ARA
Vartuhi Kalantar
Asıl ilgi çekici metin Vartuhi Kalantar’ın hapishane anıları. Ekmekçioğlu’nun aktardığına göre bunlar, Ortadoğu’da bir kadın tarafından yazılmış ilk hapishane anıları. Kalantar, kadınlar koğuşunda tanık olduklarını, âdeta saha araştırması yapan bir antropolog gibi, tüm etnografik detayları (tutuklu veya hükümlülerin giysileri, konuşma biçimleri, deyimler, şarkılar, türküler vs.) vererek, canlı bir anlatımla aktarıyor. Zaman zaman kendinizi bir Orhan Kemal veya Sabahattin Ali öyküsü okur gibi hissediyorsunuz. ‘Cüzzamlılar koğuşu’, ‘kibarlar koğuşu’, Kürt Sinemler, Acem Atiyeler, Arap Fatmalar, Muhacir Ferideler, hapishane başhekimi Zati Bey, ve ‘matmazel’ Vartuhi’yle, âdeta bir Osmanlı mikrokozmosu.
Ermenistan'ın ilk kadın Haçkar ustası: Narine Poladyan
Ermenistan'da "erkek işi" olarak kabul edilen taş oymacılığına Narine Poladyan’ın yeni bir soluk getirdiği söylenebilir. O, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bu geleneksel el sanatını modern dünyaya taşımaya kararlı bir kültürel miras elçisi.
Ermenistan'da muhalefet gösterilere yeniden başladı
Ermenistan'da Paşinyan hükümeti karşıtı muhalefet, yaz aylarında verdiği aradan sonra gösterilerine yeniden başladı. Hareketin liderin din adamı Galstanyan, bir protesto mitinginin ardından dün gece devlet televizyonuna çıktı.
Kadınlar iki kat yoksullaşırken
Kadınlar, emek piyasasında cinsiyet temelli ayrımcılığı; iş aramadan çalışma koşullarına, ofis hayatından işsizlik süreçlerine her safhada enselerinde hissediyor. İlerleyen yaşla birlikte çeşitlenen mağduriyetler ise milyonlarca kadını etkilemesine rağmen hepten görünmez halde. Kadın İşçi (www.kadinisci.org) yayın çizgisini kadın emeği odağına oturtan kıymetli bir habercilik yapıyor. Sitenin ardındaki Kadın İşçi Dayanışma Derneği, bir süre önce “50 Yaş Üstü Kadınların Ücretli Emek Alanında Karşılaştıkları Cinsiyet Temelli Ayrımcılıklar Ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir raporu duyurarak bu alanın görünmezliğine el attı. Peki 50 yaşını aşmış kadınlar ne yapıyor?
İyi ki doğdun Osman Kavala
Bir insanın hayatından yedi yıl, böylesi bir ‘hesaplaşma’ güdüsüyle alındı, alınıyor. 12 Eylül darbesinden bahsetmiştim. Geçen gün şunu hatırladım: 12 Eylül darbesi döneminde bile yedi-sekiz yıl sonra tahliyeler başlamıştı. Evet, içinde yaşadığımız dönemi 12 Eylül gaddarlığıyla karşılaştırmak kimi zaman yersiz kaçabiliyor ancak yaşadıklarımızı 12 Eylül’le karşılaştırabiliyor olmak bile, nasıl bir hukuk sistemi içinde olduğumuzu bize anlatmıyor mu?
Ohannes Şaşkal'ın çizimleri Almanya'da sergileniyor
Gazetemiz çizerlerinden Ohannes Şaşkal'ın (OHAN) çizimleri Almanya'da sergileniyor. Sergi 10 Ekim'de açılacak.
CHP’nin dış politikadaki ‘dövlet baba’cılığı
“Fazlasını, ABD’nin büyükelçiliğine tahsis edilen o muhteşem alan için yapmışızdır” sözü özrü kabahatinden büyük denen vaziyetlere iyi bir örnek. Çünkü o “muhteşem alan” dediği yer, Atatürk’ün, halkın kamusal kullanım ihtiyaçlarını karşılayacak, nefes alma yeri olmak şartıyla bağışladığı Atatürk Orman Çiftliği. Atatürk’ün şartlı vasiyeti olan AOÇ’nin parça parça satılmasına karşı çıkma konusunda en fazla emeği geçmiş olan Mimar Tezcan Karakuş Candan’la konuştum. AOÇ’nin yağmaya kurban gitmesi –ve bu arada ‘Kaçak Saray’ yapımı– konusunda tüm haber ve belgeleri içeren www.aocmucadelesi.org sitesine işaret ediyor ve arazinin ABD Büyükelçiliği’ne hülle yapılarak devri hakkında özetle şöyle diyor...
Ürdün Oscar'da yarışması için Karabağlı bir çocuğu anlatan bir film seçti
Ürdün Kraliyet Film Komisyonu, Ürdünlü Ermeni yönetmen Sarin Hayrapetyan’ın "My Sweet Home" (Tatlı Evim) isimli belgesel filmini, 97. Oscar Akademi Ödülleri'nde "En İyi Uluslararası Film" kategorisinde yarışması için seçti.
Gostanyan: Kars-Gümrü demiryolunun açılması iki ülkeye de fayda sağlar
Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahan Gostanyan, Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte, "Ermeni tarafı, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesindeki olumlu dinamikten memnun, ancak bu yönde çok daha fazlasının yapılabileceğini düşünüyor." ifadelerini kullandı.