Zorla hastaneye kaldırılan Gülmen ve Özakça için eylem

Tutuklu bulunan açlık grevindeki Nuriye Gülmen ce Semih Özakça'nın zorla hastaneye götürülmesi üzerine dün Taksim’de bir eylem düzenlendi.

OHAL KHK’larıyla ihraç edilen ve işe iade talebiyle açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 76. gününde tutuklanmıştı.  

Sincan Cezaevi’nde tutulan Gülmen ve Özakça, açlık grevlerinin 144. gününde iradeleri dışında hastaneye kaldırıldı.  

Halkın Hukuk Bürosu’nun Pazar günü yaptığı açıklamaya göre, hastaneye kaldırılmaları esnasında iki eğitimci kötü muameleye maruz kaldı. 

Dihaber’de yer alan haberde görüşmeye dair bilgi veren avukat Ebru Timtik, “Nuriye ve Semih hastaneye zorla götürüldü. Nuriye güçsüz ve zayıf durumda. Bu yüzden Nuriye’yi yatağındaki çarşafa sararak götürmüşler. Semih’i de darp ederek ve kayışla bağlayarak hastaneye götürmüşler. Biz bu duruma ilişkin tutanak tuttuk ve gereken suç duyurularında bulunacağız” dedi.

Timtik ayrıca hastanede ‘Refakatçileri yanlarında olabilir, yalnız başına kalamazlar’ raporu verildiği halde Gülmen ve Özakça’nın yanına kimsenin sokulmadığını belirtti. Timtik, Gülmen ve Özakça’nın herhangi bir müdahaleyi kabul etmediklerini söyledi; “Hastanenin psikolojik durumlarına elverişli olmadığını söylediler. Arkadaşlarıyla beraber kalmak istiyorlar” dedi.

"Zorla müdahale uluslararası hukuk kurallarına aykırı"

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma Platformu üyeleri, eğitimcilerin zorla hastaneye yatırılması üzerine dün Taksim’deki Galatasaray Meydanı’nda eğitimcilere destek için bir araya geldi

Eylemde ‘Zorla tıbbi müdahale cinayettir! Nuriye ve Semih’i öldürmeyeceğiz’ yazılı pankart açılarak ‘Açlık grevi 144’üncü gününde’, ‘Nuriye ve Semih’e özgürlük’ ve ‘Direnişe ses ver’dövizleriyle Gülmen ve Özakça’nın fotoğrafları taşındı.  

Dihaber’in aktardığına göre platform adına söz alan avukat Günay Dağ, eğitimcilerin zorla Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Devlet Hastanesi’ne götürüldüklerini söyledi. Ankara Numune Hastanesi Sağlık Kurulu raporu gerekçe gösterilerek eğitimcilerin hastaneye kaldırıldığını ifade eden Dağ, raporun sonuç bölümünde “Mevcut bulgulara göre hayati tehlike arz eder. Hayatını yalnız başına idame ettiremez. Ancak mevcut bulgular tutukluluk halinin ertelenmesini gerektirmez” dendiğini kaydetti.

Avukat, müvekkillerinin tedaviyi kabul etmedikleri halde zorla müdahalenin hem uluslararası hukuk kurallarına hem de Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi.

Dağ, nakil sırasında Özakça’nın darp edildiğini belirterek, ikilinin “İş ve onur mücadelesi sürüyor, vazgeçmeyeceğiz” mesajını gönderdiğini söyledi.

CHP'Lİ TANRIKULU'NDAN SORU ÖNERGESİ: NURİYE VE SEMİH SİYASİ REHİN Mİ?

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutuklanma süreciyle ilgili yeni Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması üzere verdiği soru önergesinde "Nuriye Gülmen ve Semih Özakça tutuklanmadığı siyasi olarak rehin alındığı iddiası doğru mudur?" diye sordu.

Soru önergesi: "Gülmen ve Özakça'nın siyasi rehin olduğu iddiası doğru mu?" 

Tanrıkulu soru önergesinde Adalet Bakanı'na şu soruları yöneltti:

1. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, açılan ilk davayla ilgili tensip zaptını, 23 Mayıs 2017 tarihinde mesai saati dolmadan hazırlamış, henüz Gülmen ve Özakça tutuklanmadan önce hazırlanan tutanakta, iki isim için, “Başka suçtan tutuklu” ifadesi kullanılmış, Mahkeme, ertesi gün de (24 Mayıs 2017) davayla ilgili müzekkereyi bu tutanak doğrultusunda hazırlamış, söz konusu davanın resmen 23 Mayıs 2017 tarihinde açılmış olmasına rağmen Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden 2 gün önce (21 Mayıs 2017) gelen yazıda, davanın esas numarasının yer aldığı iddiaları doğrumudur?

2. Doğru ise Ankara Emniyet Müdürlüğü, henüz resmen açılmamış bir davanın esas numarasını nasıl bilmektedir?

3. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için tutuklama kararının verileceği nasıl önceden bilinmektedir?

4. .Nuriye Gülmen ve Semih Özakça tutuklanmadığı siyasi olarak rehin alındığı iddiası doğru mudur?

5. İddia doğru ise davanın esas numarası önceden bilindiğine ve daha eski tarihli (21 Mayıs 2017) tutanağa “tutuklu” yazıldığına göre, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasına Mahkemeden başka bir makam mı karar vermiştir?

6. Mahkeme karar vermeden bu karar bilindiğine göre, yargı bağımsızlığını etkileme gerekçesiyle ilgililer hakkında soruşturma açılacak mıdır?

7. Bu yöndeki bilginin sızdırılması nedeniyle de ilgili sorumlular hakkında adlı ve idari soruşturma açılacak mıdır?

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları



Yazar Hakkında