ARA
İstinaf Mahkemesi'nin Cumhuriyet kararına tepkiler
Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerine verilen hapis cezaları İstanbul Bölge İdare Mahkemesi (İstinaf) 3. Ceza Dairesi tarafından onandı.
İsviçre’de Federal Mahkeme Soykırım anıtına itirazları reddetti
İsviçre Federal Yüksek Mahkemesi geçen yıl Cenevre’de inşa edilen Ermeni Soykırımı anıtına yönelik itirazları karara bağladı.
Büyük ozan Tumanyan 150. doğum yıldönümünde anılıyor
Ermenicenin en büyük ozanlarından Hovhannes Tumanyan doğumunun 150. yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Ermeni tarihine adanmış bir hayat: Anahide Ter Minassian
Tarihçi Anahide Ter Minassian Ermeni tarihi üzerine çalışmalarıyla bilinen özel bir isimdi. Fransa’da yaşıyordu ancak kökü bu topraklardaydı, neredeyse tüm aile büyüklerinin Anadolu’daki Ermeni tarihiyle önemli ve kopmaz bir bağı vardı. Bu sayımıza katkıda bulunan yazar, yayıncı ve akademisyen dostlarımız Anahide Ter Minassian’ın hem ilginç hayat hikayesine hem de çalışmalarının Ermeni tarihinde ne kadar önemli bir yer tuttuğuna dair makaleleriyle Minassian’ın hayatına ışık tuttular.
Anahide Ter Minassian'ın ardından: Maratug Dağı’ndan Tavit’in Evi’ne yolculuk
Anahide Ter Minassian oğulları Vahe ve Aram ile birlikte 2014 yılında Sasun’u ziyaret etmişti. Geziye tanıklık eden Besse Kabak izlenimlerini o yıl Agos için yazmıştı. Bu yazıdan bir bölümü sunuyoruz.
Anahide Ter Minassian'ın ardından: Tarihyazımı Ermenice Sopranosunu Kaybetti
Bu dünyada büyük isimlerle dolu bir aileye doğmak ne ağır bir yüktür! Birçok insan, hayat boyu peşlerini bırakmayan soyadları, hikayeler, beklentiler altında eziliverir, büzüşür, silikleşir. Pek az kişi, 11 Şubat günü kaybettiğimiz tarihçi Anahide Ter Minassian gibi ailesinin mirasını yemeden, o isimle kavga etmeden köklerinden yeşermeyi başarabilir. Malumunuz, Anahide Ter Minassian Abdülhamid Osmanlısı’nda hem Doğu vilayetlerindeki Ermenilere yapılan zulmün, hem de bu zulme direnişin sembolü olmuş Muşlu Gülizar’ın torunudur. Büyükbabası ise 1880’lerin sonundan soykırım günlerine kadar ömrünü adalet mücadelesine adamış, 1908’den 1915’e kesintisiz vekillik yapmış, mecliste her söz aldığında ‘Bizim Muş ovasında…’ diye başlayıp doğduğu toprakların acılarına ses olmuş cefakâr bir o kadar da renkli bir sima, Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF) üyesi Keğam Der Garabedyan’dır.