ARA

Kara harekatına hazırlanan İsrail Gazze'ye yönelik hava saldırılarını sürdürüyor. İsrail ordusu ayrıca "Kara kuvvetleri, militanları öldürmek ve rehineleri aramak için Gazze'ye yönelik sınırlı baskınlar gerçekleştirdi." açıklaması yaptı.

İsrailli gazeteci ve yazar Amira Hass, Almanya'nın İsrail'e verdiği desteği eleştiren bir yazı kaleme aldı. 16 Ekim'de Haaretz gazetesinde yayınlanan yazı Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'a doğrudan hitap ediyor. 2009 Hrant Dink Ödülü sahibi olan Hass'ın yazısını Milena Büyüm Agos için Türkçeye çevirdi.

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı ve İsrail’in ağır bir karşılık vererek Gazze’yi abluka alması ve sivilleri göçe zorlamasıyla başlayan İsrail-Hamas savaşı sürüyor. 17 Ekim’de Gazze’deki bir hastanenin bombalanması dünyada büyük tepki yarattı. Filistinli yetkililer İsrail’i sorumlu tutarken, İsrail hükümeti sorumluluğu reddediyor. Saldırıda 471 kişi hayatını kaybetti. Bu arada Mısır, Refah Sınır Kapısı'nın Gazze'ye yönelik insani yardımlar için açılması konusunda ABD ile anlaştı. Geçişlerin başlaması BM Genel Sekreteri de Refah sınır kapısına gitti. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, ABD’li iki rehineyi serbest bıraktığını duyurdu. Sınır kapısının bu sabah açıldı. İsrail ordusundan bir yetkili, 7 Ekim'deki Hamas saldırılarından sonra Gazze Şeridi'ne götürülen İsrailli rehine sayısının şu anda 210 olduğunu söyledi.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Güney Kafkasya'daki durumu ele aldı. Komite Azerbaycan'a Karabağ Ermenilerinin güvenli dönüş koşullarını yaratması için çağrıda bulundu.

Batı, içinde bulunduğumuz kriz ânında hem Hamas şiddetini kınayabilir, reddedebilir hem de İsrail’in vereceği karşılığın meşruiyet sınırları içinde kalmasını talep edebilir ve sağlayabilirlerdi ama İsrailli yöneticilerin arkasında ip gibi dizildiler, en sınır tanımaz eylemlerine peşkir tuttular. Ukrayna’da işgalcinin karşısında dururken (ki doğruydu) Filistin’de işgalcinin en büyük destekçisi oldular.

İnsan hakları aktivisti, Sığınmacı Hakları Platformu Üyesi Adem (Abdulmalik) Maarastawi, 12 Ekim Perşembe günü İstanbul’da gözaltına alındı. Tuzla geri gönderme merkezine götürülen Maarastawi, Cumartesi gününden bu yana Urfa-Harran Geçici Barınma Merkezi’nde tutuluyor. Adem’in durumunu Sığınmacı Hakları Platformu’ndan Yıldız Önen’le konuştuk.

Artists for Palestine platformunun internet sitesinde, Gazze'de ateşkes sağlanması talebi içeren metne Britanya'dan oyuncu, yazar, ressam, yönetmen, fotoğrafçı ve heykeltraş gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 2 binin üzerinde sanatçı destek verdi.

Müslüman olmaları hasebiyle “Millet-i Hâkime”ye mensup olan Kürtlerin, Gayrimüslimlere yani “Millet-i Mahkume”ye Lozan’da tanınan azınlık haklarını istemeleri mümkün değildi; bu kendi kendilerini vahim bir tenzil-i rütbeye uğratmak olurdu. Kaldı ki, Kürtler azınlık hakkı isteselerdi ne fark edecekti? Türkiye Lozan Kesim III’le Gayrimüslimlere verdiği azınlık haklarının hiçbirine riayet etmedi. Kaldı ki bu Kesim III’te Kürtler için dil hakları vardır, ama uygulanmamıştır.

İstanbul’dan göçmek zorunda kalan Rumların Yunanistan’da kurduğu 'İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu', Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 4 Eylül’de bir mektup yazdı. Mektupta Türkiye ve Türkiye dışındaki Rumların sorunları dile getirildi ve çözüm önerileri sunuldu.

İnsan hakları alanında çalışmaları ile bilinen avukat-hukukçu Orhan Kemal Cengiz’in öykülerini biraraya getirdiği “En İyi Oyuncu” başlıklı kitabı SRC Yayınları’ndan çıktı. Orhan Kemal Cengiz kitabında dört öyküyü biraraya getirmiş. “Yanlış Taksi” başlıklı öykü ise benim açımdan ilginç, çünkü zamanında bir röportajda söylediğim bir cümle, Orhan Kemal Cengiz’e esin kaynağı olmuş. O cümlenin ne olduğunu birazdan okuyacaksınız. Hak mücadelesi alanında takip ettiği davalarla ilgili pek çok kez kendisinden bilgi aldığım Orhan Kemal Cengiz ile bu kez ilham kaynağı olduğum öykü ve kitabı üzerine konuştum.