Yunanistan ekonomik krize girdiğinden beri, ülkede en çok nefret edilen, ağır sözlerle eleştirilenler arasında Almanya ilk ikide. İflas etmiş Yunanistan’a kemer sıkma politikalarını insafsızca uygulatan Almanlar aleyhine söylemler, hakaretler ve Atina’daki Alman Büyükelçiliği önünde protesto eylemleri, Selanik’teki Alman Başkonsolosu’nu tartaklama ve üzerine kahve fırlatmalar...
Tabii, bunun tersi de geçerli. Yunanistan’ın ekonomik krize girdiği günden bu yana Almanya’da en çok eleştirilen, ağır sözlerle hakaret edilenler arasında da Yunanlılar ilk ikide. ‘Tembel’ Yunanlıların Euro bölgesinden atılması, Alman Focus dergisinin fotomontajla Yunan tanrıçası Afrodit’i parmak işareti yaparken gösteren kapağı, hakaretler, hor görmeler, küçümsemeler...
Hiç unutur muyum; bütün bu olumsuz gelişmelere, bir de Yunanistan’ın II. Dünya Savaşı için Almanya’dan savaş tazminatı istemesi konusu eklendi tabii. Dönemin başbakanı Papandreu, “Tazminat konusu bizim için kapanmamıştır” derken, Başbakan Yardımcısı Teodoros Pangalos da “Naziler Yunan Merkez Bankası’nın altın stoğunu aldılar, Yunan halkının parasını aldılar ve hiçbir zaman iade etmediler” diye konuşmuştu.
2013 yılına girdiğimizde Yunanistan Maliye Bakanlığı, 80 sayfalık bir raporla, II. Dünya Savaşı’nda Yunanistan’a açtığı savaş ve dört yıl süreyle ülkeyi işgal etmesinden dolayı Almanya’nın Yunanistan’a toplam 162 milyar Euro savaş tazminatı ödemesi gerektiğini hesapladı. Bu rapor, halihazırda Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’nda bekletiliyor. Şimdilik...
Yunanistan ile Almanya arasında süregelen bunca gerginlik ve çatışmalara rağmen, iki devlet arasındaki ilişkilerin kötü gittiği sanılmasın sakın. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras’ın daveti üzerine geçen yıl Ekim ayında Atina’yı ziyaret etti. Hakeza son iki yıl içinde Almanya’nın Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı ve diğer bakanları da defalarca Atina’yı ziyaret ettiler, destek mesajı verdiler.
Bu arada Yunan tarafı da birçok kez Almanya’ya gitti. Başbakan Samaras üç defa, değişip duran Yunan hükümetlerinden pek çok bakan da defalarca Berlin’i ziyaret etti. Sadece bunlar da değil, Almanya Başbakanı Merkel, 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Yunanistan’ı zafere ulaştırarak Yunan halkının gönlünde taht kuran Yunanistan Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörü Otto Rehhagel’i Almanya’nın Yunanistan Fahri Büyükelçisi atayarak Atina’ya gönderdi. Yine Alman hükümetini Yunanistan’da temsil etmesi için Çalışma Bakan Yardımcısı Hans-Joakim Fuhtel’i Atina’ya gönderdi. Bu arada Fuhtel, Akdeniz mezelerini çok seviyor, ben de.
Geçen gün bir dostum, hoşuma giden bir yorum yaptı: “Yunanistan ekonomik krize girdiği için değil, ekonomik krizden bir türlü çıkamadığı için sorun olacak. Dua edelim de, yardım paketleri şeklinde önümüze konan oksijen tüpleri, yüzeye çıkana kadar dayansın!”
Eldeki tüplerle yüzeye çıkılır mı? Sanırım zor; Yunanistan’ın yeni oksijen tüplerine ihtiyaç olacak. Hele şu Almanya’daki federal seçimler bir yapılsın...