ARA
Prof. Serap Yazıcı ile CB Erdoğan olayı
Prof. S. Yazıcı, 14.10.2024’te şöyle demişti : “Hukuki bakımdan enkaz içindeyiz. Türkiye'de her şey tepe taklak olmuş durumda.” Ve şöyle devam etmişti: “Öncelikli sorunumuz açlık ve yoksulluk sorununu çözmek olsun. Anayasamızın 2’nci maddesinde Cumhuriyetimizin temel niteliklerini [insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik laik sosyal hukuk devleti] düzenleyen hükmün içerdiği kavramların artık ihlal edilmesinden vazgeçelim. Bu kavramların bekçisi olalım.” AKP’ye katıldığı 23.02.2025 günü, bu eylemini şöyle açıklıyordu : “Benim görüşlerimde bir değişiklik yok. Meclis’te bu fikirlerimin mücadelesini verdim. Ama Meclis’te bu fikirlerim doğrultusunda hiçbir şeyi değiştiremedim."
Türkiye, özgürlüklerin en fazla gerilediği 10 ülkeden biri
Freedom House 2025 Raporu'na göre Türkiye’nin ülke özgürlük puanı 100 üzerinden 33’e gerilerken, internet özgürlük puanı 100 üzerinden 31 oldu. Siyasi haklarda daha önce 40 olan özgürlük puanı 17’ye düşen Türkiye’nin sivil hak ve özgürlükler puanı ise 16.
Kırmızı kutulardan çıkan Gazze
Gazze'nin ilk fotoğraf stüdyosunu açan Keğam Ceğalyan, Gazzeliler için bir fotoğrafçıdan öte, Gazze’nin tarihini belgeleyen bir arşivci, tüm koşullara rağmen hayata tutunmayı başarmış bir direnişçi ve kültürel belleği geleceğe taşıyan bir sanatçıydı.
Başsavcılık İmamoğlu'nun diploması için İstanbul Üniversitesi'nden belge istedi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına yönelik resmi bir yazı gönderdi.
Sevan Haddeler: Bağış yazılımında hiçbir sorun yok
İtimat Büro’nun eleştiriler üzerine 14 Şubat 2024’te kendini feshetmesinin ardından Ermeni Vakıflar Birliği (ERVAB), cenazelerde yeni bağış sistemi üzerine toplantılar düzenlemeye başladı. 2022’de yapılan vakıf seçimlerinde kullanılan elektronik seçim sistemini hazırlayan Sevan Haddeler’e, bağışların kolay takip edilebilmesi için bir yazılım hazırlama talimatı verildi. ‘Nvera’ adı verilen yazılım hazırlandı ancak henüz hayata geçmedi. Haddeler ile ‘Nvera’ isimli yazılımın ayrıntılarını ve neden yazılımın bir türlü hayata geçirilmediğini konuştuk.
Azınlığın da azınlığının dili: Batı Ermenicesi
Bu koşullar altında Ermenilerden (İstanbul dahil) Ermenice konuşmaya muktedir küçük bir zümre, sadece dilleriyle İstanbul Ermenilerini imtihan etmeye kalkıyor. Burada savunmaya geçecek kişi ben değilim ama şunun da hakkını teslim edelim: İstanbul’da yaşayan genç Ermeniler ellerinde tuttukları kalemlerini kendi öz hikayelerini yazmaya vakfederek o direnci sürdürüyorlar, sadece Türkçeyle bile olsa. Bu kıymetli vaka görmezden gelinmemelidir. İstanbul fail mi, mağdur mu bu hikâyede?
”Gı pndrıvi...” (Aranıyor) - Agos Arşivinden
Mıgırdiç Margosyan'ın 1997'de Agos'ta yayımlanan köşe yazısını 21 Şubat Dünya Anadili Günü nedeniyle yeniden yayımlıyoruz. "Bir zamanlar dünyanın dört bucağına yayılmış Ermenice gazetelerin sık sık yayınladığı 'gı pındrıvi' mektupları artık giderek yayınlanmaz oldular."
Bir satılık kilise de Urfa’da
Urfa Halfeti'deki Ermeni kilisesi ve papaz evinin olduğu arsa, bir emlak şirketi aracılığıyla satışa çıkarıldı. Kiliseye 2 milyon 800 bin TL fiyat biçildi.
Serra Bucak: Kayyım uygulamalarıyla kent bileşenlerinin katılım hakkı ellerinden alınıyor
Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasının ardından DEM Partili bir belediyeye daha kayyım atandı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi de 2016 ve 2019 yıllarında iki kere kayyım ataması ile karşı karşıya kalmıştı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak ile Zeydan’ın hapis cezasına çarptırılması sonrası kayyım uygulamalarının yarattığı toplumsal ve siyasi sonuçları konuştuk. Bucak, kayyım atamalarıyla ilgili olarak, “İktidar ısrarla, inatla demokrasi dışı yöntemlerden ders çıkarmasa da halk her defasında ‘Siz ne yaparsanız yapın, biz haklı mücadelenin yanındayız’ dedi ve diyecek. İktidar artık halkın iradesini hazmetmeli, kabul etmeli ve bu anti-demokratik uygulamalardan vazgeçmeli” diyor.
TÜSİAD olayı ve önemli evveliyatı
Tek Adam İktidarı ve basını çok büyük tepki gösterdi. Hemen soruşturma da açıldı. Hürriyet’te A. Selvi, olayı demokrasiye karşı çıkış olarak yorumlayan şu sonuca vardı: “TÜSİAD’ın seçilmişlerle sorunu var.” Kestirmeden söyleyelim, TÜSİAD ne melek ne şeytan. Kamu dışı milli gelirin %50’sini temsil ederek kurumlar vergisinin %80’ini ödeyen, İstanbul merkezli 4.500 şirketten oluşarak Türkiye büyük burjuvazisini temsil eden bir kulüp. Bu sert çıkışa TMSF’ye özel şirketlere el koyma yetkisinin verilmiş olması da katkı yapmış olabilir. Fakat şunu kabul etmek lazım ki dırıltısız ülke isteyerek kendisi açısından tamamen rasyonel davranıyor TÜSİAD. Bu son önemli uyarı da istisnai olarak ve durup dururken yapılmadı. Bunun çok derin bir evveliyatı var; en fazla otuz yıl geçmiş olmasına rağmen nedense kimselerin hatırlayıp yazmadığı bir evveliyat.