Hrant Dink Vakfı ve Agos’ta yeni mekân heyecanı

Hrant Dink Vakfı ile Agos gazetesi, yeni bir mekâna taşınacak olmanın heyecanını yaşıyor. Bir süre önce Harbiye’de Papa Roncalli Sokak’taki eski Anarat Hığutyun İlkokulu binasını kiralayan Hrant Dink Vakfı, etraflı bir tadilata girişti. Bu hummalı hazırlığın içinde bulunanlar Agos'un ve Hrant Dink Vakfı'nın yeni mekanını anlattı.

MARAL DİNK
maraldink@agos.com.tr

Hrant Dink Vakfı ile Agos gazetesi, yeni bir mekâna taşınmanın heyecanını yaşıyor. Bir süre önce Harbiye’de Papa Roncalli Sokak’taki eski Anarat Hığutyun İlkokulu binasını kiralayan Hrant Dink Vakfı, önümüzdeki 20 yıl boyunca faaliyet göstereceği mekânda etraflı bir tadilata girişti. Bir katında Agos’un faaliyet göstereceği binada, Hrant Dink Vakfı’nın zaman içinde bir Ermeni Araştırmaları Enstitüsü kurma hedefi doğrultusunda, tüm toplumun kullanımına açık bir arşiv, bilgi-belge merkezi, kütüphane, konferans ve toplantı salonları gibi imkânlar da yer alacak. Hrant Dink Vakfı ve Agos’un yeni yuvasında, film gösterimleri, atölyeler, seminerler, uluslararası konferanslar, dil kursları, sergiler gibi etkinlikler de yapılabilecek.

9 Haziran Pazartesi günü düzenlenen bir toplantıyla, vakfın yeni mekânının tanıtımı yapıldı, binanın sahibi olan Anarad Hığutyun Ermeni Katolik Rahibeler Manastır ve Mektebi Vakfı’yla yapılan sözleşmenin ayrıntıları paylaşıldı ve proje için destek çağrısı yapıldı. Hrant Dink Vakfı ve Agos, tadilat çalışmaları halen süren binaya yıl sonuna kadar taşınacak. Vakfın Halaskargazi Caddesi üzerinde kiracısı olduğu ve Hrant Dink’in çalışma odasının da yer aldığı dairenin ise bir vicdan ve hafıza mekânına dönüştürülmesi planlanıyor.

Geçtiğimiz Pazartesi günü Beyoğlu’ndaki Cezayir Toplantı Salonu’nda gerçekleşen buluşmada, Hrant Dink Vakfı proje koordinatörü Zeynep Taşkın, vakfın kuruluşundan bu yana yaptığı çalışmalar ve projeler hakkında bir sunum yaptı. Taşkın, vakfın ve Agos’un önümüzdeki aylarda taşınacağı Pangaltı Anarat Hığutyun İlkokulu binasında sürmekte olan tadilat ile ilgili bilgileri de toplumla paylaştı. 2004 yılında öğrencisi olmadığı için kapanan okul binasını geçtiğimiz aylarda kiralayan Hrant Dink Vakfı’nın, burada oluşturacağı arşiv ve kütüphaneden, konferans ve atölye salonlarından, toplumun tüm kesimleri faydalanabilecek. 

Onarımı halen süren binada vakıf için 25-30 kişilik ofis alanı, Agos gazetesi’ne kiralanacak 25-30 kişilik çalışma alanı, küçük toplantı ve atölye salonları, kütüphane, arşiv, bilgi-belge merkezi, 80 kişilik bir konferans salonu ve depo olması planlanıyor. Beyoğlu Anarad Hığutyun Ermeni Katolik Rahibeler Manastır ve Mektebi Vakfı’yla yapılan 20 yıllık sözleşme gereği, başlangıçta aylık 10 bin TL kira bedeli ödenecek. Bu bedel her yıl TEFE/TÜFE oranında artırılacak. İkinci 10 yıl içinse kira bedeli günün koşullarına göre yeniden belirlenecek.

Hrant Dink Ermeni Araştırmaları Enstitüsü’ne doğru

Toplantıda dikkat çekilen bir diğer önemli nokta ise, vakfın önümüzdeki dönemde çalışmalarını ve araştırmalarını, Ermeni tarihi ve kültürel mirasını korumak ve yaşatmak amacıyla sürdürmeyi amaçlayan bir enstitüye dönüşme planıydı. Sabancı Üniversitesi’nden Ayşe Kadıoğlu ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Ayfer Bartu Candan’ın şekillendireceği enstitü, Türkiye ve çevre coğrafyalarda Ermeni mirasının yaşatılması, geleceğe taşınması ve bu çerçevedeki sorunların çözülmesi süreçlerine katkıda bulunma hedefiyle yola çıkacak.

Vakfın şimdiki mekânı Vicdan ve Hafıza Mekânı’na dönüşecek

Vakfın bugün kullandığı ve Hrant Dink’in çalışma odasının da içinde olduğu daire, vakıf yeni binaya taşındıktan sonra bir vicdan ve hafıza mekânına dönüştürülecek. Zeynep Taşkın, toplantıda yaptığı sunumda vicdan mekanlarının tarihle yüzleşme için önemli bir araç olduğunun altını çizdi: “19 Ocak’lardaki anmaların dışında, günde binlerce kişinin önünde durduğu, okuduğu, fotoğraf çektiği, sembolik anlamı çok büyük olan bu yerde yaratılacak vicdan mekânı, Türkiye’nin acılı ve şiddet içeren tarihini anlatacak farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak.”

19 Ocak’lardaki anmaların dışında, günde binlerce kişinin önünde durduğu, fotoğraf çektiği, sembolik anlamı çok büyük olan bu yerde bir vicdan mekanı yaratılacak. FOTOĞRAF • BERGE ARABIAN

Enstitüye dönüşmeyi istiyoruz 
Hrant Dink Vakfı yöneticisi Ayşe Kadıoğlu

Önümüzdeki dönemde vakıf olarak akademik çalışmalarımızı ve araştırmalarımızı, Ermeni tarihi ve kültürel mirasını korumak ve yaşatmak amacıyla sürdürmek ve bir enstitüye dönüşmek istiyoruz. Arşiv çalışmalarımıza yeni bir boyut kazandıracağız, dijital ortamda saklayacağımız bir bilgi-belge merkezi yaratacak, bir uzmanlık kütüphanesi kuracağız. Tarih, sosyoloji, dil, kültür-sanat gibi alanlarda akademik araştırmalara imkân tanımak, bunları teşvik etmek, araştırma sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması için konferanslar, sergiler düzenlemek, kültürün ve dilin yaşatılması için metotlar geliştirilmek, eğitimler organize etmek istiyoruz. Ayrıca, kurulacak enstitüde, film gösterimleri, atölyeler, seminerler, uluslararası konferanslar, Ermenice dil kursu, Ermeni dili ve kültürü yaz okulu, kitap tanıtımları ve kütüphane servisi yer alacak. Etkinliklerimizi, uluslararası akademik çevreler olduğu kadar, tüm Türkiye toplumuna ve özellikle de Ermeni toplumuna hizmet verecek şekilde tasarlıyoruz.

Binada vakıf için 25-30 kişilik ofis alanı, Agos Gazetesi’ne kiralanacak 25-30 kişilik çalışma alanı, küçük toplantı ve atölye salonları, kütüphane, arşiv, Bilgi-Belge merkezi, 80 kişilik bir konferans salonu ve depo olması planlanıyor.

Bu amaçlara inanan herkesi bir tuğla koymaya davet ediyoruz
Hrant Dink Vakfı yöneticisi İbrahim Betil

Anadolu'nun kültürel zenginliğini yaşatabilmek, bu topraklarda yaşayan Ermeni yurttaşların hakları, tarih, kültür-sanat, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin gelişmesi amacıyla çalışmalar yapılabilmesi için Hrant Dink Vakfı'nın çalışmalarını yeni mekânımızda sürdürmeyi amaçlamaktayız. Bunu gerçekleştirebilmek için vakıf çalışanları, vakfın yönetim kurulu ve danışma kurul üyeleri seferber oldular, çeşitli bireylerden ve kurumlardan destek sağlamak amacıyla çaba göstermekteler. Bu çok önemli girişimin başarıya ulaşabilmesi ve Hrant Dink'in söylediği gibi “... herkes için daha özgür, daha adil, daha mutlu, daha umutlu bir Türkiye ve bir dünya; ayrımcılıktan, ırkçılıktan ve şiddetten arınmış bir Türkiye ve bir dünya” yaratabilmek amacıyla çalışan vakfımızın bu projeyi gerçekleştirebilmesi için  herkesi bu girişime en az bir tuğla koymaya davet etmekteyim.

Esas olan vicdan ve hakkaniyet 
Hrant Dink Vakfı Yöneticisi Sibel Asna

İstanbul’un bir kültür ve cazibe merkezi olduğunu düşünürsek, böyle çokkültürlü ve çok milletli bir oluşumda, Ermeni kültürünün, tarihinin, sosyal ve antropolojik boyutları kadar, özgürlüklerin, eşitliğin, çağdaş yaratı ve değerleriyle de temsil edileceği bir mekânın, Hrant Dink’e yakışacağı inancındayız.

Bugüne kadar yapılan çalışmalar bu anlayış doğrultusunda geliştirildi. Hrant Dink Vakfı daha geniş imkânlarla donanmış bir mekâna kavuştuktan sonra, artık emin adımlarla, uluslararası akademik bağlantılarla donanmış bir enstitü olma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir. Esas olan vicdan ve hakkaniyet...

Bu projelere sahip çıkmalıyız 
Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi Vakfı Başkanı ve VADİP Genel Sekreteri Harutyun Şanlı

Hrant Dink Vakfı’nı bir cemaat kurumu olarak kabul ediyorum. Kuruluş amacını da biliyorum. Toplumumuzun ‘olmazsa olmaz’ vakfı olduğuna ve onu sahiplenmemiz gerektiğine inanıyorum. Sunumda dinlediğimiz vakfın tüm çalışmalarını, özellikle 2012 yılında cemaat vakıflarla ilgili yaptığı araştırmayı çok değerli buluyorum. Gelecekte de enstitü olması, hem Hrant Dink’in ismi adına, hem de cemaat adına kalıcı, genç nesile önemli bir veri tabanı oluşturması adına çok değerli. Hrant Dink Vakfı’nın cemaatle de daha içiçe olması gerektiğine inanıyorum. Agos ve vakfı bir bütün olarak görüyorum. Özellikle bu projeden sonra daha iç içe olacağımıza inanıyorum. En önemli vakfımız konumunda olan Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı  Bedros Şirinoğlu ile de konuştum. O da, üzerimize düşeni fazlasıyla yapmamız gerektiğini, vakfın tüm ihtiyaçlarını kucaklamamız gerektiğini belirtti. Elimizden gelen neyse ardımıza bırakmadan vakfın projelerini daha da ileri götürmesini sağlamak üzere elini rahatlatmak gerektiğine inanıyorum.

Altyapı işlemi neredeyse tamamlandı. Döşeme kaplaması, cephe mantolaması ve en son da yangın merdiveni yapılacak. Fotoğraf: BERGE ARABIAN 

Destek olmak için bir heyet oluşturalım
Samatya Surp Kevork Kilisesi Vakfı Onursal Başkanı Melkon Karaköse

Yeni yapılacak bina hem Vakıf, hem Agos, hem de tüm toplum için çok değerli. Ancak ondan daha fazla önemsediğim, vakfın şimdiki dairesi. Orayı kesinlikle bırakmamalıyız ve satın almalıyız. Orası, sadece Ermeniler için değil, vicdandan yana nasibini almış tüm insanlık için çok önemli. Bizim mabedimiz. İşyerim Osmanbey’de olduğu için görüyorum. Bir çok insan geliyor Agos’un önüne, fotoğraf çektiriyor. Toplum olarak hem o daire için, hem yeni yapılan bina için bir heyet oluşturulmalı ve çalışmaya başlanmalı. Vakfın ve Agos’un bir an önce faaliyetlerine daha iyi şartlarda devam edebilmesi için yeni mekân bir an önce hayata geçirilmeli.

 

Yeni binadan tüm toplum yararlanacak 
Projenin mimari koordinasyonunu yürüten Nazar Binatlı

Okul ne yazık ki öğrencisi azaldığından dolayı kapatılmıştı seneler önce. Boş duruyordu. Hrant Dink Vakfı burayı kiraladı. Kendi amaçlarına uygun şekilde bir tadilata tabi tutmamız gerekiyordu. Bu uygulamayı ben üstlendim. Hem Hrant Dink Vakfı, hem Agos gazetesi aynı binada olacak. Binanın arka tarafına bir konferans salonu yapıyoruz. Tadilattan önce binanın statik güçlendirme işlemleri yapıldı. İstediğimiz odalar ve salonlar meydana gelecek şekilde bir tadilata tutuldu. Ana taşıyıcı sistemi bozmadan yapmaya çalıştık. Binada asansör yoktu, asansör koyduk. Şu anda asma tavanlar kapatılıyor. Zemin döşemeleri kapanacak hale geldi, alçı sıvalar yapılıyor. Isıtma, klima tesisatları ve elektrik tesisatları tamamlandı. Altyapı işlemi bitti sayılır. İşin makyajı kaldı diyebiliriz. Döşeme kaplaması, cephe mantolaması ve en son da yangın merdiveni yapılacak.

Projenin çizimine Haydar Karabey, Lory Zakar, Hayriye Sözen, Emre Savga, Mehmet Erkök katkıda bulundular. Şantiye kontrolünü mimar Eylem Efe yapıyor. Ben de ekibi koordine ediyorum.

Vakıf, bu onarım ile kapatılmış bir okula yeni bir kimlik kazandırmak ve eğitim fonksiyonunu olabildiğince devam ettirmek istiyor. Bu yapıdan tüm toplumumuz yararlanabilir. Konferans salonunu kullanabilirler. Aynı zamanda oranın arşivinden, kütüphanesinden yararlanabilirler.