ARA

GÜNCEL Netanyahu Kamala Harris ile görüştü

Demokrat Parti'nin başkan adayı olması beklenen, mevcut durumda ABD Başkan Yardımcısı olan Kamala Harris, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile yaptığı görüşmeyi "samimi ve yapıcı" olarak nitelendirdi. Kamala Harris, Washington'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede "Gazze'de yaşanan acının boyutlarından duyduğu ciddi endişeyi" dile getirdi.
Demokrasi hayvanları da kapsar

Meselenin toplumdaki genel siyasi eğilimlerin bir parçası olduğuna dair bir başka gösterge de şu ki, hayvanlara yaklaşım ile öteki veya yabancı olarak görülen insan gruplarına yaklaşım arasında benzerlikler, paralellikler var. Örneğin, kolektif cezalandırma isteği. Yani, eğer hedef aldığınız hayvan veya insan grubunda bazı yanlışlar, sorun yaratan, zarar veren bireyler olduğunu gösterebilirseniz, bu size bu o grubunun tamamına istediğinizi yapma hakkı verir diye düşünen anlayış. Misal, bir yerlerde köpekler birilerine saldırıp yaralamışsa bu size tüm köpekleri yok etme hakkı verir veya bir yerlerde bir mülteci birine zarar vermişse bu size tüm mültecileri sürme, cezalandırma hakkı verir diye düşünmek. Sorunlu bir anlayış bu.
GÜNCEL Azerbaycan Ermenistan'ın savunma anlaşmalarını tehdit saydı

Azerbaycan Ermenistan'ın sınır boyunda provokasyon yaptığını öne sürerek "Meşru müdafaa amacıyla gerekli misilleme tedbirleri alınacaktır" dedi. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı iddiaya karşı çıktı, ortak sınır kontrolü mekanizması kurulması önerisinin Bakü tarafından yanıtsız bırakıldığını belirtti. Azerbaycan ayrıca Ermenistan'ın son dönemde yaptığı savunma anlaşmalarına da karşı çıktı.
İktidar ile muhalefet arasında belediye borçları polemiği büyüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce belediyelerin SGK borçlarını gündeme getirmişti. Erdoğan CHP'li belediyeleri kastederek "Belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan birikmiş borçlarını ödesin. Öyle 25 kuruşa simit yok" demişti. CHP Genel Başkanı Özel Erdoğan'a yanıt verdi.
Türkiye’nin müzmin (ve gönüllü) migreni: KKTC

Milliyetçilik, kendi milletini başka milletleri aşağılayarak/bastırarak yücelten ve sonuçta bütün tarafların canına okuyan bir ideolojidir. Adanın tümüne sahip olmak isteyen Yunan milliyetçiliği açısından bu kural 15 Temmuz 1974’te yürüyüşe geçti. Ve beş gün sonra yani 20 Temmuz 1974’te Türkiye, askerî müdahalede bulunarak adanın bir kısmını ele geçirdi. O tarihte tüm dünyanın onayını almış olan bu olaydı. Ama dedik ya, milliyetçilik neticede milletin canına okur diye, Türkiye 14 Ağustos 1974’te ikinci bir harekata girişerek adanın %36,4’ünü denetime aldı. Koalisyon ortağı Erbakan aslında tüm adayı istiyordu, askerler de “savunması zor, küçük” bir alana sıkıştırılmaktan şikayetçiydi. İşte bu ikinci harekat dünyada hiçbir ülke ve hiçbir uluslararası kuruluş tarafından kabul edilmedi, işgal olarak nitelendi.
İktidarın sahipsiz hayvanlar üzerinden güç gösterisi

Mesele sahipsiz hayvanlar üzerinden iktidarın güç gösterisi yapmasına dönüştü. Sahipsiz hayvanların yaşam hakkını savunanlar ‘şehirli ve elit’, tüm muhalefetin ve tüm uzmanların kabul edilemez bulduğu bu yasayı savunanlar ise ‘millet’ oldu.
Soykırımın parçası olmayı kabul etmeyenler

Birçok benzeri gibi askerliği yücelten İsrail toplumunda ordunun parçası olmayı reddedenler ve hatta aileleri, büyük dışlanmaya, hakaretler ve tehditler eşliğinde hain muamelesine maruz kalıyor. Orduyla ilişkilerinin kesilmesiyle sınırlı kalmayan, tüm hayata yayılan bir etki bu