Stajyerlik kölelik değildir

Post modern dönemin vazgeçilmez işgücü stajyerler. Kimi işverene göre ucuz emek, kimine göre ise gelecekte birlikte çalışabilecekleri adaylar. Artık her öğrencinin CV’sinin ayrılmaz bir parçası haline gelen ‘staj’ konusunu stajyerlerle konuştuk ve yaşadıklarını onlardan dinledik. Hukuki bir statüye daha yeni kavuşan stajyerlik statüsünü, stajyerliğin püf noktalarını ve sorunlarını araştırdık.

BERİL ESKİ

berileski@agos.com.tr

Üniversitede Grafik Tasarım Bölümü’nde okuyan Seda, 2 ay staj yaptığı butik matbaada ilginç bir deneyim yaşamış. Staj için işverenle 200 TL maaşta anlaşan Seda, ilk ay parasını zamanında almış. Ancak ikinci ay staj ücreti ödenmeyen Seda’ya patronu ilginç bir teklifte bulunmuş; “Matbaanın sahibi maaşımı bir sonraki hafta ödeyeceğini söyledi, kabul ettim. Ödeme beklediklerini söyleyerek beni sürekli oyaladılar. Birkaç hafta sonra ise ödeme bekledikleri bir ayakkabıcı olduğunu, o ayakkabıcıdan ödemeyi tahsil edip maaş olarak alabileceğimi söylediler.”

Eline bir fatura tutuşturulan Seda, o zaman kendini bir tefeci gibi hissetmiş. İki defa ayakkabıcıya giden Seda, ödemeyi bir türlü tahsil edememiş. İçine düştüğü durumdan çok utandığı için de pes etmiş ve maaşını alamamış.

‘Stajyerlik değil kişisel asistanlık yapıyorum’

Bir vakıf üniversitesinin hukuk bölümünden mezun olan ve avukatlık stajına bir hukuk bürosunda başlayan Ezgi, stajyerliğin yanı sıra bağlı çalıştığı avukatın kişisel asistanlığını da yaptığını söylüyor: “Mesela bir arkadaşına teslim edilecek bir paket olduğunda, o paketi benim götürmem gerekiyor. Ya da haftasonu canı çalışmak isterse, işim olmasa bile benim de onun belirttiği saatlerde ofiste bulunmam gerekiyor. Beni istediği saatte arayabiliyor, gece gündüz fark etmiyor.”

Bağlı çalıştığı avukatın şu an eşinden boşandığını ve yaşadığı psikolojik stresi kendisine yansıttığını belirten Ezgi, kendisine çok kaba davranan avukatın “Ben Karadeniz erkeğiyim, biz böyleyiz” diyerek kendini savunduğunu ifade ediyor. Hiçbir işinin takdir edilmediğini ve sürekli olarak yetersiz olduğu gerekçesiyle aşağılandığını sözlerine ekleyen Ezgi: “İlk başta kendimi suçluyor ve yetersiz görüyordum. Ama zaman içinde bu davranışlara karşı duyarsızlaştım” diyor.

Staj döneminde yaşadıkları sonucu Türkiye’deki avukatlığın sıkıcı ve prosedürel bir iş olduğuna karar veren Ezgi, ruhsatını aldıktan sonra şansını yurt dışında deneyeceğini söylüyor.

“İyi bir iş teklifi aldım”

Fatih, elektrik mühendisliği bölümünde okuyor. Mezun olması için 60 gün staj yapması zorunlu olduğundan, yazılım üzerine çalışan bir şirkette yaz stajı yapmış. Yazılım sektörü hoşuna giden Fatih, okurken staj yapmaya devam etme kararı alarak, daha iyi ücret veren bir firmada staja başlamış. Fatih, bu şirkette çok üst düzey işler yapmış ve bir buçuk ay süren stajı, altı aylık bir çalışma kadar verimli geçmiş. Yaptığı stajlar sayesinde başvurduğu her şirketin kendisine yanıt verdiği söyleyen Fatih, halen öğrenci olmasına rağmen bir şirketten iş teklifi almış. Şanslı bir staj dönemi geçirdiğini söyleyen Fatih, ileride de yazılım alanında çalışmaya devam etmek istiyor.

Bütün stajyerlere sigorta yaptırmak zorunlu

İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ömer Ekmekçi stajyerlerin hukuki statüsünü ve yasal haklarını Agos’a değerlendirdi.

25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Torba Kanun ile stajyerlerin hukuki statüsünde değişikliğe gidildiğini belirten Ekmekçi: “Zorunlu stajyerler, okulu bitirebilmeleri için kendi okullarının mevzuatı uyarınca belli günü staj yaparak doldurması gereken öğrencilerdir. Torba Kanun’a kadar sadece zorunlu stajyerleri kısmen sigortalama mecburiyeti vardı Ancak Torba Kanun ile ‘zorunlu’ ibaresi çıkarıldı ve artık gönüllü stajyerlerin de kısmi sigorta kapsamında çalıştırılması gerekiyor” dedi.

Yeni uygulamaya göre, gönüllü olarak staj yapacak kişinin de okulundaki Staj Komitesi’ne başvurması gerektiğini söyleyen Ekmekçi, Komite’nin bu kişilere, “staj yapmasına engel yoktur” şeklinde bir yazı vereceğini ve sonrasında sigortalarının da okul tarafından ödeneceğinin altını çizdi. Ekmekçi, stajyerleri koruyan bir noktaya doğru ilerlendiğini ifade etti.

‘Ücret verme zorunluluğu yok’

Yani düzenlemenin stajyeri korumasına rağmen bazı sorunlara yol açtığının altını çizen Prof. Dr. Ekmekçi, okullara öğrencileri sigortalaması için devlet tarafından bir ödenek ayrılmadığını ve dolayısıyla da okulların gönüllü stajyerlerin taleplerine soğuk baktığını belirtti.

Hukuken stajyerlere bir ücret ödeme zorunluluğu olmadığını ama buna bir engel de bulunmadığını söyleyen Prof. Dr. Ekmekçi, işverenin stajyere karşı asıl yükümlülüğünün, bildiğini göstermek ve öğretmek olduğunu belirtti.

Stajyerler için 5 altın kural

• Öncelikle öğretim gördüğünüz okulun Staj Kurulu’na başvurularak “staj yapabilir” izni almalısınız; böylelikle staj dönemi için okul tarafından sigortaları da yaptırılıyor.

• Çalışmak istediğiniz sektörde yer alan şirketlerde staj yapmalısınız. Sektörü mezun olmadan tanımanız ve çalışıp çalışamayacağınıza karar vermeniz önemli.

• Staj için görüştüğünüz yerlerde ne tarz işlerde yer alacağınızı iyi öğrenmeli, böylece ofis işlerinden ziyade kendinizi geliştirebileceğiniz yerlerde staj yaparak, işi öğrenebilirsiniz.

• Yol ve yemek masrafları karşılanmıyor ancak ücret veriliyorsa, bu ücretin yol ve yemek masraflarını karşılayabilecek düzeyde olmasına dikkat etmelisiniz.

• Kurumsallaşmış firmaları tercih eden stajyerler iş başvurularında bu şirketlerde çalışmanın faydasını görürken, butik yerleri tercih eden stajyerler ise daha fazla sorumluluk alarak, işi iyi öğrenebiliyor ve ileride bu şirketlerde çalışma olanağı yakalıyor.