ayvalık Cunda Adası’ndaki Taksiyarhis ya da Aya Nikolo Kilisesi uzun yıllardır harabe haldeydi. İşadamı Rahmi Koç kilisenin restorasyonunu üstlendi. 3 ay önce de restorasyon için düğmeye basıldı. Restorasyonu üstlenen Ark İnşaat, Zeugma mozaikleri ve Zeyrek Camii dahil yurtiçi ve yurtdışında pek çok restorasyon projesinde çalışan Dr. Celal Küçük ile anlaştı. Ne var ki, kilisenin bahçesindeki müştemilatı 2000 yılından beri “Zehra Teyzenin Pansiyonu “olarak işleten Hasan Başbuğ  buna ‘razı olmadı’.

Bu olay ilk değil!

Radikal'den Ömer Erbil'in haberine göre  Başbuğ 3 ay önce şantiyede çalışacak işçiler için konteynir getiren kamyon şoförünü dövmüş, tehditler savurmuştu. Olayın olduğu cumartesi günü elinde demir boru ile gelen Başbuğ, Küçük’e ‘‘Burayı terk et, yoksa size Ayvalık’ı dar ederim’’ tehditleri savurdu. Küçük de ‘‘Sen kim oluyorsun, çık dışarı’’ dedi.

Başbuğ yumrukla Küçük’e saldırdı. İşçiler araya girdi. 20 dakika sonra polis geldi. Küçük, “Şikâyetçiyim’’ dedi. Bundan sonra yaşananları Küçük’ün ağzından aktaralım; ‘‘Bana ‘Seni görmesin, şantiyeye gir’ dediler. İçeri girecekken polislerin arasından elindeki demir boru ile üstüme doğru koşmaya başladı. Demir boruyu başıma doğru salladı, sıyırıp geçti. İkinci hamleyi yaparken boruyu tuttum. Bir anda başparmağımı ısırmaya başladı. Boruyu bıraksam bu kez de kafama vuracaktı. Bu yaklaşık 1 dakika sürdü. Acıyla parmağımı ağzından kurtarmaya çalışıyordum. Parmağımın birinci boğumdan koptuğunu gördüm. Karşımda ağzında parmağımın parçasıyla duruyordu. Sonra parmağı kenara tükürdü. Polisler onu sakinleştirmeye çalışırken ben kopan parmağı da alıp hastaneye doğru yola çıktım. Bir restorandan buz torbası alıp kopan parçayı içine koyduk. Ayvalık Devlet Hastanesi’nde sadece tampon yaptılar. Oradan İzmir ’e hastaneye geldik. 3,5 saat süren bir ameliyat sonucunda parmağımı yerine diktiler.’’

Hasan Başbuğ ise polis tarafından ifadesi alınarak serbest bırakıldı. Başbuğ’un ısırma hadisesi aslında yeni değil. Daha önce ücrete itiraz ettiği için pansiyonda kalan müşterisinin kulağını ısırdığı, 2010 yılında da bir avukatın yanağını ısırdığı ve bu yüzden hakkında ertelenmiş 20 ay hapis cezası olduğu ileri sürüldü.

1873 yapımı kilise onarımdan sonra müze yapılacaktı. Dr. Celal Küçük müştemilatın da restore edilmesi gerektiğini, kilisenin müştemilattan ayrı tutulamayacağını dillendirmeye başlamıştı. Küçük iş göremez raporu aldıktan sonra dava açtı. Küçük’ü en çok üzen şey ise olayın yaşandığında 10’dan fazla işçi olmasına rağmen hiç birinin poliste ifade vermek istememesi. “Bir adam herkesi korkutmuş durumda. Ark İnşaat orada iş yapmaktan korkar hale geldi. Hasan Başbuğ, kilise harabeyken Yunanistan ’dan gelen büyük gruplara geceleri gizli ayin yaptırıp büyük paralar kazanıyormuş. Şimdi bu kapı kapanacak. Sanırım bu kadar çok sinirlenmesinin anlamı bu.’’