ARA
Mardin'deki Süryani köyünde ağaç kesimine tepki
Mardin’in Midyat ilçesine bağlı ve Süryani köyü olarak bilinen Bethkustan’da, ağaçların kesilmesi tepki yarattı.. Köyde yaşayan Süryanilerin ağaç kesimiyle birlikte geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık faaliyetleri de olumsuz etkileniyor. Bir grup Süryani Tarım ve Orman Bakanlığı'na mektup yazdı.
Putin’in Ukrayna’yı istilası: İdeolojik bir işgal
Putin, her şeyden önce kendi güçleri, kendi ordularının kabiliyetleri konusunda gerçekçilikten uzaktı. Rusya askerleri Ukrayna’da savaşmak istemiyor; birçok yerde görülen terk edilmiş tanklar ve diğer teçhizat, bunun delili. Rusya’nın askerî teçhizatının bakımsız olduğu ve lojistik açıdan çok zorlandığı görülüyor.
"Azınlık vakıfları seçim yönetmeliğinde dayatma mı olacak?"
HDP Milletvekili Garo Paylan, Azınlık Vakıflarının yönetim kurullarını seçmesine imkan verecek yönetmelikle ilgili olarak Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a bir soru önergesi yöneltti. Agos'ta çıkan "Hastaneler seçim dışı tutulabilir" iddiasına da yer veren Paylan, "Azınlık Vakıf Seçim Yönetmeliğinde de bir dayatma ile mi karşı karşıya kalacağız?" diye sordu.
Ես քիչ խոսիմ դուք շատ հասկցէք: Ben az söyleyeyim, siz çok anlayın
Tıbrevank’ın müdür odası balkonuna çıktıysa; bahçede altı sınıf sıra halinde dizilmiş biz öğrencilere önemli bir şeyler anlatacak demekti. Söyleyeceklerini kısaca ve kesin cümlelerle anlatır, hepimizi keskin bakışlarıyla süzer ve anlaşıldığına karar verirse konuşmasını bitirirdi:
"Ես քիչ խոսիմ դուք շատ հասկցէք” (“Ben az söyleyeyim siz çok anlayın”)
İki Tedirginlik Bir Sükûnet: Bendeki Gavur Mahallesi
Tam sekiz sene önce bugünler. Ben geleli daha beş sene olmamıştı ama Diyarbakır’ın, Surp Giragos’un, Diyarbakırlı Ermenilerin son otuz yıldaki en güzel günü diyordu avludakiler. Ben de çocukluğumun bayramlarından birini izliyor gibi izliyordum avludaki koşuşturmayı.
Bizim Margosyan…
Özgündü zira geldiği kentin o güne kadar bir anlatıcısı olmamıştı. Oysa Harput, Sasun, Arapgir, Eğin veya Musadağ daha önce anlatıcılarını bulmuşlardı. Böylece Margosyan sayesinde salt İstanbul edebiyat çevreleri değil tüm diaspora da Diyarbakır’ın suskun, kayıp sanılan dünyasının keşfine koyuldu. Dahası Eliz Kavukcuyan Ödülü bu coşkunun bir dışavurumu olarak 1988 yılında Margosyan’a verildi.
Söyle Margos kimsin sen?
Şimdi bu satırları yazarken aklıma Diyarbakır’ın son Ermenisi, 2014 yılında kaybettiğimiz Bayzar Eken geldi. Suriçi’nde yürürken bir elinde bir sıtıl yoğurt, diğer eliyle evleri işaret ediyordu, çökmüş omuzları, birkaç yıla iki büklüm olacak direnen bedeniyle. O evlerde bir zamanlar kimlerin oturduğunu isim isim terennüm ediyordu. O zaman da aynı şeyi düşünmüştüm. İnsan, insanlarını kaybettiği bir yerde yaşamaya nasıl dayanır?
Brüksel zirvesinde neler konuşuldu?
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kabine toplantısında 6 Nisan'da Brüksel'de Ermenistan, Azerbaycan liderleri ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel arasında düzenlenen üçlü görüşme ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Tavşanın kulağı göründü!
Sanki herkesten gizlenmesi gereken şeylerden bahsediyormuş gibi yapıp, toplantılardan sonra “Çalışmalarda sona gelindi” gibi yuvarlak ve ketum laflar ederseniz insanlar da her şeyi düşünür ve söyler. Neden seçim düzenlemesi çalışmasını ilgili topluluk ve kurumlarla paylaşmıyorsunuz? Neden Patrikhane’den yapılan görüşmelerle ilgili kapsamlı bir açıklama yapılmıyor? Kim, kimden, neyi gizliyor bunca zamandır?