ARA

Dört yılda bir tüm dünyadaki Ermeni sporcuları biraraya getiren Hamahaygagan Oyunlarının sekizincisi, bir başka deyişle Ermeni Olimpiyatları, Ermenistan'ın Gümrü şehrindeki açılış töreniyle başladı. Oyunlarda Türkiye Ermenilerini İstanbul, Sasun ve Bitlis ekipleri temsil ediyor.

Gözaltına kaybedilen yakınları için hak arama mücadelesini yıllardır sürdüren Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın Galatasaray Meydanı'na çıkmasına Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yine izin verilmedi, çok sayıda kayıp yakını ve hak savunucusu gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakıldı.

Sevr ve Lozan’ın sözünü ettiğim maddeleri üzerine niye hiçbir tartışma olmadı? Bu maddeler, 1912’den başlayarak 1923’e kadar devam eden savaşın yarattığı yıkımların ve katliamların doğrudan ve dolaylı sonuçlarını ele alan maddelerdir. Acaba bu maddelerin hemen hiç tartışılmamış olması, savaş yıllarının katliamlarını, Cumhuriyet’in kuruluş tartışmasına dahil etmek istememek nedeniyle olabilir mi?

Antakya’nın olmazsa olmazlarından biri de ‘bahur’dur – nazarı, kötülükleri uzaklaştırdığına inanılan kutsal tütsü... Antakya dışında hiçbir yerde karşılaşmadım ben bahurla; hatta, eskiden bunun sadece Ermeni kültürüne özgü olduğunu sanıyordum. Buraların özel bir şivesi de var; ben ‘Antakyaca’ diyorum buna, çünkü bilmeyen için anlaması zor. İlk şaşkınlığımı ‘konuşturmak’ kelimesini duyduğumda yaşamıştım.

Doktor Dikran Toraman'ın isminin, Ordu'da yaşadığı evin sokağına verilmesi için imza kampanyası başlatıldı.

Kaos GL’nin haberine göre rapordaki tespitleri onaylayan RTÜK, Netflix’e üst sınırdan idari para cezası yaptırımı kararı aldı.

Bu yıl 20. yaşını kutlayan Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın Portekizli koreograf Francisco Camacho ve EIRA Kumpanyası’yla işbirliği içinde hazırladığı, ilk kez 2021’de sahnelen ‘Taşıdıklarımız’, 31 Temmuz Pazartesi akşamı ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nda izleyiciyle buluştu.

Fotoğrafçı Özcan Yurdalan öncülüğündeki bir grup gönüllü, 6 Şubat depremlerinden sonra Samandağ’daki afet bölgelerinde çocuklarla bir dizi atölye düzenledi, sergi açtı.

Azınlık hakları açısından bakıldığında en kestirme şekliyle söylenmesi gereken şudur: Türkiye’yi yönetenler, Türkiye’nin kurucu antlaşmasını, imzalandığı gün çiğnemeye başlamış ve bugüne kadar çiğnemeye devam etmiştir. Hatta, bu antlaşmayı daha imzalarken azınlık haklarına dair verdikleri taahhütleri uygulamaya niyetleri yoktu.