GÜNDEM

Hocalı katliamının protesto edileceği gerekçesiyle dün (26 Şubat Pazar) Taksim'de düzenlenen miting ırkçılık ve nefret söylemine boğulmuştu. HAS Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu, kendisinin ve partililerin mitinge katılmalarıyla ilgili sosyal medyada doğan tepkilere cevap verdi.

Kışla eğitiminde askerlerin söylediği, kadını aşağılayan ve şiddet içeren marşlar kaldırıldı. Genelkurmay Başkanı Özel'in talimatıyla asker bundan böyle 'Güçlü Ordu Güçlü Türkiye', 'Her Türk asker doğar' sloganlarıyla eğitim yapacak.

Hilal Kaplan'ın Yenişafak'taki köşesinde dün yayınlanan yazısı.

Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinde bugün yayınlanan köşe yazısı; 'SORUYORLAR: “Hrant için duyarlılık gösteren Ahmet Hakan, aynı duyarlılığı neden Hocalı katliamından esirgiyorsun?”

Türkiye Sosyalist Azerbaycanlılar Birliği 26 Şubat 1992'de gerçekleşen Hocalı Katliamı'na ilişkin Ankara'da Yüksel Caddesi'nde yaptığı basın açıklamasında Hocalı Katliamı'na milliyetçi duygularla yaklaşılması eleştirerek halkların kardeşliğine vurgu yaptı.

Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalar sırasında Hocalı köyünde yaşanan dramın 20. yılında Taksim'de düzenlenen eylem devletin tam desteği ile ırkçı-milliyetçi-islamcı bir gövde gösterisine dönüştü. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de katıldığı eylemin ardından Sosyalist Azerbaycanlıların yaptığı sağ duyu çağrısı ise oldukça anlamlıydı.

20 Şubat günü ise bileşenlerini MAZLUMDER, İnsan Hakları Derneği, Eşit Haklar İzleme Derneği ve Başkent Kadın Platformu’nun oluşturduğu Roboski Adalet Platformu Galatasaray Lisesi önünde bir eylem başlattı. Eylemde basın açıklamasını da okuyan MAZLUMDER İstanbul Şube başkanı Cüneyt Sarıyaşar’la Roboski’de yaşananlar üzerine konuştuk.

Hocalı afişlerinin ve yürütülen kampanyaların toplumda hangi amaca hizmet ettiğini İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada net bir biçimde gözler önüne seriliyor. Irkçılık ve ayrımcılığa karşı mücadele komisyonu tarafından yapılan açıklamada Hocalı katliamının bahane olduğu asıl amacın Ermeniler'i terörize etmek olduğu belirtiliyor.

Devlet Denetleme Kurulu'nun Hrant Dink kararıyla ilgili raporunda 6 sayfalık bir bölüm karartıldı. Raporun 'devlet sırrı' olduğu gerekçesiyle karartılan bölümünde emniyet ve jandarma hakkında, sahte rapor düzenlendiği, ve ihmali olan görevlilerin yargılanmadığı gibi tespitler yer alıyor.

Dink ailesi avukatlarından Arzu Becerik kararda büyük çelişkiler olduğuna dikkat çekerek “Kararda çok büyük bir çelişki var. Bir taraftan ‘Örgüt var’ derken bir taraftan da ‘örgüt bulunamadı’ deniyor. Bu durum yeterli araştırma ve soruşturmanın yapılmadığını gösteriyor” dedi.