ARA

Kumkapı’nın balıkçıları ve merametçi kadınları

Kumkapı’da, eski balıkçılar mahallesinde çekilmiş karelerin ‘Kumkapı Balıkçıları’ başlığı altında bir seçki olarak sergilenmesine, Ara Güler’in 1952 yılında, henüz genç bir foto muhabiriyken hazırladığı, Jamanak gazetesinde yayımlanan ‘Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte’ başlıklı yazı dizisi ilham olmuş. Sergide, imzası niteliğinde olan ünlü fotoğrafların yanı sıra daha az bilinen kareler de bulunuyor. Âdeta imza hâline gelmiş, kimi zaman toplu hâlde, kimi zaman tek başına kadraja girmiş balıkçıların ve merametçilerin fotoğraflarında, hemen gözümüze çarpan kadınlar da var; en çok dikkat çeken de, Merametçi Saten Hanım.
Ermenice harfli Türkçe

Ermenice harfli Türkçe’yle veya Ermenice alfabeyle haşır neşir olanlar sadece Ermeniler de değil. Müslüman Osmanlı entelektüelleri arasında bu metinlerden haberdar olan, hatta Ermenice alfabeyi öğrenip bu metinleri okuyanlar var. Daha da ötesi, bunun entelektüellerle sınırlı kalmadığına dair de işaretler var.
“Bu kadar güçlü olduğumun ben bile farkında değildim”

44 yaşındaki Nejla Işık gaz, su, cop dinlemeden nöbet tutan o kadınlardan biriydi. Doğduğu, gözü gibi baktığı bu coğrafyanın “cehennem çukuruna” döndürülüşüne şahit oldu, toprak altında kalmasın diye zeytin ağaçlarını elleriyle kesti ağlayarak. 80'lerine gelmiş ailesinin bir üst kuşağıyla ve 20'lerindeki kendi iki çocuğuyla birlikte direnişin hep ön saflarında yer aldı. 31 Mart yerel seçimlerinde İkizköy'ün muhtarı seçilmesiyle ise Işık'ın hayatında yeni bir evre başladı. Akbelen Direnişi açısından anlamı dışında bu yeni dönem, çevre hareketi etrafında dönüşen bir kadının da hikâyesini barındırıyor.
DÜNYA İranlı muhalifler:

1988’de özellikle solcu binlerce muhalifin idam kararından sorumlu komite üyesi Reisi’ye ‘ölüm kasabı’ lakabı verilmişti. Babasını toplu idamlarda kaybetmiş yönetmen, gazeteci Mehdi Shabani, Reisi’nin ölümünün İranlı muhalifler için sembolik anlamını anlattı.
GÜNCEL Galatasaray Meydanı’nda 1000 hafta: Korucu yeni kitabını anlatıyor

Gazeteci Serdar Korucu’nun yeni kitabı “Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı’nda 1000 Hafta” başlıklı çalışması Doğan Kitap’tan çıktı. Korucu, kitabını gözaltında kaybedilen 18 kişi için 22 kişiyle görüşerek kaleme aldı. İlk eylemini 27 Mayıs 1995’te başlatan Cumartesi Anneleri/İnsanları, 25 Mayıs Cumartesi günü 1000. haftaya ulaşacak. Korucu ile kitabı üzerine konuştuk.
Şimdiden ilan edeyim: Ben, özgürlükçü Batı demokrasisinin Etki Ajanı’yım

9. Yargı Paketi Md. 22’de yer alan “Etki Ajanlığı” düzenlemesiyle bir “Rus Yasası”, gümbür gümbür geliyor. Buna göre, hiç lamı cimi yok, Tek Adam Rejimi’ni eleştirecek kişiler ve kurumlar casus muamelesi görecek. Tek Adam Rejimi’nin “yumuşama” politikasının ne olduğunu gösteren bu olası durumu incelemeye başlamadan önce, niye “Rus Yasası” deniyor, kısaca görelim.