ARA

DOSYA Nasturi Katliamı'nın 180. yılında  Bedirhan Bey'in torunu Ahmet Kardam ile söyleşi

"Çalıştığım yayınevindeki Kürt iş arkadaşım sayesinde elde edebildiğim, Kürt tarihçisi Malmîsanij’in yazdığı 'Cızira Botanlı Bedirhaniler' adlı kitabındaki şemalardan birinde babam ile amcama kadar uzanan aile ağacını görünce gözlerime inanamadım: Babaannemin babası Ali Galip Paşa’nın damat olduğu Necib Bey, Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan’ın en büyük ikinci oğluydu. Necib Bey’in üç kızından biri Sariye hanımdı. Ali Galip Paşa bu Sariye hanımla evlenmişti. Bu evlilikten üç kızı olmuştu. Bu üç kızdan biri benim babaannem Nazire (Kardam) idi. Yani ben, Bedirhan Bey’in beşinci kuşak torunu oluyordum!"
Yönetemeyecektir; işimiz şimdi başlıyor

Bu başlığı atarken aynı zamanda hem “maalesef” diyorum hem de “çok şükür”. Çünkü maalesef daha epey ıstırap çekeceğimize işaret ediyor, çok şükür ise en sonunda kurtulacağımız anlamına geliyor.
Diaspora, kavar ve dönüşüm

Burç Hamud, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un çeperlerinde bulunmasının yanı sıra, Ermeni diaspora toplulukları için diasporanın önemli bir merkezi sayılan bir yer. Gelgitlere rağmen inatla Ermeniliği yeniden üretmeye devam eden ve içinde bulunduğu çevreden farklı bir gerçeklik yaratan, itici bir güce sahip. Burç Hamud’un yarattığı bu gerçeklik, artık orada yaşamayanları dahi semte bağlıyor.
Kötü günler geride kaldı...

Yakın geleceğe dair ümitli ve iyimser sözler söylemeyi isterdim ama hem ekonominin durumuna, özellikle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine, Erdoğan’ın seçildikten sonra yaptığı konuşmalara bakacak olursak, “Kötü günler bitti, daha kötü günler geliyor” sözünü hatırlatan bir andayız.