ARA

GÜNCEL Paşinyan'ın

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, La Repubblica gazetesi ile yaptığı röportajda muhabirin ”Rusya’nın Laçin Koridoru’nun kontrolünü Azerbaycan’a bırakmasının siyasi amacı nedir?” sorusuna “Attığı veya atmadığı adımlardan dolayı Rusya bizzat bölgeyi terk ediyor" yanıtını verdi. Kremlin'den "Bölgedeyiz" mesajı geldi.
Dink Cinayeti: Dosyası tefrik edilenler yargılanıyor

Gazetemizin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili yan davanın görülmesine devam edildi. Bu davada dosyası tefrik edilen Fetullah Gülen, Adem Yavuz Arslan, Ekrem Dumanlı gibi firari sanıklar yargılanıyor.
GÜNCEL Feshane'deki sergiye soruşturma açıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), LGBT propagandası yapıldığı ve cinsel içerikli tabloların bulunduğu iddiasıyla saldırıya uğrayan Feshane'deki “Ortadan Başlamak” adlı sergisi hakkında, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan soruşturma başlatıldı.
KÜLTÜR SANAT Yağmur / lensler konuşabilseydi

Fotoğrafçı Berge Arabian, Agos'un kültür sanat sayfalarında kaleme aldığı 'Lensler konuşabilseydi' başlıklı köşesinde, çektiği fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor.
GÜNCEL Kadınlar ‘içeride’ de ayrımcılığa uğruyor

Osmanlı döneminde kadınlar için hapishane yoktu. Suç işleyen kadınlar, imamın evine yollanırdı ve kadınlar orada mahpus olarak yaşarlardı. Bu durumu niteleyen ‘imamevi’ sözcüğü de kadın hapishaneleri için kullanılıp günümüze kadar geldi.
DOSYA Bin yıllık Dağlık Karabağ/Artsakh meselesi (2)

Karabağ’da Azerbaycan ablukasının yarattığı insanî kriz sürerken bölgenin tarihi de yeniden gündemde. Tarihçi Ayşe Hür, Karabağ tarihine dair kaleme aldığı ve daha önce kendi sosyal medya hesabından paylaştığı kapsamlı bir makaleyi Agos okurlarına da sundu. Makalenin ilk bölümünü önceki hafta internet sitemizde yayınlamıştık. Hür, bu bölümde Hocalı Katliamı ve sonrasını mercek altına alıyor.
Vakıflarda şeffaflık ve profesyonelleşme

Bugün artık özellikle okulu, hastanesi, belli bir gayrimenkul stoğu olan vakıflarımızın yönetimi tam zamanlı bir iştir. Başka bir deyişle, kişilerin şahsi işlerinden gönüllülük esasına göre ayıracakları kısıtlı zamanlarla, haftada bir iki saat yönetim kurulu toplantısına katılmakla yapılacak iş olmaktan çıkmıştır. Bu kadar çok zaman gerektiren bir iş olunca, hâliyle, hayatını kazanmak için çalışmak zorunda olduğu için bu vakti ayıramayacak olanlar vakıf yönetimlerine katılmaktan imtina ediyorlar. Böylece potansiyel yönetici havuzu daralmış, kalifiye yönetici adayları elenmiş oluyor.