GÜNCEL
Farklı kesimlerden 24 Nisan mesajları
Ermeni Soykırımı’nın 99. yıldönümünde çeşitli kesimlerden insanlara 24 Nisan mesajlarını sorduk.
Soykırım kurbanları için ilk anma Haydarpaşa'da
Ermeni Soykırımı’nın yıldönümünde İstanbul’da buluşan Ermeni diasporasının temsilcileri, 99 yıl önce Ermeni aydınlarının sürgüne gönderildiği Haydarpaşa Tren Garı'nda anma töreni düzenledi.
Diaspora temsicilerinden Erdoğan’ın açıklamalarına kuşkucu yaklaşım
Başbakan Erdoğan'ın açıklamasını, Diaspora'dan farklı siyasi temsilcilere yorumlattık. Genel kanaat bir ilk adım olarak açıklamanın önemli olmakla birlikte inkâr siyasetinin halen devam ettiği yönündeydi.
Bu anma günü size de ait
“Türkiye toplumuna ‘Bu anma günü size de ait’ demek istiyorum. Siz katılmadan ve bugünü tanımadan, bizler toplum olarak iyileşemeyiz.”
Başbakan Erdoğan’dan 24 Nisan mesajı
Başbakan Erdoğan, Ermeni Soykırımı’nın 99. yıldönümünde bir mesaj yayımladı. Erdoğan, mesajında “20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz” ifadelerine yer verdi.
24 Nisan, Türkiye’de bütün acılarla yüzleşmenin fırsatıdır
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, HDP-BDP meclis grup toplantısında “İnsan kimliğimiz, insan onurumuz ayaklar altına alınmasın istiyorsak, mazlum halklara dönük yapılan hiçbir haksızlığı asla görmezden gelemeyiz. 24 Nisan, Türkiye’de bütün bu acılarla yüzleşmenin fırsatıdır” dedi.
Eskisiyle, yenisiyle devletin Taksim taassubu
Yetvart Danzikyan yazdı: Başlıkta devletin taassubundan bahsettik. Nedir o? Çok kabaca tarif edersek, bilhassa 12 Eylülcülerin zihniyetinde tüm berraklığıyla gördüğümüz bir güvenlik paranoyası, ama asli olarak toplumu ‘siyaset’ten arındırma takıntısıdır.
Özür değil, soruma bir cevap istiyorum
'Türkiye’nin insanlarından, ben özür istemiyorum. Ancak, şu soruya cevap isterim: Ermenilerden saygı, eşitlik ve adaleti esirgemeye devam etmek nasıl bir amaca hizmet etmektedir?'
Saygıdeğer sıfatını benim hikâyemi algıladığınızda kullanacağım
“Hikâyem oldukça zorlu, farkındayım. Ben de daha basit olmasını tercih ederdim. Keşke iki üç nesildir aynı evde, aynı şehirde yaşıyoruz diyebilseydim ama gerçek bu değil.”
Adalet için bir de uluslararası propaganda ve yozlaşmayla mı savaşmam gerek?
Benimle hikâyelerini paylaşan ve sayelerinde gerçek ve adalet üzerine uzlaşma için bana umut veren, Türkiye’den bütün o harika insanlar, size teşekkür etmek istiyorum. Sizler için de dileğim, Türkiye’nin sevgili insanları, gerçekten kendinizi bulabilmeniz.

