İmamoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na: Utançla hatırlanır, lanetlenirsiniz

Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Miting veya eylemleri doğru bulmuyorum" sözlerine tepki göstererek, "Bu sözler insanı derinden yakar. Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken bu sözlere tahammül etmem mümkün değil" dedi.

İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, CHP'nin yedinci genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Miting veya eylemleri doğru bulmuyorum" sözlerine tepki göstererek, "Bu sözler insanı derinden yakar. Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken bu sözlere tahammül etmem mümkün değil" dedi.

Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuşan İmamoğlu, “Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Çok içimi yaktı” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, kendisine yöneltilen suçlamaları hatırlatarak, “13,5 yıl yol arkadaşlığı yaptım. Eğer suçluysam, en büyük suç ortağım Kemal Bey’dir” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP'nin düzenlediği eylemleri “doğru bulmadığını” söylemesi üzerine İmamoğlu, bu yorumu “çok acı” bulduğunu belirtti. Eski genel başkanın geçmişte “Adalet Yürüyüşü” sözü verdiğini hatırlatan İmamoğlu, “Bugün bunca insan içerideyken bu sözleri duymak kahredici” dedi.

İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile cezaevinde yaptığı görüşmede kurultay sürecine dair fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu’nun “kurultaylar temizdir” dediğini belirten İmamoğlu, buna rağmen Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna güçlü bir açıklama yapmamasını eleştirdi.  Cezaevinde Kılıçdaroğlu ile 1,5 saat süren sohbetlerini anlatan İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'na "Genel Başkanım bizim kurultaylarımız tertemiz değil midir?" diye sorduğunu ve "öyledir" yanıtını aldığını belirtti. İmamoğlu, "O zaman bu sorunu sizin çözmeniz gerekir, bu kötü insanlara dur demeniz ve yargı üzerinden partimize müdahaleye karşı durmanız gerekir" dediğini aktardı.

İmamoğlu’nun açıklamaları:

Bu sözler derinden yakar, tahammül edemem: Kılıçdaroğlu, ziyaret eden dostlarımıza “Miting veya eylemleri doğru bulmuyorum” demiş. Geçmişte Aziz Kocaoğlu’nun hukuki mücadelesine destek verdiğini ifade ederek, farklı bir yöntem önermiş. Çok iç acıtan bir cevap!
Kemal Bey’in ‘Ahmak Davası’ndaki siyasi yasak kararına dair “Türkiye’yi ayağa kaldırıp gerekirse tekrar Adalet Yürüyüşü yaparım” sözünü hatırlatmak isterim.

Şimdi parti büyük bir operasyon altında, İstanbul’un belediye başkanı, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı hapiste, belediye başkanlarımız, namuslu, ahlaklı bürokratlar ve yol arkadaşlarımız, PM üyemiz, eski milletvekilimiz hapisteyken edilen söz insanı derinden yakar. Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken ve yargılama değil, direkt cezalandırma oluyorken, aileler işkence altındayken, bu söze tahammül etmem mümkün değildir.

‘Suç ortağım’ Kemal Bey’dir 

Niçin hapisteyim ve tutsağım? Çünkü İmamoğlu, cumhurbaşkanına karşı dört kez seçim kazandı. “İstanbul aşkım” diyenlerin rant ve talan düzenine son verdi. Kanal İstanbul’u engelledi. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır duygusunu yaşayanlara kabus oldum.

Tabii ki CHP’li olduğum, 16 yıldır CHP’ye hizmet ettiğim için hapisteyim, tutsağım ve yargılanmadan cezalandırılıyorum.

Ben 13,5 yıl Kemal Bey’le birlikte hizmet ettim partime, genel başkana ve milletimize. 81 ile hizmete koşan nefer oldum. Şunu ilan ediyorum: Suçlanıyorsam, suçum varsa, 13,5 yıl yaptığım hizmetlerden ötürü bana yürütülen bu kuşatmayla hapisteyim. Tutsak isem, hala tereddütsüz demokrasi, adalet, memleket mücadelesi veriyor ve bundan dolayı zalimliklere maruz kalıyorsam, suçlu ilan ediliyorsam, en büyük ‘suç ortağım’ Kemal Bey’dir. Çünkü bu mücadelenin büyük bölümünde birer yol ve kader arkadaşıydık.

İçimi yaktı, kötü hissediyorum: Yol arkadaşı, kader arkadaşı, aynı ideallere koşan insanlar birbirlerine öyle “İzlerim, bakarım, beklerim, davayı takip ederim” şeklinde davranamaz. Bu sözler kişiliğime, mertliğime, mücadele azim ve kararlılığıma uymaz. Mevzubahis vatan ise gerisi teferruattır. Ben bunun için yaşadım, yaşamaya devam ediyorum. Bu sözleri kabul etmem, asla etmeyeceğim. Çok içimi yaktı, tarifsiz şekilde kötü hissediyorum.

"Vicdan ve vefa duygusu bu sözleri kabul etmez"

Son görüşmemizde böyle konuşmadık. Böyle bir konuşma aramızda geçmedi ve böyle bir anlaşma ile ayrılmadık. Vicdan ve vefa duygusu bu sözleri kabul etmez. Çünkü başka şeyler konuştuk. 16 yıllık hizmetim üzerinden dertleştik. Kılıçdaroğlu liderliğindeki tüm süreçleri paylaştık, dışarıda söylenenlerin tam tersi konuşma ve kararla ayrıldık.

"Utançla hatırlanırsınız, lanetlenirsiniz"

"CHP’de ‘mutlak butlan’ı içine sindirecek, kararın gereğini yerine getirme hevesinde olanlar varsa onlara son bir kez hatırlatmak isterim.

Her ne yapacaksanız, her şeyi bilerek ve görerek yapacaksınız. Siz de bu kararın CHP’nin mahremine müdahale etmek olacağını, tek amacının 50 sene sonra birinci parti olan CHP’yi kudretten düşürmek olduğunu biliyorsunuz. Siz de bu iktidarın seçimde kaybetmemek için elinden geleni yaptığını, CHP’yle ilgili kararın bununla ilgili olduğunu görüyorsunuz.

Hukuksuz bir yargı sürecinin yaşandığını bütün uzmanlar ifade etmektedir.

Hepimizin bildiğini ve gördüğünü siz de bilerek ve görerek bu kararı içinize sindirmeye, kararın gereğini yapmaya hazırlanıyorsanız size son sözüm şu olsun: Utançla hatırlanırsınız, lanetlenirsiniz. Tenezzül etmeyin.

Ailenize ve çocuklarınıza temiz bir isim bırakmak istiyorsanız girdiğiniz bu yoldan geri dönün. Girdiğiniz yolun sonunda iktidarın koltuk değneği olmaktan başka bir paye yok.

CHP bir vadede her şeyin üstesinden gelir. Ama siz yaptığınızla, üzerinize sürdüğünüz utanç lekesiyle baş başa kalırsınız. Birlikte, güçlü bir mücadelenin ve ülkemize yaşatılanlara karşı duruşun parçası olun. Yapmayın."

Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Kategoriler

Güncel